Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenap Tekinşen, Ege, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde üretilen yöresel peynirlerin unutulma tehlikesi altında olduğunu söyledi. Prof. Dr. Tekinşen, "dünyada en çok çeşidi olan besin" olarak tanımladığı peynirin, 2000'i aşkın çeşidinin bulunduğunu belirtti.
Türkiye' de kişi başına peynir tüketiminin Avrupa Birliği ülkelerinin 3'te 1'i, ABD ve Kanada'nın yarısı düzeyinde olduğunu belirten Prof. Dr. Tekinşen, "Peynir çeşitlerinin tüketimdeki payınınyüzde 85 89'unu beyaz salamura, kaşar ve tulum, kalanını yöresel peynirler oluşturuyor" dedi. Çeşitli yörelerde üretimi sınırlı kalmış ve yörenin sosyoekonomik koşullarının değişmesine bağlı olarak unutulmaya terk edilmiş birçok peynir çeşidi bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Tekinşen, şöyle devam etti: "Ege, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, yöre koşulları, özellikle kültürel alışkanlıklar, doğa şartları, hayvan tür ve ırklarının farklılığına bağlı olarak alışılagelen farklı yapım teknikleriyle çeşitli yöresel peynirler üretiliyor.
Göç sonucu farkedilen lezzet
Türkiye'de kültür zenginliği içerisinde 50'den fazla peynir çeşidi var. Son 20 yılda yöresel peynirlerin çeşitliliği özellikle lezzetleri, kırsal alanlardan büyük kentlere göç sonucu farkedilmiş ve geniş halk kitleleri tarafından tanınmasına yol açmıştır. Bu peynirlerin tüketici fiyatlarının da genelde tercih edilebilir düzeydeolması, talebin artmasına neden olmuştur bunun sonucu olarak birkaç orta ve büyük işletme, örgü, Urfa ve Antep gibi yöresel peynir üretimine başladı. Ancak, tüketimleri yeterli düzeyde değil. Çünkü, birçoğunun üretim tekniğinde, kalite niteliklerinde, yeterli standardizasyon sağlanamadı."
Av yasağının 1 Eyül'de sona ermesiyle birlikte denize açılan balıkçılar, palamut müjdesiyle döndüler. Bandırma Körfezi'nde bol miktarda hamsi ve sardalya görülmesinin palamut akınının habercisi olduğu bildirildi.
Bandırma Balıkçılar Odası Başkanı Mustafa Özdemir, av mevsiminin müjdeli haberlerle açıldığını söyledi. Av yasağının kalkmasıyla birlikte denize açılan balıkçıların, körfezde bol miktarda hamsi ve sardalya ile karşılaştıklarını bildiren Özdemir, bu iki türün körfeze akın etmesinin en önemli nedeninin boğazdan giriş yapan palamut sürüleri olarak değerlendirildiğini kaydetti. Özdemir, şimdiden "Çingene Palamutu" görülmeye başladığını da ifade ederek şöyle devam etti: "Balıkçılar ve bizim oda olarak yaptığımız incelemelere göre iyi bir sezon bizi bekliyor. Üç yıldan beri avlanamayan palamutun körfeze yeniden gelmesi güzel bir olay. Umarım üç yıl önce yaşadığımız bolluğuyeniden görürüz. Bu sayede hem balıkçılar sevinir hem de vatandaşlar ucuz balık alabilir."
Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'nde, ayaklarında sürekli büyüme sorunu bulunan ve Almanya'da 9 kez ameliyat edilerek 48 numara olan ayakları 42,5 numaraya düşürülen küçük çocuğun bu kez de kalça kemiğinde büyüme gözlendi. Reyhanlı'ya bağlı Uzunköy'de yaşayan Şekip ve Emine Bozkaya çiftinin çocukları Cuma'nın (5) ayaklarında doğumdan itibaren hızlı bir büyüme gözlendi.
Şimdi de kalça kemiği ...
Baba Şekip Bozkaya, tedavi amacıyla Almanya'ya götürülen oğlunun Magdeburg Üniversi Hastanesi'nde 9 kez ameliyat olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Oğlumun ayaklarındaki aşırı büyümeye yol açan hücreler alındı ve tedavinin gereği olarak parmaklarından ikisi kesildi. Yaklaşık bir yıldır Almanya'daydık. Gidebilmek için tarla ve traktörümü sattım ancak, artık Almanya'da kalacak gücümüz kalmadı ve bir hafta önce geri döndük. Bu arada da oğlumun kalça kemiğinde de büyüme gözlendi. Yeniden Almanya'ya gitmek istemiyoruz. Türkiye'de tedavi edilmesi için yardım bekliyoruz." Baba Bozkaya, oğlunun ameliyatlar ve ayağının büyüklüğü nedeniyle rahat hareket edemediğini ifade ederek, "Bazen benim ayakkabılarımı bile giyiyor. Doktorlar büyümenin olmayacağını söylemişlerdi.
