Yağma yok petrol var

Hakkına sahip çık Türkiye. Yıllardır çiğnenen ve gün yüzüne çıkarılmak istenmeyen haklarımızın birinden bahsedeceğim. Miktarlar ve tarihlere çok dikkat edelim ki yapılan haksızlığın boyutunun farkına varalım.
Turgut Özal Başbakan iken Hazine Genel Müdürü olan Hikmet Uluğbay'ın, 1987'ye kadar her yıl bütçeye "Irak'tan alacaklıyız" ibaresini koyduğunu kaç kişi duymuş desem rakam gülünç çıkar.
Musul petrolünde hakkımız var mı yok mu? Tam bir muamma. Bir yanda "Irak petrolünden payımızı hala alabiliriz" diyenler. Diğer yanda "geçmiş olsun, o safha kapandı" diye dizini dövenler. Bir de "Saddam'ın ricasına karşılık 500.000 Sterlin karşılığında borçlar silinmiştir" diyenler var ki bu çok şaşırtıcı.
Peki gerçek bilgi, gerçek hak nerede söyle de bulalım derseniz adres Hazine Genel Müdürü Hikmet Uluğbay. Uluğbay'ın "Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Petropolitik" adlı bir kitabı var. Birinci baskının 373-378 sayfaları arasında sizlere bahsettiğim belgeleri resimleri ile beraber görebilirsiniz. Ayrıca Ankara Anlaşması'nın 14. maddesine de
bakabilirsiniz.
Ankara Anlaşması'nın 14. maddesine göre; Türkiye 25 yıl süreyle Irak'ın tüm petrol gelirinden yıllık % 10 oranında bir hak alacaktı. Yine İmtiyaz Anlaşması'nın 10. ve 33. maddeleri de bu hakka atıf yapıyordu. Ankara'ya yapılacak bu ödeme ise 1934'te başlayacaktı. Çünkü anlaşma, "Irak'ta ilk boru hattı yapıldıktan sonra gelir kaydedilecektir" diyordu. Kısacası Ankara'ya bu ödeme 1934'ten 1960'a kadar sürecekti. Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı.
Dönemin maliye hesabına göre para karşılığı verilecek borç deseler de boş. Anlaşmalar ve maddeler alacak petrolün para cinsinden değil çıkarılan petrolün yıllık ürettiği her 10 varilden birinin bize verileceği üzerine anlaşılmıştır. Günde 10 bin varil ve her varilin 60 litre olduğunu da hesaba katarsak rakamların gerçekliğini görmüş oluruz.
Bu kadar süre sessiz kalıp şimdi ne değişecek ki. Dava mı açalım? Hadi açtık ne kadar sürer gibi düşünürsek kaybederiz. Ülkemizde ceviz kabuğunu doldurmayacak maddi sebeplerden ölümler gerçekleşiyor. Bu herkesin hakkıdır. Atatürk'e, Milli Ekonomi Modeli'ne, Prof. Dr. Haydar Baş'a sahip çıkmamızı vatan görevi olarak görüyorum. 
Yine yeni yeniden hakkına sahip çık
Türkiye?