Yırtık lastik ayakkabılar

Ermenek'te yaşanan maden faciasında ölün işçilerden 8'i düzenlenen cenaze töreniyle önceki gün toprağa verildi. "Benim oğlum yüzme bilmez" diyerek günlerce madenin kapısında bekleyen Ayşe ninenin oğlu Tezcan Gökçe de defnedilenler arasındaydı.Tezcan Gökçe'nin babasının ayağında yırtık lastik ayakkabılar herkesin dikkatini çekti. Dün başı gazetelerde baba Gökçe'nin resmi yer aldı. Türkiye'de Tezcan Gökçe'nin babası gibi yüz binlerce baba var.İşte yeni Türkiye'nin fotoğrafı bu.Köle gibi ölümle buruna buruna çalıştırılan insanların yaşadığı, adeta işçi mezarlığına dönen Türkiye'nin bu halinin nasıl düzeltilebileceği konusunda herkes görüşlerini dile getiriyor.Kimisine göre 'eğitim şart.' Kimisi ise Türkiye'nin zenginleşme modelinin yanlış olduğunu söyledi. Bazıları da gelir dağılımındaki yanlışlığa dikkatleri çekti.Bu tespitler doğru. Ama asıl önemli şey olan 'çözüm' ortaya konulmadı.Doğru, eğitim önemli. Ama Türkiye'de eğitimli olduğu halde aç kalan milyonlarca insan var.Yandaşları ve makam sahibi insanları zengin eden zenginleşme modeli de değişmeli, doğru. Ama zengin olmayı aklının ucundan bile geçiremeyen, ayağındaki lastik ayakkabısı bile delik deşik olmuş insanların artık kangren hale gelmiş sorunlarına bunlar çare değil. Peki, çözüm ne?Bu sorunun cevabını Oğuz Kağan yüzyıllar öncesinden veriyor. Diyor ki Oğuz Kağan, "Bir Kağan başında bulunduğu insanların geçimini sağlayamıyor, sırtını giydiremiyor ve karnını doyuramıyorsa yönettiği insanlara 'Gidin kendinize başka kağan arayın' demeli."'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' atasözünde de ifade edildiği gibi vatandaşını insan gibi yaşatmak devletin birinci görevidir.Vatan toprakları üzerinde yaşayan insanların geçiminin garantörü olması gereken devlet bugün, global şirketlerin elinde oyuncak haline getirilmiş durumda.Bu açıdan bakarsak Türkiye'de ne hükümet hükümetliğini adam gibi yapmaktadır, ne de devlet, devlet olmanın getirdiği sorumluluğu yerine getirebilmektedir.İster kabul edin ister etmeyin, insanı insan gibi yaşatacak ekonomi anlayışını günümüzde sadece Milli Ekonomi Modeli'nde buluyoruz.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli, bugün 150'den fazla devletin uygulamaya başladığı tüketim yanlı ekonomi anlayışını ortaya koyan tek model.Tezcan Gökçe'nin delik ayakkabılı babası gibi yüz binlerce babanın sorunları ancak Milli Ekonomi Modeli'nin hayata geçmesiyle çözülebilecektir.Çünkü genç yaşlı, çalışabilen ya da çalışamayan tüm vatandaşların insanca yaşayabilecekleri bir gelir seviyesini sadece Milli Ekonomi Modeli öngörmektedir.Vatan toprakları üzerindeki tüm vatandaşların geçiminin devletin sorumluluğunda olduğunu dile getiren yegâne iktisat modeli, Prof. Dr. Haydar Baş'ın tezidir.Milli Ekonomi Modeli hayata geçtiğinde sadece vatandaş olduğu için her Türk vatandaşı en az 500 TL Vatandaşlık Maaşı alacaktır. Ailesinin işi gördükleri için devlete en büyük hizmeti kadınların yaptığını vurgulayan Milli Ekonomi Modeli'ne göre ev hanımları hem Vatandaşlık Maaşı, hem de Ev Hanımı Meslek Maaşı alacaklardır. Milli Ekonomi Modeli'nin diğer sosyal devlet projeleri de uygulandığında Türkiye'de iki çocuklu dört kişilik bir ailenin cebine her ay en az 2 bin TL devlet katkısı girecektir. Bu dönemde asgari ücret de en az 4 bin TL olacak. Bugün binlerce ailenin 950 TL asgari ücretle ölüm kalım mücadelesi verdiği Türkiye'de bu sorunları görüp, Rusya'nın bile uyguladığı tez olan Milli Ekonomi Modeli'nden haberdar olduğu halde bu çözümden bahsetmeyenlerin samimiyeti sorgulanmalıdır.Samimi olan çözüm neredeyse onu arar bulur. Yanı başlarındaki çözümü görmek istemeyenler Tezcan Gökçe'nin babasının yırtık ayakkabıya mahkûm edilmesi suçuna ortak olanlardır.