Bildiğiniz gibi kutsal hac yolcuğu seferleri başladı. Maddi imkân sahipleri ve nasibi olanların İslam’ın beş şartından biri olan hac farizasını yerine getirmek üzere yola çıkmaya başlamasıyla hem gidebilenlerde hem ailelerinde tatlı bir heyecan başladı. Bazı dostlarımızın da hac yolculuğuna hazırlanması bizi ayrıca sevindirmektedir. Çünkü biz biliyoruz ki hacca giden müminler gidemeyen diğer müminlerin elçisi konumunda bulunmakta onların selam ve dualarını oralara götürmektedirler. Ne mutlu gidebilenlere, ne mutlu bu sevdayı sürekli kalbinde taşıyabilenlere…
Biz de bu konuda değerli okurlarımıza bir katkı sağlamak en azından fikri ve ruhi hazırlık sürecine katkıda bulunmak üzere daha önce gerek daha önce yazdıklarımızdan gerekse de yeniden yaptığımız bazı tespit ve bilgilerimizi paylaşmak istedik. Bugünkü yazımızı “hac ve yoldaşlık” meselesine ayırdık. Sizlerde takdir edersiniz ki bir yolculukta belki de en önemli unsur yol arkadaşı dediğimiz kişilerle yapılan yoldaşlıktır.
Şu bir hakikat ki, yalnız yaşamak ancak Allah’a mahsustur. İbadet ve itaat noktasında, “yalnız Allah’a kulluk ve ibadet edilir” ancak sosyal yaşantıda insanlar birbirlerine muhtaç olarak yaratılmıştır.
Şöyle bir hafızamızı zorlarsak, insandan başka yaratıklar; gerek yumurta olarak, gerek beden olarak doğurduklarını doğaya bırakmakta, doğanın şartları içerisinde yaşamlarını sürdürmektedirler. İnsanoğlu diğer yaratıklara göre istisna bir özelliğe sahiptir. Onun belli şartlarda mutlaka başkaları tarafından bakıma muhtaç olduğu dönemler vardır. Doğumundan ölümüne, çocukluk ve ihtiyarlık dönemlerinde; beslenme, barınma, konuşma, eğitim, tedavi gibi olmazsa olmazları kendi dışında birileri tarafından yerine getirilmek zorundadır. O zaman insanoğlu toplumsal bir varlıktır. Mutlaka birbirine vesile olarak yaşamlarını sürdürmeye muhtaçtırlar.
Birlikte kurulan ticaretten, yapılan ibadetten, çıkılan yolculuktan alınan lezzet ve başarı, yalnız yapılandan her zaman daha güzel sonuçlar doğurmaktadır.
Ne demiş atalarımız “birlikten kuvvet doğar.”
Hele de yapılacak iş Hac ibadeti gibi zor bir ibadet ise gerçekten bu kutsal yolculuktan, orada yapılacak ibadetten alınacak netice; yoldaşınızla, arkadaşınızla çok yakından alakalıdır.
Çünkü evinden, barkından, eşinden, dostundan, belli bir zaman uzak kalacaksın. Yoldaşınla birlikte yolculuk edecek, birlikte yiyecek, birlikte barınacak, birlikte ibadet edeceksiniz. Bazen sen, bazen yoldaşın hasta olacak, zorlanacak, aç kalacak, açıkta kalacaksınız… Bazı ibadetleri yaparken mutlaka desteğe ihtiyaç duyacaksınız.
Belki de Hac ibadeti kadar yoldaşın, arkadaşın öneminin hissedileceği bir başka ibadet, bir başka yolculuk yoktur. Bunu ancak yaşayanlar yakından anlar, yakından hissederler.
Kutsal bir yola çıkıyorsunuz. Bu yolculukta insanın iç huzur çok önemlidir. Eğer gönül huzurunu sağlamanıza engel olacak bir mânia varsa, size sıkıntı veren bazı sorunlarınız varsa, gönül olarak Hacdaki tecellilere ermenize imkân yoktur. Yaptığınız işler ancak şekilden ibaret kalır, manadaki ermeniz gereken sırlar size ulaşmaz.
Bu konuda size yol gösterecek, sorunlarınızı çözecek, dertlerinizi paylaşacak yoldaşlar yanınızda olduğu takdirde, işin madde boyutunu aşar, mana cephesine çabucak yönlenirsiniz. Buradan sonra, gayret ve nasibinizce istifade edebilme kapısı aralanmıştır sizin için…
Siz siz olun yola çıkmadan, yoldaşlarınızı iyi seçin.
Biz de bu konuda değerli okurlarımıza bir katkı sağlamak en azından fikri ve ruhi hazırlık sürecine katkıda bulunmak üzere daha önce gerek daha önce yazdıklarımızdan gerekse de yeniden yaptığımız bazı tespit ve bilgilerimizi paylaşmak istedik. Bugünkü yazımızı “hac ve yoldaşlık” meselesine ayırdık. Sizlerde takdir edersiniz ki bir yolculukta belki de en önemli unsur yol arkadaşı dediğimiz kişilerle yapılan yoldaşlıktır.
