2026 Bütçesinde rekor artış faiz giderlerinde
2026 Bütçesinde faiz ödemelerinin toplam harcamalardaki payı, yüzde 14,5'e ulaşarak yaklaşık 2,7 trilyon TL ile rekor kırıyor
21.10.2025 16:00:00 / Güncelleme: 21.10.2025 16:00:08
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 2026 yılına ilişkin mali planın temeli olan Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin görüşmeleri, bu hafta kritik bir aşamaya giriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan teklif, 16 Ekim'de TBMM Başkanlığı'na sunuldu ve Plan ve Bütçe Komisyonu'nda müzakereler 23 Ekim Perşembe günü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın sunumuyla başlayacak.
Görüşmeler 28 Kasım'a kadar sürecek ve ardından Aralık ayında Genel Kurul'a taşınacak. Bu bütçe, enflasyonla mücadele, deprem sonrası toparlanma ve ekonomik istikrar hedeflerini yansıtan bir "istikrar ve refah bütçesi" olarak nitelendirilse de, muhalefet partileri ve ekonomi uzmanları tarafından "vergi odaklı, israfı teşvik eden" bir yapı olarak eleştiriliyor.
Peki, teklifin harcama kalemleri neler içeriyor ve neden bu kadar tartışma yaratıyor?
18,9 trilyon TL harcama, 2,7 trilyon TL açık
Teklif, 2026 yılı için toplam bütçe giderlerini 18 trilyon 929 milyar TL, gelirlerini ise 16 trilyon 216 milyar TL olarak öngörüyor. Bu, yaklaşık 2 trilyon 718 milyar TL'lik bir bütçe açığı anlamına geliyor yani devletin harcamaları, topladığı vergilerden 2,7 trilyon TL fazla olacak.
Milli gelire oranla bütçe açığının yüzde 3,5'e gerilemesi beklenirken, toplam harcamaların milli gelirin (77 trilyon TL tahmini) yaklaşık dörtte birini oluşturması dikkat çekiyor.
Gelirlerin büyük kısmı (13 trilyon 782 milyar TL) vergi kaynaklarından (Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, ÖTV, KDV) gelecek; kalan kısım ise taşınmaz satışları (18,2 milyar TL) ve diğer gelirlerden sağlanacak.
Faiz ödemeleri rekor kırıyor
Bütçe, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleriyle uyumlu hale getirilmiş olsa da, faiz ödemelerinin toplam harcamalardaki payı yüzde 14,5'e ulaşarak (yaklaşık 2,7 trilyon TL) rekor kırıyor. Bu tutar, son 10 yılda 55 kat artmış durumda. Savunma ve eğitim gibi stratejik alanlara kaynak ayrılırken, sosyal destekler ve tasarruf önlemleri sınırlı kalıyor.
Ana harcama kalemleri
Bütçe teklifinde kamu kurumlarının ödenekleri, büyüme ve kalkınma odaklı bir dağılım gösteriyor. İşte başlıca harcama kalemleri:
Bu kalemler arasında faiz ödemeleri ve savunma harcamaları öne çıkıyor. Örneğin, Milli Savunma Bakanlığı'na 395 milyar TL, Jandarma'ya 287 milyar TL ayrılırken, uzay faaliyetlerine 8,7 milyar TL'lik ödenek ayrılması inovasyon odaklı bir adım olarak görülüyor. Taşınmaz satışlarından (arazi, lojman) 18,2 milyar TL gelir beklenirken, mobil abone sayısının 2028'de 100 milyonu aşacağı öngörüsüyle telekomünikasyon yatırımları da destekleniyor.
'Vergi Cezalarıyla Finanse Edilen İsraf Bütçesi'
Muhalefet, bütçeyi "tükeniş bütçesi" olarak nitelendiriyor. CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, "AKP'den vatandaşa müjde: Vergiler ve cezalar artacak" diyerek, ÖTV'nin (960 milyar TL), alkol-tütün vergilerinin (yüzde 28,8 artışla 563 milyar TL) ve trafik cezalarının (129 milyon TL) yükünün vatandaşa yükleneceğini vurguluyor. Kira gelirleri istisnasının kalkması, araç alım harçlarının (2 milyon TL'lik araç için 4 bin TL) artması gibi düzenlemeler, "dolaylı vergilerle halkı eziyor" eleştirisi getiriyor. Ayrıca, 3,6 trilyon TL'lik vergi indiriminin (vergi harcaması) "beşli çete"ye fayda sağladığı iddia ediliyor.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, faiz harcamalarının 10 yılda 55 kat artmasını "enflasyonla mücadelede başarısızlık" olarak yorumluyor. DEVA Partisi lideri Ali Babacan ise, enflasyon hedefi yüzde 16 iken Cumhurbaşkanlığı (%26) ve TBMM (%49) harcamalarının artırılmasını "israf" diye eleştiriyor. Ekonomi uzmanları, bütçenin neoliberal yapısının ulusal sanayiyi güçlendiremeyeceğini, GSYH'ye oranla harcamaların yarısı bile olmadığını belirtiyor. Solcu Gazete ve BirGün gibi kaynaklar, Saray'ın günlük 58 milyon TL'lik harcamasını "seçim bütçesi gibi" diye tiye alıyor.
