19 Mayıs ve mill bayramlarımız

Mustafa Kemal Atatürk'ün, İstanbul hükümeti adına müfettiş olarak Samsun'a gönderildiğinde onun gönlünde oluşan fikir; milletimizin ruhunda var olan bağımsızlık meşalesinin yakılma zamanının geldiğine inancıdır. Onun inandığı temel düşünce "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" idi. ?Bu azmin ve kararlılığın milletimize anlatıldığında, kabul bulacağına da inancı tamdı. İşte bu idealinin gerçekleşmesi için Samsun'a gelişinin fırsatını gayet iyi değerlendirdi.
Kendisine inanmış ve gönlünde bağımsızlık ruhu taşıyan bir avuç dava arkadaşı ile yakılan bağımsızlık meşalesini temsil eden 19 Mayıs 1919, Türk Milletinin tarihinin yeniden yazılmasının, milletin egemenliğine giden yolun başlangıcı konumunda; Mustafa Kemal Atatürk'ün gönlünde beslediği sırrın açığa çıktığı gündür. Bizler de Millet olarak bu günü bayram olarak kutlamaktaydık.
AKP iktidarı ile başlayan korkunç değişim rüzgârından milli bayramlarımız da nasibini almakta, milletimiz için çok büyük öneme haiz milli bayramlarımız da adım adım değişime uğramaktadır. Her 19 Mayısta, "19 Mayıs ruhu yeniden canlandırılmalıdır" diye başlıklar atarak yazılar yazardık. Korkarım bundan sonra "19 Mayıs ve benzeri milli bayramlarımızdan çekin elinizi" ya da "Milli bayramlarımız bütün yurtta kutlanmalıdır" diye feryat edeceğiz.
Milli bayramlarımız ülkenin her köşesinde, hatta birkaç öğrencisi olan en küçük köyde bile coşkuyla kutlanır, yeni nesillere tarihte yaşanan mücadeleler anlatılır, emeği geçen ecdatları tanıtılır, geçmişler hayırla yâd edilir, evlatlarımızın önüne örnek alacakları şahsiyetlerin modelleri konurdu.     
AB süreciyle birlikte korkarak bu günleri bekliyorduk. Çünkü idareciler tarafından, bayramlarda yapılan gösterilere yavaş yavaş sınırlamalar geliyordu. Meydanlarda sahnelenen oyunlarda, düşman askerlerinin mağlup edildiği sahneler eleştirilmekte, düşman tanımlamasından artık vaz geçilmesi istenmekteydi. Dolayısıyla sözde Avrupalı dostlarımızı üzmekten korkuyorlardı…
İktidar sahiplerinin okullarda kutlanmasına getirdiği kotayı Danıştay'ın bozmasına rağmen hala ısrar etmeleri bizi derinden üzmektedir. İktidar sahipleri bu sene merkezi kutlamalar yapacak, bazı sivil toplum örgütlerin organize ettiği alternatif bayram kutlamalarına sahne olacak ama yakın bir zamanda milli bayramlarımızın bütün yurtta kutlanmasına engel olunacağı görünmektedir. En azından bu endişeyi taşımaktayız.
AB süreci ile birlikte başlangıçtan bu güne gelinceye varıncaya kadar yazdığımız yazıları, duyduğumuz kaygıları ve gelinen noktayı gözden geçirirseniz; endişelerimizde ne kadar haklı olduğumuzu anlayacaksınızdır umarım. Millet olarak aklımızı başımıza alıp milli ve dini bütünlüğümüze gerçekten sahip çıkmadığımız takdirde; Allah korusun, değişmeyen hiçbir şeyimiz kalmayacaktır.