Yine ABD, NATO kapısına koştular

'Devletler arasında dostluk yoktur. Menfaat ortaklığı vardır' gerçeğine itirazı olan var mı?

Bu mealde Prof. Dr. Haydar Baş, ısrarla devletimizin dış politikada bu topraklar üzerinde hedefi olmayan ülkelerle iş birliği yapması gerekliliğini her daim vurguladı.

Şimdi kısa sorular soralım; ABD'nin, Anadolu üzerinde hedefleri var mı? Var. İsrail'in var mı? Var. İngiltere, Almanya, Fransa, Yunanistan'ın kısaca Avrupa'nın bu topraklar üzerinde dini, siyasi, ekonomik hedefleri var mı? Var. 

Peki, Irak'ın bu topraklar üzerinde bir hedefi var mıydı? Yok. Libya, Mısır, Suriye ve İran'ın bir hedefi var mıydı? Yok. 

O halde sadece bugün değil Atatürk'ten sonra ülkemizi idare eden anlayışlar ve sözde muhalefet partileri neden ve hâlâ ABD, AB kapılarında himmet arıyor, göze girme yarışına giriyor, her istediklerini kabul ediyorlar?

Hep sorduk yine soruyoruz; biz neden Irak, Libya, Mısır ve Suriye ile düşman olduk ve neden İran ile bir türlü yakınlaşamıyoruz? 

Bahsettiğim ülkeler, ülkemizi ekonomik olarak tehdit mi etti? Bize barbar, soykırımcı mı dediler? İç politikamıza ayar vermeye mi kalktılar? Yaşanan darbeleri bu ülkeler mi planladı ve uyguladı? PKK terör örgütünü bunlar mı kurdu, büyüttü?

Çok acı, kederli ve bir o kadar da tehlikeli günler yaşıyor, süreçlerden geçiyoruz.      

Sayı olarak kaç şehit verdiğimiz, kaç yaralımız olduğu açıklanıyor, karşı taraftan da şu kadar kişi öldürdük, deniliyor ve başlanıyor hem yurt içine, hem de yurt dışına doğru celallenmeler; vururuz, yakarız, yıkarız, tanımıyoruz…

Eee sonra? "Turmp ile görüşeceğim. Hulusi Paşa'da Brüksel'de NATO'yu göreve çağıracak." Bu mu dış politika, bu mu kendi göbeğini kesme, bu mu, "Biz, Allah'tan gayrisinden korkmayız" iddiası?

Kimin için kime veya kimlere düşman olduk? Kime karşı, kimden yardım istiyoruz? 

Daha suyunu, silahını, elektriğini verdiğimiz, sınırlarında nöbet tuttuğumuz Mustafa Akıncı'ya haddini bildirememişken kime ayar vermeye, kimi korkutmaya çalışıyoruz?

Bu cümlelerden devletimizin gücünü, milletimizin azim ve cesaretini küçümsediğim manası çıkarılmasın. Bu devletin ve milletin ne kadar güçlü olduğunu emperyalistlere dün (Kurtuluş Savaşı) gösterdik. Gerekirse bir daha gösteririz. 

Benim söylemek istediğim halk tabiriyle bu iktidar 18 yıldır yanlış ata oynuyor. Haliyle hep kaybettik ve kaybetmeye devam ediyoruz. 

ABD kim ya hu? NATO kim ya hu? AB kim ya hu? Bu Haçlı birliği devlet ve milletimiz için ne zaman hayırlı rüya gördüler ki şimdi yardım istiyorsunuz? 

Bu bataklığa onların planları (BOP) dahilinde girmediniz mi zaten, çıkmak için onlardan yardım istiyorsunuz? 

Tabi bir de, bu bataklıktan gerçekten çıkmak istiyor musunuz, sorusu var!  

Mikrofon 

delikanlılarına

Fazla geriye gitmeden; Yunan 18 adamıza asker çıkarıp, bayrak astığında "Yansın Yunanistan, yıkılsın Atina, kahrolsun Çipras, Miçotakis" diyen oldu mu?

PKK-PYD'nin ABD'nin gayri resmi silahlı gücü olduğunu inkar eden var mı? Yok. Bizzat Sayın Erdoğan bu terör örgütüne ABD'nin yaptığı silah ve diğer yardımları tek tek sıraladı, sıralıyor. Bu örgüt 150'den fazla Mehmetçiğimizi şehit etti. 

Peki, "yıkılsın ABD, yansın Washington, kahrolsun Trump" diyen birini gördünüz mü?

İşte FETÖ terör örgütü, işte 15 Temmuz! Bu örgütün hamisi kim? 15 Temmuz'un planlayıcısı kim? Örgüt lideri nerede sefa sürüyor?

Mikrofon delikanlıları neden bir kez olsun, "yıkılsın ABD, yansın Washington, kahrolsun Trump" demedi, diyemiyor? 

Nisa Suresi ayet 139; "Mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Bilsinler ki, bütün izzet ve şeref yalnızca Allah'a aittir."