Ermeni çeteleri 1918 yılı Şubat ve mart aylarında Erzurum'da tam bir soykırıma giriştiler. Ruslarla bir olup ellerindeki silahları haince masum insanımıza çevirdiler. Adına Taşnak denilen Ermeni çeteleri insan, tarih, medeniyet adına ne varsa yakıp yıkıyorlardı.Bugün "Medeniyetler İttifakı" denilen şeyler sadece sinsi bir masaldır.Köyümden Duyulan Ah-u Figanlar?Aşkale'nin köylerinde feryatlar arşa yükseliyordu.Rahmetli anneme yaşlı kadınlar, Cinis köyünde hamile kadınların karınlarını parçalayıp, bebekleri süngülerine takıp çevire çevire duvara fırlattıklarını anlatmışlar.Cinis köyü annemin köyüne de yakın. Aralarında Merdivenköyü var.Cinis köyünde âdeta bütün vahşetlerini sergilemişler, hayvandan da aşağı melanetlerinin en şerlilerini işlemişlerdir.Öldürdükleri masum insanların vücutlarını parçalayıp, çivilerle duvarlara asmış, tandır başlarında (ekmek ve yemek pişirilen küçük hol) kadınların karşılarında erkeklerini kazıklara geçirmişler? Ve vahşiliğin en çılgınlığını işlemekten geri durmadılar. Kadın-erkek, genç-ihtiyar camiye toplayıp ateşe verdiler. Öylesine nefret kusuyorlardı ki, ahırları, samanlıkları ateşe veriyor sokaklardaki köpekleri bile öldürüyorlardı.Batıl ve sapık inanç sahiplerinin içlerinden gelen bir özelliktir. Sapıklıklarında sınır yoktur. Daha dün Kıbrıs ta, Bosna'da, bugün Irak'ta aynı vahşiliği sergilemediler mi bunlar. Erzurum Ulu Camide de çocukları duvarlara çivilediler bunlar?Ermenilerin vahşiliklerinin delilleri bu kadar değildir. Biz bir yazıya sığacak kadarı ile iktifa ediyoruz.Zulüm ve katliamlar altında yok edilmek istenen tertemiz Anadolu evlatlarının imdadına Kazım Karabekir Paşa yetişti. Bir yiğit, bir kuva-yı milliye neferi, bir asker, bir destan adamı Kazım Karabekir Paşa, 12 Mart 1918'de Erzurum'a geldiğinde gördüklerini şöyle anlatmıştır:"Erzurum'da halk gözyaşları içinde kimi oğlunu, kimi babasını, kimi karısını, yakılmış ya da süngülenmiş buluyordu. Sokaklarda canlılıktan bir iz kalmamıştı. Mürsel Paşa konağına doldurulup yakılan Erzurumlular, insanı titretiyordu. Erzurum'da resmi belgelere göre 9563 yerli Türk ahali Taşnak Ermeni çeteleri tarafından şehit edilmiştir."30 bin insanımızı hunharca katleden terör örgütüne en candan destek veren tarihteki bu vahşiliklerin sahipleri değimlidir.Benim ninem (Dedemin ninesi Hünkar nine) Ermeni'yi köyde tek başına bekleyen kadındır. Biz bunları yaşadık. Not ettik. Bir millete yapılan en büyük kötülüklerden biri düşmanlarını unutturmak, en büyük gaflet de onların isteklerine boyun eğmektir. Çıkarlarına âlet olmaktır.Bugün Ermeni tasarılarını meclisten geçirme yarışına giren ehl-i salip (haç sahipleri) o günlerin fırsatını beklemektedirler. Fransızları Gaziantep'e biz mi çağırdık. Aslında bunların dedelerinde soykırım yaptıkları Türklerin fotoğrafları vardır. Şimdi "yavuz hırsız ev sahibini bastırır'' atasözünü hatırlamak zamanıdır. Soykırımcı olanlar şu anda Afganistan'da ne arıyorlar?12 Mart 1918 tarihi, bir şehrin, dadaş diyarının kurtuluş günüdür. Biz de can-ı gönülden bu günü ve 3 Mart 1918 Aşkale'nin kurtuluş gününü kutluyoruz. Erzurum Kongresinde Gazi Mustafa Kemal Paşa önderliğinde alınan kararları şimdi dikkatle okuma zamanıdır.- Kuva-yı Milliye'yi etken ve milli iradeyi hakim kılmak esastır.- Hıristiyan azınlıklara siyasi hakimiyet ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez- Manda ve himaye kabul edilmez.Erzurum'un kurtuluşunu değerlendirirken esaret ve hürriyetin neticelerini göz önünde bulundurarak iç ve diş dengelere ne kadar dikkat etmemiz gerektiği açıktır.Erzurum'un kurtuluşunu kutlarken bir vatan evladı olarak bugünkü konumumuzu çok iyi düşünmeliyiz.Bizi bölmek isterler.Bizi birbirimize düşürmek isterler.Bunları her kılıkta yapabilirler.Bunların korktukları tek şey vakardır, imandır, heybettir, cesarettir, şahsiyettir.Erzurum'da ve yurdumun her kösesinde şehit olan kardeşlerimize rahmet diliyor ve tarihte alınan şu kararı düşünmenizi tavsiye ediyorum."Vatan bir bütündür parçalanamaz".Unutmayın, 12 Mart aynı zamanda İstiklal Marşının kabul edildiği gündür.
Mustafa Sabri / diğer yazıları
- Ramazanlaşmak / 17.07.2012
- III. Balkan Savaşı mı? / 28.05.2012
- Mihrabiyelerimiz; zikirden bir demet / 01.03.2012
- Ali Hoca’nın ardından / 25.02.2012
- "Türkiye Uyan!" / 31.01.2012
- Suriye Noel hediyesi olmayacak / 21.12.2011
- 9. Cüz'ü okurken, Suriye'yi düşündü? / 09.12.2011
- Şu idrake bakın / 01.11.2011
- Musiki ve hafızlarımız / 22.10.2011
- Ashâb-ı Hicr: Körlüğü seçen kavim / 10.10.2011
- III. Balkan Savaşı mı? / 28.05.2012
- Mihrabiyelerimiz; zikirden bir demet / 01.03.2012
- Ali Hoca’nın ardından / 25.02.2012
- "Türkiye Uyan!" / 31.01.2012
- Suriye Noel hediyesi olmayacak / 21.12.2011
- 9. Cüz'ü okurken, Suriye'yi düşündü? / 09.12.2011
- Şu idrake bakın / 01.11.2011
- Musiki ve hafızlarımız / 22.10.2011
- Ashâb-ı Hicr: Körlüğü seçen kavim / 10.10.2011