ABD, PKK ile flört etmeye devam ediyor. Washington, terör örgütüne İran'ı vurması karşılığında işgal ettiği Irak'ın kuzeydoğusunda yer alan Kandil Dağı'nda kalabileceği mesajını iletti

Talabani ve Barzani'ye en yakın Türk gazeteci olan İlnur Çevik'ten şok iddia: ABD, PKK ile , "İran'ı vur, Kandil'de kal" pazarlığı yaptı.ABD yetkililerinin, İran'ın içerisinde kargaşa yaratması şartıyla PKK'nın Kandil dağındaki varlığını görmezlikten gelmeyi kabul ettikleri öne sürüldü. Amerika'nın, PKK'yı Irak'tan çıkartma isteksizliğinin arkasında bu pazarlığın bulunduğu görüşü dile getirildi.Buna göre, "Bush Yönetimi, PKK ve Irak'ta üslenen İranlı muhalefet gruplarına kur yapıyor ve onları İran'da terörist saldırıları düzenlemeye ve kargaşa yaratmaya cesaretlendiriliyor" diye yazdı. Kandil'e askeri operasyon yokKürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani de, bir süre önce verdiği demeçte, ABD'lilerin kendileri ile yaptıkları görüşmelerde Kandil'deki PKK varlığına karşı askeri bir operasyon düzenlenmesi konusunu hiçbir zaman dile getirmediklerini söyledi.Amerikan yetkilileri ve istihbarat elemanlarının Kuzey Irak'ta PKK ile irtibat içerisinde oldukları biliniyor.  İran ayrıca Irak'ta İranlı muhalefet gruplarının Amerikalılarca silahlandırılması, eğitilmesi ve barındırılmasından yakınıyor. Bu çerçevede, iki üst düzey İranlı yetkili, Tahran'ın Iraklı Kürt liderler ile ABD ve PKK tarafından desteklenen Irak'taki İran muhalefet gerillalarının eylemlerine ilişkin itirazlarını görüşmek üzere Kuzey Irak'a gönderildi. İran Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Mohammed Caferi ve İran Devrim Muhafızları'nın istihbarat şefi General Minojahar Frouzanda, Ocak ayında Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile buluştu.  Bunun üzerine ABD'liler, Erbil'de düzenlenen bir baskın sırasında iki üst düzey İranlı yetkiliyi ele geçirmeye çalıştı, ancak başarısız oldu. Bunların yerine alt düzeydeki beş İranlıların yakalandı. Olay üst düzey Kürt yetkililer arasında derin bir rahatsızlık yarattı.ABD'lilerin asıl hedefinin, söz konusu iki üst düzey İranlı yetkilisi olduğunun İran Dışişleri Bakanı Manuçer Mutteki tarafından doğrulandı.