Öyle çetin bir savaş içerisindeyiz ki, bir anlık gafletimiz helak olmamıza sebep olabilir. Önümüz - arkamız, sağımız - solumuz dünyanın geçici süsleriyle öylesine sarılmış ki, sormayın gitsin. Sokağa çıkıyorsun ihtiras yarışına girmiş insan yığınları, televizyonu açıyorsun aynı, gazete sayfalarını çeviriyorsun aynı. Sanki insanoğlu kendini inkâr ediyor halini görmeden, haddini bilmeden. Peki, ne yapacağız? Biz bu dünyanın nimetlerinden faydalanmayacak mıyız? Bir kere şunu çok iyi bilmeliyiz; Bir müslüman her şeyin ama her şeyin en iyisine layıktır. Yani en kaliteli arabaya binmek, güzel meskenlerde oturmak, iyisini yemek, içmek, giymek vs. haddi aşmadan, helake düşmeden. Müslüman iktisatlı insandır. Her işini, her hareketini bir ölçüye göre yapar. Sebep - sonuç ilişkisini düşünür, hesaplar. Bu yaşam tarzı insanın saygınlığını arttırdığı gibi nefsin mutmain olmasına da yardımcı olur. Ayrıca isteklerimizdeki ölçülü hareketimiz, hem kendi iç dünyamızdaki, hem de toplum katmanları arasındaki çatışmaları bitirir, huzur ve güven ortamı sağlar.Tamam, tamamda bu ölçü ne? "Hz. Ali'nin (k.v) oğlu Hz. Hüseyin (r.a) anlatıyor; Resulullah'ı (c.c) ayağı kalkmış, ashabına hitap ederken gördüm. Şöyle buyuruyordu;"Ey insanlar! Sanki ölüm sizden başkalarına gelecek. Sanki bu din başkalarına gelmiş gibi kayıt-sızsınız. Ölenler kısa zaman sonra bize döneceklermiş gibi miraslarını yiyoruz, onlardan sonra ebe-di kalacakmışız gibi davranıyoruz. Bütün öğütleri unutmuşuz, bütün bela ve musibetlerden eminmiş gibiyiz.Kendi ayıplarını düşünmekten, başkalarının ayıplarını araştırmaya vakit bulamayan kimselere ne mutlu! Ne mutlu helalinden kazananlara! Kalbini düzeltenlere, dışını güzelleştirenlere ve doğru yolda yürüyenlere! Ne mutlu zillete düşmeden, Allah (c.c) Rızası için tevazu gösterenlere! Ne mutlu helal kazancından, hayra harcayanlara! Ne mutlu sofi ve âlimlerle düşüp, kalkanlara, düşkün ve yoksullara merhamet edenlere! Ne mutlu malının fazlasını Allah (c.c) için verenlere, az konuşanlara, hareketlerini sünnete uydurup, bidat işlemeyenler!"(Hadislerle Müslümanlık sh:1783)Eğer bizler ölçüsüzlüğü ölçü ediniz, nefsanî ihtiraslar peşinde koşarsak sonuç aleyhimizedir. Şunları hiç aklımızdan çıkarmamamız lazım; "? Ne kadar çok yıkanmış kefen vardır. Hâlbuki sahibi sokakta meşguldür. Ne kadar çok kabir vardır. Hâlbuki sahibi zevk-u sefa ile mağrurdur. Ne kadar çok gülen, eğlenen vardır. Hâlbuki sahibi ansızın helak olucudur. Ne kadar çok mükemmel binalar vardır. Hâlbuki sahibinin ölümü yaklaşmıştır. Ne kadar çok sevap ümit eden kul vardır. Hâlbuki onun için azap hazırlanmaktadır. Ne kadar çok beşaret uman kul vardır. Hâlbuki onun için ziyan ve zarar zuhur eder. Ne kadar çok cennet isteyen kul vardır. Hâlbuki onun için cehennem zuhur eder. Ne kadar çok kavuşma arzusunda olan kul vardır. Hâlbuki onun için ayrılık hâsıl olur. Ne kadar çok kul vardır ki bahşiş ümit eder. Hâlbuki onu bela karşılar. Ne kadar çok mal-mülk arzu eden vardır. Hâlbuki onlar için helak zuhur eder." (Abdülkadir Geylani k.s)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Gerçekler ve yalanlar / 12.06.2025
- MHP’de gömlek değiştirdi / 11.06.2025
- Mafya dönemi bitti organize suçlar dönemi başladı / 09.06.2025
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- MHP’de gömlek değiştirdi / 11.06.2025
- Mafya dönemi bitti organize suçlar dönemi başladı / 09.06.2025
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025