Türkiye' de kişi başına peynir tüketiminin Avrupa Birliği ülkelerinin 3'te 1'i, ABD ve Kanada'nın yarısı düzeyinde olduğunu belirten Prof. Dr. Tekinşen, "Peynir çeşitlerinin tüketimdeki payınınyüzde 85 89'unu beyaz salamura, kaşar ve tulum, kalanını yöresel peynirler oluşturuyor" dedi. Çeşitli yörelerde üretimi sınırlı kalmış ve yörenin sosyoekonomik koşullarının değişmesine bağlı olarak unutulmaya terk edilmiş birçok peynir çeşidi bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Tekinşen, şöyle devam etti: "Ege, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, yöre koşulları, özellikle kültürel alışkanlıklar, doğa şartları, hayvan tür ve ırklarının farklılığına bağlı olarak alışılagelen farklı yapım teknikleriyle çeşitli yöresel peynirler üretiliyor.
Göç sonucu farkedilen lezzet
Türkiye'de kültür zenginliği içerisinde 50'den fazla peynir çeşidi var. Son 20 yılda yöresel peynirlerin çeşitliliği özellikle lezzetleri, kırsal alanlardan büyük kentlere göç sonucu farkedilmiş ve geniş halk kitleleri tarafından tanınmasına yol açmıştır. Bu peynirlerin tüketici fiyatlarının da genelde tercih edilebilir düzeydeolması, talebin artmasına neden olmuştur bunun sonucu olarak birkaç orta ve büyük işletme, örgü, Urfa ve Antep gibi yöresel peynir üretimine başladı. Ancak, tüketimleri yeterli düzeyde değil. Çünkü, birçoğunun üretim tekniğinde, kalite niteliklerinde, yeterli standardizasyon sağlanamadı."
Av yasağının 1 Eyül'de sona ermesiyle birlikte denize açılan balıkçılar, palamut müjdesiyle döndüler. Bandırma Körfezi'nde bol miktarda hamsi ve sardalya görülmesinin palamut akınının habercisi olduğu bildirildi.
Bandırma Balıkçılar Odası Başkanı Mustafa Özdemir, av mevsiminin müjdeli haberlerle açıldığını söyledi. Av yasağının kalkmasıyla birlikte denize açılan balıkçıların, körfezde bol miktarda hamsi ve sardalya ile karşılaştıklarını bildiren Özdemir, bu iki türün körfeze akın etmesinin en önemli nedeninin boğazdan giriş yapan palamut sürüleri olarak değerlendirildiğini kaydetti. Özdemir, şimdiden "Çingene Palamutu" görülmeye başladığını da ifade ederek şöyle devam etti: "Balıkçılar ve bizim oda olarak yaptığımız incelemelere göre iyi bir sezon bizi bekliyor. Üç yıldan beri avlanamayan palamutun körfeze yeniden gelmesi güzel bir olay. Umarım üç yıl önce yaşadığımız bolluğuyeniden görürüz. Bu sayede hem balıkçılar sevinir hem de vatandaşlar ucuz balık alabilir."
Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'nde, ayaklarında sürekli büyüme sorunu bulunan ve Almanya'da 9 kez ameliyat edilerek 48 numara olan ayakları 42,5 numaraya düşürülen küçük çocuğun bu kez de kalça kemiğinde büyüme gözlendi. Reyhanlı'ya bağlı Uzunköy'de yaşayan Şekip ve Emine Bozkaya çiftinin çocukları Cuma'nın (5) ayaklarında doğumdan itibaren hızlı bir büyüme gözlendi.
Şimdi de kalça kemiği ...
Baba Şekip Bozkaya, tedavi amacıyla Almanya'ya götürülen oğlunun Magdeburg Üniversi Hastanesi'nde 9 kez ameliyat olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Oğlumun ayaklarındaki aşırı büyümeye yol açan hücreler alındı ve tedavinin gereği olarak parmaklarından ikisi kesildi. Yaklaşık bir yıldır Almanya'daydık. Gidebilmek için tarla ve traktörümü sattım ancak, artık Almanya'da kalacak gücümüz kalmadı ve bir hafta önce geri döndük. Bu arada da oğlumun kalça kemiğinde de büyüme gözlendi. Yeniden Almanya'ya gitmek istemiyoruz. Türkiye'de tedavi edilmesi için yardım bekliyoruz." Baba Bozkaya, oğlunun ameliyatlar ve ayağının büyüklüğü nedeniyle rahat hareket edemediğini ifade ederek, "Bazen benim ayakkabılarımı bile giyiyor. Doktorlar büyümenin olmayacağını söylemişlerdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.