Şu bir hakikat ki, yalnız yaşamak ancak Allah’a mahsustur. İbadet ve itaat noktasında, “yalnız Allah’a kulluk ve ibadet edilir” ancak sosyal yaşantıda insanlar birbirlerine muhtaç olarak yaratılmıştır.
Şöyle bir hafızamızı zorlarsak, insandan başka yaratıklar; gerek yumurta olarak, gerek beden olarak doğurduklarını doğaya bırakmakta, doğanın şartları içerisinde yaşamlarını sürdürmektedirler. İnsanoğlu diğer yaratıklara göre istisna bir özelliğe sahiptir. Onun belli şartlarda mutlaka başkaları tarafından bakıma muhtaç olduğu dönemler vardır. Doğumundan ölümüne, çocukluk ve ihtiyarlık dönemlerinde; beslenme, barınma, konuşma, eğitim, tedavi gibi olmazsa olmazları kendi dışında birileri tarafından yerine getirilmek zorundadır. O zaman insanoğlu toplumsal bir varlıktır. Mutlaka birbirine vesile olarak yaşamlarını sürdürmeye muhtaçtırlar.
Birlikte kurulan ticaretten, yapılan ibadetten, çıkılan yolculuktan alınan lezzet ve başarı, yalnız yapılandan her zaman daha güzel sonuçlar doğurmaktadır.
Ne demiş atalarımız “birlikten kuvvet doğar.”
Hele de yapılacak iş Hac ibadeti gibi zor bir ibadet ise gerçekten bu kutsal yolculuktan, orada yapılacak ibadetten alınacak netice; yoldaşınızla, arkadaşınızla çok yakından alakalıdır.
Çünkü evinden, barkından, eşinden, dostundan, belli bir zaman uzak kalacaksın. Yoldaşınla birlikte yolculuk edecek, birlikte yiyecek, birlikte barınacak, birlikte ibadet edeceksiniz. Bazen sen, bazen yoldaşın hasta olacak, zorlanacak, aç kalacak, açıkta kalacaksınız… Bazı ibadetleri yaparken mutlaka desteğe ihtiyaç duyacaksınız.
Belki de Hac ibadeti kadar yoldaşın, arkadaşın öneminin hissedileceği bir başka ibadet, bir başka yolculuk yoktur. Bunu ancak yaşayanlar yakından anlar, yakından hissederler.
Kutsal bir yola çıkıyorsunuz. Bu yolculukta insanın iç huzur çok önemlidir. Eğer gönül huzurunu sağlamanıza engel olacak bir mânia varsa, size sıkıntı veren bazı sorunlarınız varsa, gönül olarak Hacdaki tecellilere ermenize imkân yoktur. Yaptığınız işler ancak şekilden ibaret kalır, manadaki ermeniz gereken sırlar size ulaşmaz.
Bu konuda size yol gösterecek, sorunlarınızı çözecek, dertlerinizi paylaşacak yoldaşlar yanınızda olduğu takdirde, işin madde boyutunu aşar, mana cephesine çabucak yönlenirsiniz. Buradan sonra, gayret ve nasibinizce istifade edebilme kapısı aralanmıştır sizin için…
Siz siz olun yola çıkmadan, yoldaşlarınızı iyi seçin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Şanlıurfa’da da geleceğimizi savunduk / 07.10.2025
- Gaziantep’te de geleceğimizi savunduk / 06.10.2025
- Tehlikenin farkında mısınız? / 05.10.2025
- Gazze ve insanlık için onlar görevini yaptı ya siz! / 04.10.2025
- Cumhurbaşkanı’nın ABD ziyareti hakkında sorular / 03.10.2025
- Her devrin nifak odaklarının Dırar Mescitleri vardır / 02.10.2025
- Ona her zaman muhtacız / 01.10.2025
- Sanal âlemden gerçek âleme dönün, 'Kafanıza akıl koyun' / 30.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -6- / 29.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -5- / 28.09.2025
- Gaziantep’te de geleceğimizi savunduk / 06.10.2025
- Tehlikenin farkında mısınız? / 05.10.2025
- Gazze ve insanlık için onlar görevini yaptı ya siz! / 04.10.2025
- Cumhurbaşkanı’nın ABD ziyareti hakkında sorular / 03.10.2025
- Her devrin nifak odaklarının Dırar Mescitleri vardır / 02.10.2025
- Ona her zaman muhtacız / 01.10.2025
- Sanal âlemden gerçek âleme dönün, 'Kafanıza akıl koyun' / 30.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -6- / 29.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -5- / 28.09.2025