logo
18 HAZİRAN 2025

1 Mayıs'ın ardındaki gerçek soru: Hangi sistem emekçiye umut olabilir?

04.05.2025 00:00:00

1 Mayıs, dünya genelinde "Emek ve Dayanışma Günü" ya da "İşçi Bayramı" olarak kutlanan uluslararası bir gündür. Hem tarihsel kökeni hem de verilen mesaj açısından işçi hakları ve sosyal adalet mücadelesinin simgesi haline gelmiştir. Tarihi başlangıç olarak 1886 yılında ABD'nin Chicago kentinde yaşanan Haymarket Olayı'na dayanır. İşçiler, günlük çalışma süresinin 8 saate indirilmesi için greve gitmiş; polisin müdahalesi sonucu çok sayıda kişi ölmüş ve yaralanmıştır.

O günden bugüne işçiler 8 saatlik iş günü, sendika hakkı, yaşanabilir ücret, iş güvencesi, çocuk işçiliği, kadın emeği, iş güvenliği için hak arayışı içindeler. Ancak sorunlar hala devam ediyor.  Adeta bir gün ile sınırlı olarak işçinin tepkisi sembolik bir güne hapsediliyor. Bu süreçten anlaşılan bugüne kadar gidilen yolların çıkmaz olduğudur. 

Peki, bu sorunları çözme iddiasıyla ortaya çıkan sistemlerden biri olan kapitalizm, gerçekten bir çözüm sunabilir mi?

Kapitalizmin temel ilkeleri; serbest piyasa, özel mülkiyet, kâr maksimizasyonu ve rekabet üzerine kuruludur. Kapitalist sistemde gelir eşitsizliği, iş güvencesizliği ve düşük ücretli işler yaygındır. Kapitalizmin son evresi olan neoliberalizm, emeği daha da güvencesiz hale getirmiştir. Taşeronlaşma, esnek çalışma modelleri, özelleştirme politikaları ve sendikasızlaştırma süreçleriyle birlikte emek, sistemin dışına itilmiştir. Netice olarak; kapitalizm, bu sorunları kendi iç çelişkileri nedeniyle tam anlamıyla çözememektedir. 

Sosyalizm çözüm olabilir mi?

Kapitalizmin emeği sömüren yapısına karşılık, sosyalizm üretim araçlarının kamu mülkiyetinde olduğu, planlı bir ekonomi anlayışına dayanan ve eşitlikçi bölüşümü esas alan bir sistemdir. Bu sistem emeğin sömürülmesini sistemsel olarak engellemeyi hedefler. Bu yönüyle iş güvencesi, ücret adaleti ve sendikal haklar açısından daha olumlu bir potansiyel taşır. Ancak sistem, verimlilik, bireysel özgürlük ve inovasyon gibi alanlarda sınırlı kalmıştır. Yani sosyalizm, bazı temel hakları garanti altına alabilmiş olsa da çağın ihtiyaç duyduğu dinamizmi sağlayamamıştır.

İşçinin ve emekçinin sorunları ancak Milli Ekonomi Modeli ile çözüm bulur. 

Kapitalizmin emeği maliyet kalemi olarak gören yaklaşımı ve sosyalizmin bireysel motivasyon eksikliği, günümüzde emek-sermaye dengesini bozmuş, gelir adaletsizliğini derinleştirmiş ve sosyal güvenlik sistemlerini zayıflatmıştır. Bu çerçevede Prof. Dr. Haydar Baş tarafından geliştirilen Milli Ekonomi Modeli (MEM), hem bu yapısal sorunlara cevap vermeyi hem de emeğin hak ettiği değeri bulmasını hedeflemektedir. Model, insanı merkeze alan, yerli kaynaklara dayanan, adalet, tüketim ve üretim dengesi üzerine kurulmuş bir sistemdir. 

Modelin önemli yapı taşlarından biri de vatandaşlık maaşıdır. Çalışsın ya da çalışmasın her bireye devlet tarafından belirli bir gelir sağlanır. Bu gelir, bireyin temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olup, kimsenin açlık sınırında yaşamaya mahkûm edilmediği bir sosyal güvence sistemi oluşturur. Vatandaş, yaşamını sürdürebilmek için emeğini sömürüye açmak zorunda kalmaz. 

Devletin ekonomideki rolü ise yalnızca düzenleyici değil, aynı zamanda yönlendirici ve destekleyici olarak tanımlanır. Devlet, üreticiye destek verir, tüketiciye sübvansiyon sağlar ve istihdama öncülük eder. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere faizsiz kredi sunarak üretimi canlandırır; bu da doğrudan işsizliğin azaltılmasına katkı sağlar. Devletin bu yapıcı rolü, piyasa mekanizmalarını insan merkezli bir dengeye kavuşturur.

