Yaklaşık 5 aydır Silivri'de tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda 6 günde ikinci kez hakim karşısına çıktı.
Mahkeme, Sayın Özdağ'a 2 yıl 4 ay hapis cezası verdi, yattığı süre göz önünde bulundurularak tahliyesine hükmetti.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, sosyal medya paylaşımında, "Geçmiş olsun Sayın Ümit Özdağ, darısı beraate artık" ifadelerini kullandı. İnşallah beraatini de acilen bekliyoruz.
Özdağ, tahliye edildi edilmesine ama 2 yıldan fazla hapis kararı olduğu için "Siyasi yasak gelir mi?" sorusunu akla getirdi. Siyasi yasakla ilgili gerekçeli karar bekleniyor. Gerekçeli kararın 1 ay içerisinde çıkacağı ifade ediliyor.
Sayın Ümit Özdağ, hem ülkemizde her kesim tarafından sevilen duayen bir siyasetçi, hem de ülkemizin yetiştirdiği önemli akademisyenlerden…
Suçlandığı husus, "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme".
Özdağ, Kayseri'de yaşanan olayların tahrik edicisi olarak yargılandı. Delil olarak da yaptığı bazı konuşmalar ve sosyal medya paylaşımları gösterildi.
Halbuki, basına yansıdığı kadarıyla biliyoruz ki, Kayseri'de 27 yaşında yabancı uyruklu bir şahıs, 7 yaşındaki yeğenini cinsel tacizde bulunmuş ve toplum da buna tepki göstermişti. Şiddet olaylarına karışan hiçbir Zafer Partilinin olmadığı ifade edildi.
Meltem TV'ye konuk olan Zafer Parti Genel Başkan Yardımcısı Seyyit Yücel, Ümit Özdağ'ın kendilerini bir heyet olarak Kayseri'ye gönderdiğini, heyetin bölgedeki güvenlik güçleriyle beraber olayları yatıştırmaya çalıştığını belirtmişti.
Yani pratikte Sayın Özdağ, olayların kışkırtıcısı değil, olayların yatıştırıcısı konumundaydı.
Ümit Özdağ'ın bu yatıştırma gayretleri ve saygın kişiliği dikkate alınarak, bu ara kararda verilen hapis cezasının beraate dönüşmesi temennimizdir.
Ümit Özdağ gibi bir muhalefet partisi liderine beraat beklerken, eğer siyaset yasağı gibi bir yanlışa düşülürse, bu, Türkiye demokrasisine büyük zarar verecektir.
İktidar, muhalefeti bastırma politikaları güderek, muhalefetsiz bir siyaset süreci talep ediyor olabilir. Ama bu sadece muhalefete değil, iktidar da dahil tüm Türkiye siyasetine zarar verecek bir adım olur.
Demokrasi, muhalefetsiz olmaz. Muhalefet, demokrasinin sigortasıdır.
İktidar, ülkeye ve millete zarar verebilecek yanlış bir takım icraatlar ortaya koyduğunda, eleştirileriyle bu yanlışları düzeltecek olan, iktidarı yeniden millet rotasına sokacak olan muhalefettir.
Ümit Özdağ, bir partinin genel başkanıdır ve o, milyonlarca Türk vatandaşının fikirlerinin, taleplerinin, eleştirilerinin sesidir. Siz Özdağ'ın sesini kıstığınızda sadece Özdağ'ı susturmuş olmuyorsunuz, milyonları duymazdan ve görmezden gelmiş oluyorsunuz. Bu, millet iradesinin yok sayılmasıdır.
Bu noktada tarihi bir gerçeği hatırlatmak isterim.
Kurtuluş Savaşı'nda, ülkemizin dört bir tarafı işgal altında olmasına rağmen, Atatürk'ün oluşturduğu Türk ordusunun sadece Yunan ordusuyla savaşması, TBMM'nin kurulmasıyla beraber yönetimin "millet iradesi"ne teslim edilmiş olması, Atatürk'ün de yetkilerini bu meclisten almasıyla alakalıdır.
Anadolu coğrafyasında millet iradesi hakim olunca, işgal güçleri, Yunan'ın mağlubiyetinden sonra kendiliğinden çekilmek zorunda kalmışlardır.
Diğer önemli bir zafer ise Lozan Antlaşması'dır. Lozan'da büyük bir diplomasi zaferi elde edilip, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tapusu tüm dünyaya tescil ettirilince İngilizler ve diğer işgalciler İstanbul'u terk etmek zorunda kalmışlardır.
Demokrasi ve millet iradesi ile o günkü zaferler ortada. Bugün ise millet iradesinin hâkim olmadığı, demokrasinin rafa kaldırıldığı ülkelerde işgal projeleri devreye konulmaktadır. Bu, bir işgal gerekçesi olarak sunulmaktadır.
Türkiye'de demokrasinin rafa kaldırıldığı "muhalefetsiz" bir siyaset, ülkemizin ve milletimizin geleceği için çok büyük tehditleri karşımıza çıkartabilir. Özellikle de ülkemizin dört tarafının kuşatıldığı bu dönemde.
Muhalefet anayasal görevi olarak sonuna kadar konuşacak, iktidar da bu eleştirileri, bu fikirleri bir fırsat bilerek, yaptığı icraatları gözden geçirecek, en doğrusunu yapmaya çalışacak. Olması gereken bu.
Tekrar geçmiş olsun Sayın Ümit Özdağ.
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Şehitlerimize yas tutarken sorular cevap bekliyor / 09.07.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’, ‘terörsüz’ Türkiye mi? / 08.07.2025
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025
- Orman alanları, ranta açılmamalı / 01.07.2025