Zünnarlı rahibe ve Sultan Fatih

İslamcı kisveli ahir zaman fitnelerinden ve Deccalların şerrinden korunmak istiyorsanız; Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın çeyrek asırdan beri yaptığı ezber bozan çıkışlarını, tarih yazan ikaz ve makalelerini gönlünüzün bir köşesine kaydedin. Bunlardan biri de on gün önce, 15 Ağustos günü yazdığı "Atatürk ve Fatih Sultan Mehmet" başlıklı makalesidir. Oradaki tespitler, Türk milletinin onurlu geleceğinin köşe taşlarından biridir.
İslam medeniyet tarihinde, "saltanat uğruna siyaseten katlve meşru idareciye karşı İslam kisveli gayr-i meşru darbe"batılınıve "Allah'ın harp açtığını ilan ettiği faiz" belasının tohumlarını ilk defa Muaviye ekmiştir (İbn Kesir, el-Bidaye, VIII, 52-55; Belazurî, Ensâb, V, 283 vd; İbnu'l-Esir, el-Kâmil, III, 241 vd; Muvattâ, Büyû' 33, 2/634; Nesâî, Büyû' 47, 7/279 Müslim, Müsâkat 80).
Fatih Sultan Mehmet ise küfür kıratında bu batıl "siyaseten katl ve kardeş katli"ni ve sayısı 1261'i bulan "yüzde 10 ilâ yüzde 20 arasında değişen faiz oranlarıyla işleyen para vakıflarını (nukûd-i mevkûfe)", kanunnameleri ve icraatlarıyla kurumsallaştırmıştır(A. Akgündüz, Osmanlı Kanunnameleri ve Hukuki Tahlilleri, c. 1, s. 32 vd.; Balat Kadı Sicilleri 02, Hüküm 145, 480; Ö. L. Barkan-E. H. Ayverdi,953/1546 Tarihli İstanbul Vakıfları Tahrir Defterine Göre Para Vakıfları, V-VI, XXX).
Faiz illetinin Osmanlı'daki ilk fetvâbazıise Kanuni'nin ŞeyhulislamıEbussuud'dur: "Faizlerin ilgası birçok vakfın iflasına yolaçar, bu da Müslüman cemaate zarar verir" fetvası verecek kadar faize batmıştır (İ. Hakkı Uzun Çarşılı, Kapu Kulu Ocakları, 1/ 254; H. İnalcık ve D. Quataert (Der), Osmanlı İmp. Ekonomik ve Sosyal Tarihi, c, 2, s. 620).
İngiliz ve Fransızlar başta olmak üzere Haçlı dünyasına ilk kapitülasyonları sunan ve Kur'an'ın katl ve faize dair en temel ahkamını ortadan kaldırıp İslam coğrafyasının iktisadî olarak sömürülmesinin temellerini atan,bu kanunnâmelerinsahibi padişahlar, zamane cüppeliler ve kırmızı fesliler tarafından "cennetmekan" diye pazarlanmaktadır. Bu kapitülasyonları ve kanlı saltanatı reddedip topyekun Haçlı dünyası ile yıllarca savaşıp Cumhuriyeti kuran Gazi M. Kemal Atatürk'ü dinsiz ve kâfir ilan etmektedirler? Prof. Dr. Baş, işte bu oyunu ve yalan ezberi bozmaktadır.
Bu ezbercilere, Prof. Dr. Baş'ın makalesinde değindiği Sultan Fatih'in İstanbul'un fethinden sonra yazdığı Divan'ındaki şu şiirini, itikadî olarak tahlil etmeleri için sunmak belki faydalı olacaktır:
Bir güneş yüzlü melek gördüm ki, âlem mâhıdur
Ol kara sünbülleriâşıklarınunâhıdur
(Yüzü öylesine güneş gibi parlak bir melek gördüm ki, âlemin ışık saçan dolunayıdır. Onun sümbül gibi simsiyah saçları da aşıklarının ahıdır).
 
Karalar geymiş meh-i taban gibi ol serv-i nâz
Mülk-i Efrengün meğer kim hüsn içinde şâhıdur
(Rahibeler gibi karalar giyinmiş bir doluna gibi nazlı nazlı salına  o servi boylı sevgili, tıpkı Frenk ülkesinin güzellikler içindeki padişahı gibidir).
 
Ukde-i Zünnarına her kimse kim dil bağlamaz
Ehl-i iman olmaz ol âşıkların gümrahıdur
(O Hristiyan güzelinin belindeki zünnarın düğümüne gönlünü bağlamayanlar, iman ehli olamazlar. O kişiler âşıkların yoldan çıkmış olanlarıdır).
 
Gamzesi öldürdüğine lebleri cânlarvirür
Var ise olrûh-bahşun din-i İsa râhıdur
(Onun hışımlı yan bakışının öldürdüğüne, dudakları can vermektedir. O ruh veren güzelin dini Hz. İsa'nın yoludur).
 
Avniya kılma gümân kim sana râm ola nigâr
Sen Sitanbulşâhısun ol da Kalataşâhıdur
(Ey Avni, gönül verdiğin o Hristiyan güzelin sana râm olacağını umma! Zira sen, nihayetinde İstanbul'un şâhısın; o ise, Galata'nın padişahıdır) (Prof. Dr. Muhammed N. Doğan, Fatih Divanı ve Şerhi, s. 171-174, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, İstanbul-2104; Millet Genel Kütüphanesi, A. E. Manzum, 305, varak 5b).
Mesela şaklaban cüppeliler, kırmızı fesliler, Sultan Fatih'in "Ukde-i Zünnarına her kimse kim dil bağlamaz / Ehl-i iman olmaz; ol âşıkların gümrahıdur" (O Hristiyan güzelinin belindeki zünnarın düğümüne gönlünü bağlamayanlar, iman ehli olamazlar. O kişiler âşıkların yoldan çıkmış olanlarıdır) beytini İslam akaidine ve Elfâz-ı Küfür kriterlerine göre bir tahlil etsinler bakalım, ne hüküm verecekler!
Saltanatçıların "Cennetmekân"ına bir de buradan bakmak gerekmez mi?!