‘Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın’
22.03.2019 00:00:00
MTTB yani Milli Türk Talebe Birliği… Kuruluşu Osmanlı yıllarına dayanan şöhretini ise 60'lardan sonraki söylem ve mitinglerinde duyuran bir zamanların gençlik örgütlenmesi…
Bu örgütün dün meydanları inleten gençleri tam 17 yıldır ülkemiz yönetiminde söz sahibi insanlar.
Örneğin Abdullah Gül, eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman, eski Meclis Başkanı Bülent Arınç, Numan Kurtulmuş, Mehmet Ali Şahin ve AKP'li birçok isim.
Tabi bunlardan birisi de Partili Cumhurbaşkanımız Erdoğan. Erdoğan gençlik yıllarında bu örgütte aktif görevlerde bulunmuş bir isimdi.
Eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman, 2012 yılında Çorlu'da katıldığı bir programda, "Bizim dönemimizden iki dönem sonra Tayyip Erdoğan, Millî Türk Talebe Birliği kültür müdürüydü" dedi.
Bu örgütün en önemli söylemlerinden biri de bugün gündeme tekrar gelen Ayasofya idi.
O yıllarda başta İstanbul olmak üzere birçok ilde Milli Nizam sonra Milli Selamet destekli MTTB öncülüğünde mitingler düzenlenirdi.
Ortak slogan ise "Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın" idi.
80 ihtilaline kadar Sultanahmet, Beyazıt ve Taksim meydanlarında MTTB'nin düzenlediği mitinglerde bu slogan atılırdı.
Peki, bu mitinglerin değişmez spikeri kimdi? Recep Tayyip Erdoğan.
O günleri anlatan yazılarda aynen şöyle geçiyor; Recep Tayyip Erdoğan kürsüye davet edeceği konuşmacıdan önce gür sesi ile okuduğu bir şiirin ardından, mikrofona daha da yaklaşarak "Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın" sloganını patlatır ve ardından meydanlar inlerdi…
Ne günlermiş be!
Tarih 29 Mayıs 1978. İstanbul'da Fetih kutlamaları yapılıyor. 100 binden fazla kişi Sultanahmet Meydanı'nı inletiyor;
"Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın…"
"Biz biz, Fatihlerin nesliyiz…"
"Mücahidler geliyor…"
"Tek yol İslam…"
"Ne Komünist ne Mason; Milli Görüş ilk ve son…"
"Çağımız buhranda, kurtuluş İslam'da…"
Hey gidi günler hey!..
Hatta Necip Fazıl Kısakürek bu örgüt için bir hitabe bile yazmış:
"Bu gençliği karşımda görüyorum. Maya tutması için otuz küsur yıldır, devrimbaz kodamanların viski çektiği kamıştan borularla ciğerimden kalemime kan çekerek yırtındığım, kıvrandığım ve zindanlarda çürüdüğüm bu gençlik karşısında uykusuz, susuz, ekmeksiz, başımı secdeye mıhlayıp bir ömür Allah'a hamd etme makamındayım."
80 darbesiyle birkaç yıl kesintiye uğrayan bu sloganlar siyasi yasakların kalkmasıyla birlikte tekrar seslendirilmeye başlandı.
Milli Türk Talebe Birliğinin o genç isimleri Erdoğan, Abdullah Gül, İsmail Kahraman, Bülent Arınç, Numan Kurtulmuş, Mehmet Ali Şahin ve daha fazlası artık aktif siyasetteydi.
Haliyle Ayasofya da dillerdeydi. "Ayasofya ya açılacaktı, ya açılacaktı." İktidarlar Batıdan korktukları için Ayasofya'yı açamıyordu diyor, Fatih'in vasiyetini okuyorlardı.
Bu söylemler meyvelerini 90'lardan sonra vermeye başladı. Artık millet nazarında bir camiyi (Ayasofya'yı) açma cesareti bile gösteremeyecek derecede Amerika'dan, Avrupa'dan korkan iktidarlar, liderler ülkemizi yönetiyordu.
Bu kabul edilemezdi. Her hafta değişik dernek ve vakıflar öncülüğünde Beyazıt Meydanı dolar, İsrail'e, ABD'ye lanetler okunur, Ayasofya'yı açamayanlar hedef gösterildi.
Tabi bu söylemlerin siyasetteki karşılıklarını Erbakan, Arınç, Gül ve Erdoğan vaat olarak dillendirirdiler:
"AB'ye asla girmeyeceğiz. ABD'nin uşağı olmayacağız. İsrail'e haddini bildireceğiz. Atalarımızın vasiyetini (Fatih'in Ayasofya vasiyeti) yerine getireceğiz."
Yıllar geçti, adeta kaderi ilahi, "buyurun meydan sizin, dediklerinizi yapın" dercesine iktidar koltuğunu önlerine koydu.
Evet, 70'lerin o gençleri, 90'ların genç siyasetçileri artık devlet yönetiyordu. Ama ne AB, ne ABD, ne İsrail, ne Ayasofya gündeme gelmiyor, meydanlarda mitingler yapılmıyordu.
Kader aynası bugünün gençlerini Sayın Erdoğan'ın karşısına çıkardı. O gençler, "Ayasofya'yı ibadete açacak mısınız?" diye soruverdiler.
Sizin yaşlarınızdayken, "Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın" derdik bizler. Şartlar oluştuğunda tabii ki açacağız, sözlerini beklerken Sayın Erdoğan;
"Sultanahmet ve yeni yapılan Çamlıca Camisini doldurun dedi.
Neden? İşin siyasi boyutu varmış. Yani Ayasofya'yı açarsak bize bedel ödetirler.
Gençler heyecanlanmış olacak ki, "Sayın Cumhurbaşkanım! Geçmişte de bu işin bir siyasi yönü olduğunu bilmiyor muydunuz, neden bu sloganları atıyordunuz?" sorusunu sormadılar.
İsteyen sorsun. Ben cevabı biliyorum…
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
