Yeni ABD yönetimiyle yeni bir dönem mi?

Biden'in iş başına geçmesinden sonra Türkiye-ABD ilişkilerine yönelik olarak hükümetten iyi niyet mesajları içeren mesajlar son günlerde arkası arkasına geliyor. 

Ancak Biden yönetiminin açıkladığı dış politika tablosunda Türkiye ile ilişkiler konusunda herhangi bir yumuşama(!) veya iyileştirmeye yönelik bir başlık bulunmadığı gibi, üstüne üstlük uygulanmaya başlanan CAATSA yaptırımlarının yeterli etkiyi göstermemesi halinde daha da arttırılacağı beyan ediliyor. Yani ABD, Trump döneminde neredeyse Biden ile Türkiye'ye karşı aynı yerde, tutumunda bir değişiklik yok. 

Sahi bunun aksini mi beklemeliydik?

ABD'nin soğuk savaş sonrası geliştirdiği politikalar, BOP projesi eksenindeki politikaları ve son dönemdeki değişen dünya düzeninde Türkiye'yi konumlandırdığı yer, stratejik ortaklık tanımına uymakta mıdır? 

Daha doğrusu, ABD'nin 1945'ten bu yana Türkiye'ye nasıl bir misyon biçmiştir? 

Gerçekten, bu 75 yıllık süreçte, Türkiye'yi bölgede güçlü bir stratejik ortak olarak kabul etmiş midir?

Bir NATO üyesi olan Türkiye'ye devletler hukukuna uygun olarak gereken saygıyı göstermiş midir?

Türkiye'nin NATO üyesi olmayan ülkelerle (Ermenistan, Irak ve bir dönem NATO dışında kalan Yunanistan gibi) arasındaki problemlerde safını kimler tarafında seçmiştir?

Bırakın ülke statüsünü, terörist grupların açık saldırıları karşısında herhangi bir dönemde Türkiye'nin yanında olmuş mudur?

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, bağımsızlığına ve demokratik yapısına karşı gelişen birçok olayda (hatta son dönemde hükümet yetkililerinin dile getirdiği şekliyle 15 Temmuz darbe girişiminde) ABD'nin rolü olmuş mudur?

1945'ten sonra iç politikada ortaya çıkan birçok anti-demokratik müdahalede ABD'nin doğrudan veya dolaylı etkisi ne kadardır?

Siyasi iktidarların kurulmasında ve yıkılmasında, ABD-NATO merkezli operasyonlar ne derecede gerçekleşmiştir? Ülkemizin içişlerine ne seviyede müdahil olmaktadır?

Türkiye ile ABD'nin menfaatleri gerçekten ortak menfaatler midir? Bu güne kadar bu ortaklık Türkiye lehine hangi kazanımları (hangi kayıpları) getirmiştir?

ABD'nin ülkemiz toprakları üzerinde bir hesabı var mıdır? Osmanlı döneminde ve Lozan'da açık ABD taleplerinin cumhuriyetimizin kuruluşunda reddedilmiş olması, 1945 sonrasında yeniden hortlamış mıdır?

NATO ittifakı adı altında, en mahrem kurumlarımıza kadar sızdığı dönemin başbakanları (örneğin rahmetli ECEVİT) tarafından zaman zaman ortaya çıkmasına rağmen bir şekilde geçiştirilen iddialar ne kadar gerçektir?

1960'lardan bu yana, bazı siyasilerimizin ABD ziyareti sonrası iktidar olması ne kadar rastlantıdır. Sam Amca bu siyasetçilerimize nasıl bir tılsımla dokunarak seçimleri kazanmalarına yardımcı olmuştur?

Ya da Kıbrıs Barış Harekatı, haşhaş ekimi, üstlerin kapatılması gibi ABD menfaatlerine rağmen ülke menfaatlerini savunanlar hangi lanete uğrayarak iktidarı kaybetmişlerdir?

Bu ülke bizim, bu vatan bizim, yer altı ve yer üstü kaynakları bu milletin malıdır ve onların menfaatine kullanılmalıdır diyerek yola çıkan, milletimizin refahını temin için projeler açıklayan Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi, nasıl bir illüzyonla, yok sayılmış, iletişimin bu derece yaygın olduğu bir dönemde örtülmeye, gizlenmeye çalışılmıştır?

Bütün bu sorulara cevaplarımızı tekrar gözden geçirmeden, tek taraflı iyi niyet beyanlarımızın anlamı olmadığı açıktır. 

Tarihi süreç içinde gelişen tüm bu olaylar ve bugün dünyanın güç dengeleri dikkate alınarak bir değerlendirme yapmanın zamanının geldiğini, hatta geçmekte olduğunu düşünüyor musunuz? 

Yoksa, hala ABD ile (ilki hiç yaşanmamış olsa da) bir ikinci bahar yaşanacağına inanlardan mısınız?