Diyalog misyonunun bir parçası olanlar, kavramın mimarları ısrarla "Diyalog; Hıristiyanlaştırmaktır" beyanlarına inat, "biz bu süreçte tebliğ yapıyoruz, Polonyalı, Norveçli, İskandinav hep bu sayede Müslüman oldular" deyip duruyorlar.
Bu sözler insanı hayrete düşürüyor.
Niye?
Şunun için;
Siz, mübalağa da olsa halkının %99'u Müslüman olan Türkiye'de insanları ya Hıristiyan yapıyorsunuz, ya da Hıristiyan muhibbi.
Peki halkının yüzde biri bile Müslüman olmayan ülkelerin insanını nasıl ve ne tip bir Müslüman yapıyorsunuz?
Bu cümleyi biraz açarsam.
Bu ülkenin % 99'unun Müslüman olduğu sözüne en fazla ülkemizdeki azınlıklar tepki gösteriyor.
Katıldığım panellerde bizzat müşahede ettim. Onlar için son derece rahatsız edici bir oran.
Öyle ya, nüfusun % 99'unu Müslüman ilan edince geri kalanlar yüzde biri kendi aralarında taksim etmek zorunda.
Aslında diyalogu bu yüzdeyi azınlıklar lehine çevirmek için bir fırsat kabul edenler de yok değil.
"Biz diyalog sayesinde insanları Müslüman yapıyoruz" iddiasında bulunanlara söyleyecek başka şeyler daha var.
"Bizim Ehl-i Kitabla amentüde ittifakımız var, yani onlarla aynı şeylere iman ediyoruz" diyenler nasıl olur da aynı şeylere iman ettiğini ilan ettikten sonra bu din mensuplarını Müslüman yapabilir?
İşte size ünlü diyalogcu müftü Ahmet Şahin'in, Zaman Gazetesi'ndeki "Sohbetler" adlı köşesinde, 17 Nisan 2000'deki yazısı: "Zaten dikkatlice bakıldığında görülecektir ki Ehl-i Kitapla temel noktalarda birlikteyiz. Daha meşhur ifadesiyle âmentüde ittifakımız vardır..."
"Ben seninle aynı iman esaslarına sahibim, gel Müslüman ol" dediğiniz adam, size; sen dalga mı geçiyorsun, hani biz aynı şeylere iman ediyorduk, ne diye Müslüman olayım" demez mi?
Hz. Peygamber (as) Muaz bin Cebel'i (ra) Yemen'e gönderirken O'na; Ey Muaz! Sen Ehl-i Kitap bir millete gidiyorsun. Onları önce "şahadet getirmeye", yani Allah'tan başka ilah olmadığına, Benim de O'nun kulu ve resulü olduğuma iman etmeye davet et" demişti.
Peki bu dinin peygamberi bunları söylerken, Fethullah Gülen neye sebep:
"...Hatta Kelime-i Tevhid'in ikinci bölümünü, yani 'Muhammed Allah'ın resulüdür' kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar edene rahmet ve merhamet bakışıyla bakmalıdır" demektedir.
Sormak hata ama, Müslüman yaptığınız insanı bu şekilde mi imana davet ediyorsunuz?
Kur'an ayetlerinden birine iman etmeyen Müslüman olamaz.
Diyalog misyonunun parçası sayın Gülen, Allah'ın Yahudilerin ve Hıristiyanların kafir ve müşrik olduğunu, hakkı batılla karıştırdığını, Allah'ın ayetlerini bile bile inkar ettiğini onlarca ayette beyan etmesine rağmen;
"Yahudileri ve Hıristiyanları azarlayan ayetler ille de bugünkü Yahudi ve Hıristiyanları da içine aldığını söyleyemeyiz" demeyi niye gerekli gördü?
Müslüman yaptığınız insanları bu ölçüde mi Müslüman yapıyorsunuz?
Bu mantıkla bir insan Müslüman olur mu?
Niye Müslüman olsun ki, madem Kur'an onlar için aleyhte bir hüküm vermiyor?
Yukarıda ancak bir kaçını sıralayıp belgelediğim başlıklar bir insanı ancak kafir yapar.
Bu sakat mantıkla bir başkasını değil Müslüman yapmak, ancak küfürde karar kılmasına sebep oluruz.
Bu ülkede Hıristiyan olanların sayısı on binlerle ifade edilirken, Tanzanya'da, Fuji Adaları'nda, Madagaskar'da birilerinin Müslüman olduğunu ilan etmek ve yapılan dinî tahribatı hoş göstermek, olsa olsa iyi bir oyun olur.
Kaldı ki, kurulmasında aracı olduğu okulların ABD'nin âlî menfaatlerine hizmet için olduğunu sayın Gülen ifade ediyor.