MEM'de faiz kaldırılır. Paranın maliyetinin ortadan kaldırılması, üreticinin sırtındaki yükü hafifletir. Faizsiz bir sistemde, işletmeler üretime daha rahat odaklanır; bu da işçiye daha yüksek ücret ve daha güvenli bir çalışma ortamı olarak yansır. Para, üretim için kullanılan bir araç hâline gelir, spekülasyonun ve sermaye birikiminin değil, reel ekonominin hizmetine girer.

Tüketim ve üretim arasında kurulan denge de modelin özgün yönlerinden biridir. "Tüketim olmadan üretim olmaz" ilkesiyle, vatandaşın eline geçen gelir arttıkça iç talep canlanır. Bu talep, üretimi ve istihdamı artırır; işsizlik azalır. Dolayısıyla ekonomi hem büyür hem de geniş halk kesimlerine refah sağlar.

Tablo. 1 Mayıs'ın tarihsel taleplerinin günümüzde Türkiye ve dünya genelinde ne ölçüde karşılandığını gösteren genel değerlendirme.

Sonuç olarak, Milli Ekonomi Modeli yalnızca ekonomik bir program değil; sosyal adaleti, emeğin değerini, üretimin onurunu ve bireyin yaşama hakkını merkeze alan bütüncül bir toplumsal dönüşüm projesidir. 1 Mayıs'ın taşıdığı tarihi taleplerin karşılık bulduğu, emeğin gerçekten yüceltildiği bir sistem arayışında olanlar için bu model güçlü ve uygulanabilir bir çözümdür.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
CHP lideri Özel'i darp eden kişi için iddianame hazırlandı
4 yıl 6 aya kadar hapis talebi
Diyarbakır'daki yangında bilirkişi raporu açıklandı
Raporda kusurlar tek tek sıralandı
Trump, Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı ile görüşecek
Pakistan, İran'a desteğini belirtmişti
AB Yüksek Temsilcisi Kallas
"İsrail'e yönelik baskı artırılmalı"
'Türkiye net durmalı'
BTP'den İran uyarısı
Hamaney ABD'nin tehditlerini değerlendirdi
'ABD için iyi olmaz'
İYİ Parti lideri Grup Toplantısı'nda konuştu
Asgari ücret talebini açıkladı
Ünlü banka ABD'den çekiliyor
Gerekçe 'istikrarsızlık'
AliExpress'e şok suçlama!
Avrupa Birliği açıkladı
The Wall Street Journal gazetesi açıkladı
'İsrail'in Arrow füze savunma sistemleri tükeniyor'
'İstanbul'a çöreklenmiş bir avuç haraminin...'
Erdoğan'dan CHP'ye sert sözler
13 yıl önceki isyanda 13 mahkum ölmüştü
O cezaevi yıkılıyor
Özel ile İnce görüştü
İnce'ye 'CHP'ye katıl' daveti
50 TL sınırı aşılıyor
Benzin ve motorine bir zam daha
'Asla pazarlık yapmayacağız'
Hamaney'den İsrail ve ABD'ye cevap
CHP lideri Özel'i darp eden kişi için iddianame hazırlandı
4 yıl 6 aya kadar hapis talebi
Diyarbakır'daki yangında bilirkişi raporu açıklandı
Raporda kusurlar tek tek sıralandı
Trump, Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı ile görüşecek
Pakistan, İran'a desteğini belirtmişti
AB Yüksek Temsilcisi Kallas
"İsrail'e yönelik baskı artırılmalı"
'Türkiye net durmalı'
BTP'den İran uyarısı
Hamaney ABD'nin tehditlerini değerlendirdi
'ABD için iyi olmaz'
İYİ Parti lideri Grup Toplantısı'nda konuştu
Asgari ücret talebini açıkladı
Ünlü banka ABD'den çekiliyor
Gerekçe 'istikrarsızlık'
AliExpress'e şok suçlama!
Avrupa Birliği açıkladı
The Wall Street Journal gazetesi açıkladı
'İsrail'in Arrow füze savunma sistemleri tükeniyor'
'İstanbul'a çöreklenmiş bir avuç haraminin...'
Erdoğan'dan CHP'ye sert sözler
13 yıl önceki isyanda 13 mahkum ölmüştü
O cezaevi yıkılıyor
Özel ile İnce görüştü
İnce'ye 'CHP'ye katıl' daveti
50 TL sınırı aşılıyor
Benzin ve motorine bir zam daha
'Asla pazarlık yapmayacağız'
Hamaney'den İsrail ve ABD'ye cevap
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.