Yolsuzluk, rüşvet ve cemaat

Hükümet ile cemaat arasındaki savaş karşılıklı hamlelerle şiddetlenerek devam ediyor.Hükümet paralel devlet yapılanmasına izin vermeyeceğini açıklıyor.Bu paralel yapının devletin en kuytu noktalarında bile örgütlenmesine her ne kadar iktidar çanak tutmuş olsa da buna eyvallah.Eyvallah, ama niyet sadece bu paralel yapılanmayı tasfiye etmekse?Değilse o zaman 'one minute?'One minute, çünkü yapılanlarla bakan oğullarının tutuklanması noktasına varan yolsuzluk ve rüşvet konusunun üstü örtülmemeli.Bakan oğullarının tutuklanmasına sebep olan soruşturmayı yapan savcıları cemaatle bağlantılı diye görevden alındı. Peki, soruşturmaya ne oldu?Yeni deliller bulundu mu yoksa var olan deliller mi yok oldu?Demek istediğim, "Babamın oğlu olsa, evladım olsa, kim olursa olsun biz yolsuzlukla mücadeleden prim vermeyiz" diyen Başbakan Erdoğan bu konuda samimiyse mücadeleyi devletin bağımsız savcılarına bırakmalıdır.Ama bunu yapmadan önce o savcıların gerçekten bağımsız karar verdiklerine dair kamuoyunda oluşan şüpheleri gidermelidir. Bu yapıldığı takdirde o zaman paralel yapıların tasfiye edilmesine herkes destek verir.Yargıda savcılar iş adamlarının sponsorluğunda süper lüks VİP tatillere gitmişler. Şimdi bunu kim soruşturacak?Yargı.Tamam da bazı yargı mensupları suç dosyasını Pensilvanya'ya gönderiyorlar. Bu dosyanın da oraya gitmeyeceğini kim garanti edebilir?Hiç kimse.Hükümet "yargı da hesap versin" diyor.Peki, siyaset hesap veriyor mu?Hayır.Siyaseti yolsuzluk ve rüşvet haberleri tüketmiştir.Emniyeti ve yargıyı ise cemaat bağlantıları.Türkiye bu noktaya nasıl geldi?Bu soruya milletimiz cevap vermeli.Neden?Çünkü seçim sandığına gidip oy vererek iktidar ettikleriyle Türkiye'nin bu noktaya gelmesine milletimiz sebep oldu da ondan.Milletimizin ekserisinin "Ona dokunmak ibadettir" diyerek iş başına getirdiği bir iktidar ülkeyi yolsuzluk, rüşvet ve cemaat sarmalına mahkûm etmiş durumda. Ülkede çivisi çıkmamış bir kurum bırakmamıştır.Ülkeyi bu hale getirenlerden bir güzellik ummak bence abesle iştigaldir.İsteseler de yapamazlar. Çünkü icazetleri, iktidara gelirken verdikleri sözler buna izin vermez.Milletimiz peşinden gittiği adamları görüp, kendine gelmeli.Bugün yaşananlar ortadayken akledilmeyecekse, yapılan yanlış fark edilmeyecekse Allah'ın bahşettiği akıl ve irade işe yaramıyor demektir.Bugün milletimiz, siyaset-cemaat koalisyonuyla Türkiye'nin getirildiği durumu çok çok iyi düşünüp adam gibi bir seçim yapmalı ve adam gibi liderlerle, adam gibi kadrolarla, özü ve sözü bir, verdiği sözün altına imza atanlarla bir ve beraber olmalıdır.