Bütün bu okulların asıl kurucusu olan Nurettin Veren'in aynı manaya gelen açıklamalarından önce Gülen bu açıklamayı yapmıştı.
Bu sözler insanı hayrete düşürüyor.
Niye?
Şunun için;
Siz, mübalağa da olsa halkının %99'u Müslüman olan Türkiye'de insanları ya Hıristiyan yapıyorsunuz, ya da Hıristiyan muhibbi.
Peki halkının yüzde biri bile Müslüman olmayan ülkelerin insanını nasıl ve ne tip bir Müslüman yapıyorsunuz?
Bu cümleyi biraz açarsam.
Bu ülkenin % 99'unun Müslüman olduğu sözüne en fazla ülkemizdeki azınlıklar tepki gösteriyor.
Katıldığım panellerde bizzat müşahede ettim. Onlar için son derece rahatsız edici bir oran.
Öyle ya, nüfusun % 99'unu Müslüman ilan edince geri kalanlar yüzde biri kendi aralarında taksim etmek zorunda.
Aslında diyalogu bu yüzdeyi azınlıklar lehine çevirmek için bir fırsat kabul edenler de yok değil.
"Biz diyalog sayesinde insanları Müslüman yapıyoruz" iddiasında bulunanlara söyleyecek başka şeyler daha var.
"Bizim Ehl-i Kitabla amentüde ittifakımız var, yani onlarla aynı şeylere iman ediyoruz" diyenler nasıl olur da aynı şeylere iman ettiğini ilan ettikten sonra bu din mensuplarını Müslüman yapabilir?
İşte size ünlü diyalogcu müftü Ahmet Şahin'in, Zaman Gazetesi'ndeki "Sohbetler" adlı köşesinde, 17 Nisan 2000'deki yazısı: "Zaten dikkatlice bakıldığında görülecektir ki Ehl-i Kitapla temel noktalarda birlikteyiz. Daha meşhur ifadesiyle âmentüde ittifakımız vardır..."
"Ben seninle aynı iman esaslarına sahibim, gel Müslüman ol" dediğiniz adam, size; sen dalga mı geçiyorsun, hani biz aynı şeylere iman ediyorduk, ne diye Müslüman olayım" demez mi?
Hz. Peygamber (as) Muaz bin Cebel'i (ra) Yemen'e gönderirken O'na; Ey Muaz! Sen Ehl-i Kitap bir millete gidiyorsun. Onları önce "şahadet getirmeye", yani Allah'tan başka ilah olmadığına, Benim de O'nun kulu ve resulü olduğuma iman etmeye davet et" demişti.
Peki bu dinin peygamberi bunları söylerken, Fethullah Gülen neye sebep:
"...Hatta Kelime-i Tevhid'in ikinci bölümünü, yani 'Muhammed Allah'ın resulüdür' kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar edene rahmet ve merhamet bakışıyla bakmalıdır" demektedir.
Sormak hata ama, Müslüman yaptığınız insanı bu şekilde mi imana davet ediyorsunuz?
Kur'an ayetlerinden birine iman etmeyen Müslüman olamaz.
Diyalog misyonunun parçası sayın Gülen, Allah'ın Yahudilerin ve Hıristiyanların kafir ve müşrik olduğunu, hakkı batılla karıştırdığını, Allah'ın ayetlerini bile bile inkar ettiğini onlarca ayette beyan etmesine rağmen;
"Yahudileri ve Hıristiyanları azarlayan ayetler ille de bugünkü Yahudi ve Hıristiyanları da içine aldığını söyleyemeyiz" demeyi niye gerekli gördü?
Müslüman yaptığınız insanları bu ölçüde mi Müslüman yapıyorsunuz?
Bu mantıkla bir insan Müslüman olur mu?
Niye Müslüman olsun ki, madem Kur'an onlar için aleyhte bir hüküm vermiyor?
Yukarıda ancak bir kaçını sıralayıp belgelediğim başlıklar bir insanı ancak kafir yapar.
Bu sakat mantıkla bir başkasını değil Müslüman yapmak, ancak küfürde karar kılmasına sebep oluruz.
Bu ülkede Hıristiyan olanların sayısı on binlerle ifade edilirken, Tanzanya'da, Fuji Adaları'nda, Madagaskar'da birilerinin Müslüman olduğunu ilan etmek ve yapılan dinî tahribatı hoş göstermek, olsa olsa iyi bir oyun olur.
Kaldı ki, kurulmasında aracı olduğu okulların ABD'nin âlî menfaatlerine hizmet için olduğunu sayın Gülen ifade ediyor.
Bütün bu okulların asıl kurucusu olan Nurettin Veren'in aynı manaya gelen açıklamalarından önce Gülen bu açıklamayı yapmıştı.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024