Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ’dan BTP lideri Hüseyin Baş’a ziyaret

Silivri Cezaevi'nden tahliye edildikten sonra siyasi partileri ziyaret eden Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ı ziyaret etti.

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Merkezi'nde gerçekleşen görüşme 45 dakika sürdü.



İki lider çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Hüseyin Baş: Tarihte eşine benzerine rastlanmamış bir hukuksuzluk sürecine şahit oluyoruz

"Tarihte eşine benzerine rastlanmamış bir hukuksuzluk sürecine şahit oluyoruz" diyen Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, "bu süreçten en çok nasibini almış kişilerden biri Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ" dedi.




BTP lideri şöyle devam etti:

"Tutukluluk sürecini biz de çok yakından takip etmiştik, her zaman yanında olmuştuk. Bunu bir vatandaşlık vazifesi olarak görmüştük. O sürecin sonunda da "şükür kavuşturana" diyerek kendisi ile buluştuk. Süreç son erdi Allah'ın izni ile tabi yargılamalar devam ediyor. Bunun akabinde kendisi sağ olsun, ayağının tozu ile bir nezaket ziyaretinde bulundu. Çok güzel sohbet gerçekleşti. Türkiye'nin geleceğine dair konularda fikir alışverişinde bulunduk. İnşallah ülkemizin geleceği adına, hukuk güvenliği adına, adaletimiz adına, demokrasimiz adına hayırlara vesile olan bir görüşme olmuş olacak. Bundan sonra da daha sık bir araya geleceğiz.



Özdağ'dan Hüseyin Baş ve ekibine teşekkür

BTP lideri Hüseyin Baş'a cezaevi ve yargılama sürecinde verdiği destekten dolayı teşekkür eden Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ "Bu sadece bana kişisel olarak verilmiş bir destek olmanın ötesinde Türkiye'de hukuk devletine verilmiş bir destek ve düşman ceza hukuku uygulamalarına karşı yiğitçe bir karşı çıkıştı. Siz de biliyorum ki düşman ceza hukuku uygulamalarına muhatapsınız. Ben tutuklandım, siz son anda çizgiden döndünüz, inşallah sonunda siz de beraat edeceksiniz." dedi.

Özdağ'dan "ne zaman Cumhurbaşkanı ne zaman Ak Parti Genel Başkanı" sorusu

Hem Hüseyin Baş'ın hem de kendisinin cumhurbaşkanına hakaretten yargılandığını ifade eden Özdağ şöyle devam etti:
"İki siyasi parti genel başkanı, ikisi de cumhurbaşkanına hakaret iddiası ile mahkemeye çıkıyorlar. Ortada hakaret yok. Cumhurbaşkanına hakaretle ilgili madde, cumhurbaşkanının tarafsız olduğu bir anayasada düzenlenmiş ve partili cumhurbaşkanı sistemine geçişten sonra bunun hukuken tekrar düzenlenmesi gerekirken, düzenlememiş, açıkta bırakılmış. Muhatabınız, ne zaman cumhurbaşkanı, ne zaman Ak Parti Genel Başkanı olduğuna kendisi karar veriyor. O sizinle ilgili dilediği gibi konuşuyor, ama siz onu eleştirdiğiniz zaman Cumhurbaşkanı'na hakaret maddesi ile savcılığa davet ediliyorsunuz veya benim gibi gözaltına alınıyorsunuz. Bu adil değil, devletin dini adalettir. Adaletin mülkün temelidir cümlesi ne yazık ki artık bir duvar süsü haline gelmiştir. Çünkü anayasanın 10. maddesi yani herkesin yargı önünde eşit olduğunu düzenleyen madde askıya alınmıştır ve düşman ceza hukuku biz muhaliflere karşı en etkili şekilde uygulanmaktadır. Umarım çok uzak olmayan bir günde tekrar hukuk devletinin, demokrasinin hakim olduğu günler gelir. Mücadelemiz onun içindir. Size de değerli arkadaşlarınıza desteğiniz için tekrar teşekkür ediyorum."



BTP lideri Hüseyin Baş'tan 3. yol açıklaması

Gazetecilerin 3. Bir yol mümkün mü, ittifak var mı sorusuna BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş şöyle yanıt verdi:

"Tabi seçim dönemlerine yakın konuşulacak konular. Ancak gönül olarak Türkiye'de biz her zaman ittifak halindeyiz. Her zaman dile de getiriyoruz. Teşkilatlarımız arasında başta Zafer Partisi olmak üzere diğer bazı siyasi partiler arasında çok ciddi yakınlıklar var. Türkiye'nin iki ana eksen üzerine konumlanması durumunun Türkiye'ye nasıl zarar getirdiğini bu son süreçte şöyle yaşıyoruz: Bir siyasi partinin iç meseleleri gündeme geldiğinde, Türkiye'nin bütün siyaseti kilitlenmiş oluyor, başka siyaset üretemez bir hale geliyor. Sokakta açlık var. Bugün enflasyon oranları açıklandı. Memur ve emekli zamları enflasyon oranınca yansıdı. Ama açlık konuşulamıyor, sefalet konuşulamıyor, toplumsal bozgun konuşulamıyor. Sadece bir siyasi partinin iç meseleleri konuşulur hale geliyor. Dolayısıyla Türkiye'de farklı siyasi konuların, ülkenin gündemlerinin konulduğu bir ortamın oluşması için biz 3. yolu bugüne kadar her zaman dile getirdik, bundan sonra da getirmeye devam edeceğiz."