Öte yandan, iktidar kanadı bütçeyi "deprem odaklı ve büyüme yanlısı" olarak savunuyor. Cevdet Yılmaz, açığın milli gelire oranla düşeceğini ve ihracatın destekleneceğini söylüyor. Ancak, 2026'nın "zor bir yıl" olacağı ve faizlerin zirve yapacağı uyarıları, tartışmaları alevlendiriyor.
Tartışmalar aralık ayına kadar sürüyor
2026 bütçesi, Türkiye'nin ekonomik rotasını belirleyecek kritik bir belge. Görüşmelerde muhalefetin vergi artışlarına ve israfa odaklanması beklenirken, iktidar tasarruf ve büyüme vaatlerini öne çıkaracak. Eğer kabul edilirse, vatandaşın cebinden çıkacak vergilerle finanse edilecek bu bütçe, enflasyonun seyrini doğrudan etkileyecek. Takipte kalın: Komisyon maratonu, Türkiye'nin mali geleceğini şekillendirecek.
Görüşmeler 28 Kasım'a kadar sürecek ve ardından Aralık ayında Genel Kurul'a taşınacak. Bu bütçe, enflasyonla mücadele, deprem sonrası toparlanma ve ekonomik istikrar hedeflerini yansıtan bir "istikrar ve refah bütçesi" olarak nitelendirilse de, muhalefet partileri ve ekonomi uzmanları tarafından "vergi odaklı, israfı teşvik eden" bir yapı olarak eleştiriliyor.
Peki, teklifin harcama kalemleri neler içeriyor ve neden bu kadar tartışma yaratıyor?
18,9 trilyon TL harcama, 2,7 trilyon TL açık
Teklif, 2026 yılı için toplam bütçe giderlerini 18 trilyon 929 milyar TL, gelirlerini ise 16 trilyon 216 milyar TL olarak öngörüyor. Bu, yaklaşık 2 trilyon 718 milyar TL'lik bir bütçe açığı anlamına geliyor yani devletin harcamaları, topladığı vergilerden 2,7 trilyon TL fazla olacak.
Milli gelire oranla bütçe açığının yüzde 3,5'e gerilemesi beklenirken, toplam harcamaların milli gelirin (77 trilyon TL tahmini) yaklaşık dörtte birini oluşturması dikkat çekiyor.
Gelirlerin büyük kısmı (13 trilyon 782 milyar TL) vergi kaynaklarından (Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, ÖTV, KDV) gelecek; kalan kısım ise taşınmaz satışları (18,2 milyar TL) ve diğer gelirlerden sağlanacak.
Faiz ödemeleri rekor kırıyor
Bütçe, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleriyle uyumlu hale getirilmiş olsa da, faiz ödemelerinin toplam harcamalardaki payı yüzde 14,5'e ulaşarak (yaklaşık 2,7 trilyon TL) rekor kırıyor. Bu tutar, son 10 yılda 55 kat artmış durumda. Savunma ve eğitim gibi stratejik alanlara kaynak ayrılırken, sosyal destekler ve tasarruf önlemleri sınırlı kalıyor.
