Yediği kazığa hamd ediyor

Son iki yazım ülke ekonomisi ve vatandaşın yokluğa alkış tutması üzerine olmuştu. Bugün de ekonomi ve vatandaş üzerinden gidelim.
Eylül ayı konut satış rakamları açıklandı. Yıllık bazda düşüş olsa da, aylık bazda artış var. Bu haberi yandaş medya ekonominin iyi gittiğinin göstergesi olarak sunuyor. Geçtiğimizi Eylül ayına göre bu Eylül'de konut satışında % 17,8'lik bir artış gerçekleşmiş. 108 bin 918 konut satılmış.
Bu iyi bir şey mi? Konut satış rakamları neden arttı? Bu soruları hiç düşündünüz mü?
Bu soruların cevabını anlamak için Türkiye'de inşaat sektöründe öne çıkan firmalar ve sahiplerini, bu kişi ve firmaların siyasi duruşlarını iyi bilmemiz, görmemiz gerekir.
İstanbul'un birçok noktasında dev şantiyeler var. Binlerce konutlu projeler yapılıyor. İnsanlara soruyorum: "Bu konutlar dolduğunda, bu iş yerleri faaliyete geçtiğinde yıllardır şu anki trafiği bile kaldıramayan bu yollar ne yapacak?" cevap yok.
Planlı şehirleşme, sağlam yapı diyorlar ama işin altyapısı, ulaşım planlaması vs. yok. Sonuç ne oluyor? Gösterişli binalar ve trafiğe mahkum insan yığınları.
Evet, konut satışları Eylül'de arttı. Neden arttı? Hükümet, bankalara, konut faiz oranlarını indirin, dedi. Bankalar indirdi. Peki, hükümete, 'yaptığımız konutlar elde kaldı, konut satamıyoruz, faiz oranlarını indirtseniz de bir canlılık gelse' isteğinde kim bulunmuş olabilir? Veya böyle bir istek gelmiş midir?
Evet, bankalar konut faizlerini 0,70'e düşürdüler. Millet faiz ile ev almaya daha doğrusu kendi isteği ile soyulmaya gitti ve soyuldu.
Yeni ev almış 60 yaşlarında bir vatandaşa mikrofon uzatıldı: "Ev aldınız." "Evet, elhamdülillah bir evim oldu." "Banka kredisiyle mi aldınız?" "Evet." "Evin fiyatı ne kadar?" "300 bin TL." "Bankaya ne kadar ödeyeceksiniz?" "10 yılda 228 bin TL."
Adam soyulmuş, hamd ediyor. Düşünsenize! Taş çatlasa 100 bin TL'ye mal olan bir evi 300 bine, banka aracılığı ile 528 bine alıyor. Hamd olsun. Bela için illa gökten taş yağması mı lazım. İşte bela!
İpotek nedir, bilen var mı? Herkes biliyor. Özetle, borcuna karşılık ortaya koyduğun mal. Borcunu ödemez isen o mala el konulur.
Konut dedik ya! İpotekli konut satışlarında da patlama yaşanıyor. Eylül ayındaki konut satışının en büyük dilimi ipotekli konut satışlarında gerçekleşti. Geçen yıl Eylül ayına göre % 46,7 arttı.
Nasıl bir gerçekleşme bu? 100 liralık evi 528 liraya alan ve hamd eden vatandaş gibi binlerce kişi banka kredisi ile ev aldı. Sonra ödeyemedi. Banka geldi eve oturdu. İşin Türkçesi bu. Ekonomi iyi gelişiyor, değil mi! 
Kardeşim! Bankaların Ocak-Eylül dönemi net kârı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 55 artışla 29.04 milyar lira. Bu paraya herkes ev sahibi olabilir miydi? Olurdu.
Prof. Dr. Haydar Baş, 'bizim iktidarımızda maliyetine 20 yıl vadeli, sıfır faizli konut kredileri ile herkes ev sahibi olacak' dediğinde dudak büküyordun. Şimdi o dudağı öyle ısır ki, bir daha bükemeyesin.
Dolar bir türlü dolmuyor
Dolar 2 TL'yi zorladığı günler Sayın Erdoğan; "Dolar alanlar yaya kalabilir" demişti!
Erdoğan'ın ekonomi danışmanı Yiğit bulut ise (artık o mu Erdoğan'dan yoksa Erdoğan mı ondan ilham aldıysa) dolar 1 TL olacak, diyordu.
Şimdi dolar 3,11 TL oldu. Yani dolar alanlar bir anda % 35 zenginleşti.
Doların bu yükselişinin sebebi nedir biliyor musunuz?
"Başkanlık sistemine geçmeyişimiz" Yiğit Bulut öyle diyor. Siz ne diyorsunuz?