Çocukluğumdan beri reklamları izlerim. -sanki o vakitler TV varmış gibi- bir farkla ki, o zamanlar kadın bir araç, hem de kötü bir araö olarak kullanılmıyordu.
Gerçi batının insan telakkisi hep "menfaat/meta" olarak şekillenir.
Hele de kadın, hele de günümüzde bu yanlış anlayışın merkezine oturtulmuş durumda.
Allah'ın emanet olarak vasıflandırdığı kadın batının anlayışında servete servet katma aracıdır.
Hem de bunu "hak" şeklinde yutturarak.
Batının insan anlayışını en güzel ifade eden bir reklam var televizyonlarda.
Aslında İslam'ın dışında kalan tüm düşüncelerin insan anlayışını senarize etmiş adamlar.
Neyi kastettiğimi anladınız, değil mi?
Toyota'nın Yaris'ini kastediyorum. Merdiveni kayıp, pencere kenarına asılı kalan adam, kurtarılmak için yardım istiyor.
Olaya şahit olan kadın bağırıyor; geldim, geldim...
Siz de benim gibi adamı kurtaracak diye bekliyorsunuz.
Bekleyin.
Kadın koşup arabasına atlıyor ve olay mahallinden onu uzaklaştırıyor.
Efendim bu reklam işte.
İyi de reklamın dışında farklı bir manzara mı var?
Hadi diyelim ki, o işçi, yada kadının kocası asılı durduğu yerden düştü. Ne olur? En kötü ihtimal bacaklarını kırar, bir iki sıyrıkla kazayı atlatır.
Batı, menfaatleri uğruna tüm dünyayı ateşe vermekten zerre nispetinde tereddüt etmeyecek bir yapıya sahip.
Hem geçmişte, hem de günümüzde böyle değil mi?
Gerçi batının insan telakkisi hep "menfaat/meta" olarak şekillenir.
Hele de kadın, hele de günümüzde bu yanlış anlayışın merkezine oturtulmuş durumda.
Allah'ın emanet olarak vasıflandırdığı kadın batının anlayışında servete servet katma aracıdır.
Hem de bunu "hak" şeklinde yutturarak.
Batının insan anlayışını en güzel ifade eden bir reklam var televizyonlarda.
Aslında İslam'ın dışında kalan tüm düşüncelerin insan anlayışını senarize etmiş adamlar.
Neyi kastettiğimi anladınız, değil mi?
Toyota'nın Yaris'ini kastediyorum. Merdiveni kayıp, pencere kenarına asılı kalan adam, kurtarılmak için yardım istiyor.
Olaya şahit olan kadın bağırıyor; geldim, geldim...
Siz de benim gibi adamı kurtaracak diye bekliyorsunuz.
Bekleyin.
Kadın koşup arabasına atlıyor ve olay mahallinden onu uzaklaştırıyor.
Efendim bu reklam işte.
İyi de reklamın dışında farklı bir manzara mı var?
Hadi diyelim ki, o işçi, yada kadının kocası asılı durduğu yerden düştü. Ne olur? En kötü ihtimal bacaklarını kırar, bir iki sıyrıkla kazayı atlatır.
Batı, menfaatleri uğruna tüm dünyayı ateşe vermekten zerre nispetinde tereddüt etmeyecek bir yapıya sahip.
Hem geçmişte, hem de günümüzde böyle değil mi?
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024