Ana harcama kalemleri
Bütçe teklifinde kamu kurumlarının ödenekleri, büyüme ve kalkınma odaklı bir dağılım gösteriyor. İşte başlıca harcama kalemleri:
Kurum/Bölüm |
Ödenek (Milyar TL) |
Açıklama |
Eğitim (MEB) |
2.800 |
Öğretmen maaşları ve altyapı yatırımları ağırlıklı. |
Sağlık Bakanlığı |
1.500 |
Hastane yatırımları ve personel giderleri. |
Savunma Sanayii |
2.100 |
Savunma harcamaları, milli gelirin yüzde 2,7'si kadar. |
Faiz Ödemeleri |
2.700 |
Borç faizleri, bütçenin en büyük kalemi. |
Yerel Yönetimler |
1.600 |
Belediye transferleri. |
Tarım ve Orman |
888 |
Çiftçi destekleri ve sulama projeleri. |
Afet Yönetimi |
653 |
Deprem sonrası konut ve altyapı çalışmaları. |
Cumhurbaşkanlığı |
21 |
Günlük harcama 57,5 milyon TL'ye ulaşacak (%16 artış). |
TBMM |
(Yüzde 49 artış) |
Personel ve operasyonel giderler. |
Uzay ve Havacılık |
8,7 |
TÜBİTAK ve TUA projeleri için ayrılan kaynak. |
Kamu Personeli Ödemeleri |
4.900 |
Memur maaşları (örneğin Emniyet: 412 milyar TL, Diyanet: 148 milyar TL). |
Düzenleyici Kurumlar |
108 |
BDDK, SPK gibi kurumlara toplam ödenek. |
Bu kalemler arasında faiz ödemeleri ve savunma harcamaları öne çıkıyor. Örneğin, Milli Savunma Bakanlığı'na 395 milyar TL, Jandarma'ya 287 milyar TL ayrılırken, uzay faaliyetlerine 8,7 milyar TL'lik ödenek ayrılması inovasyon odaklı bir adım olarak görülüyor. Taşınmaz satışlarından (arazi, lojman) 18,2 milyar TL gelir beklenirken, mobil abone sayısının 2028'de 100 milyonu aşacağı öngörüsüyle telekomünikasyon yatırımları da destekleniyor.
'Vergi Cezalarıyla Finanse Edilen İsraf Bütçesi'
Muhalefet, bütçeyi "tükeniş bütçesi" olarak nitelendiriyor. CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, "AKP'den vatandaşa müjde: Vergiler ve cezalar artacak" diyerek, ÖTV'nin (960 milyar TL), alkol-tütün vergilerinin (yüzde 28,8 artışla 563 milyar TL) ve trafik cezalarının (129 milyon TL) yükünün vatandaşa yükleneceğini vurguluyor. Kira gelirleri istisnasının kalkması, araç alım harçlarının (2 milyon TL'lik araç için 4 bin TL) artması gibi düzenlemeler, "dolaylı vergilerle halkı eziyor" eleştirisi getiriyor. Ayrıca, 3,6 trilyon TL'lik vergi indiriminin (vergi harcaması) "beşli çete"ye fayda sağladığı iddia ediliyor.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, faiz harcamalarının 10 yılda 55 kat artmasını "enflasyonla mücadelede başarısızlık" olarak yorumluyor. DEVA Partisi lideri Ali Babacan ise, enflasyon hedefi yüzde 16 iken Cumhurbaşkanlığı (%26) ve TBMM (%49) harcamalarının artırılmasını "israf" diye eleştiriyor. Ekonomi uzmanları, bütçenin neoliberal yapısının ulusal sanayiyi güçlendiremeyeceğini, GSYH'ye oranla harcamaların yarısı bile olmadığını belirtiyor. Solcu Gazete ve BirGün gibi kaynaklar, Saray'ın günlük 58 milyon TL'lik harcamasını "seçim bütçesi gibi" diye tiye alıyor.
Öte yandan, iktidar kanadı bütçeyi "deprem odaklı ve büyüme yanlısı" olarak savunuyor. Cevdet Yılmaz, açığın milli gelire oranla düşeceğini ve ihracatın destekleneceğini söylüyor. Ancak, 2026'nın "zor bir yıl" olacağı ve faizlerin zirve yapacağı uyarıları, tartışmaları alevlendiriyor.
Tartışmalar aralık ayına kadar sürüyor
2026 bütçesi, Türkiye'nin ekonomik rotasını belirleyecek kritik bir belge. Görüşmelerde muhalefetin vergi artışlarına ve israfa odaklanması beklenirken, iktidar tasarruf ve büyüme vaatlerini öne çıkaracak. Eğer kabul edilirse, vatandaşın cebinden çıkacak vergilerle finanse edilecek bu bütçe, enflasyonun seyrini doğrudan etkileyecek. Takipte kalın: Komisyon maratonu, Türkiye'nin mali geleceğini şekillendirecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.