Bağımsız Türkiye Partisi, yurt genelindeki halkla buluşma mitinglerine durmaksızın devam ediyor.
Önceki gün, Aksaray'daki mitingdeyiz. Meydanı dolduran onbinlerce Aksaraylı, BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuşmasıyla, müjdeleri ile coşuyor.
Bugüne kadar duyulmamış projeler, gencinden yaşlısına ev hanımından, memuruna her kesim için tek umut görülüyor.
Miting meydanında nabız yokluyoruz. Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuşması esnasında, halkın arasında, "Sn. Baş'ı nasıl buluyorsunuz? Destekleyecek misiniz?" diye soruyoruz.
Kime yönelsek, sanki Haydar Beyi yıllardır tanıyor. En yakınından, en sevdiğinden bahseder gibi başlıyor O'nu ve Baş'ın kendini ilgilendiren projelerini anlatmaya...
Yaşlı bir teyze gözümüze çarpıyor. Bir elinde BTP bayrağı, diğerinde Türk Bayrağı ikisini de bırakmıyor. O yaşlı haliyle sloganlara iştirak ediyor. Sandalyesine bile oturamıyor.
"Teyze, nasıl buluyorsun Genel Başkanı?" diyoruz. "Oğlum, bu zamana kadar bizi kimse düşünmedi. Yaşımız geçti, bir işte artık çalışamayız. Durumumuz ortada. Haydar oğlum, şimdiye kadar kimsenin sahip çıkmadığı kadar bize sahip çıkıyor. Her hakkımız devlet garantisi altına alacak.
Bana, torunuma, gelinime, oğluma hepimize sahip çıkıyor.
Dizlerim tutmuyor ki, biraz genç olsaydım kapı kapı dolaşır, Haydar oğlumu anlatırdım" dedi.
"Kesintilerle elimize hiç bir şey geçmiyor O'nun döneminde bu kesintiler, emekli paramıza eklenerek, paramızı 2 kat alacağız inşaallah. Allah ondan razı olsun" diyerek boynumuza sarıldı.
Yanındaki orta yaşlı bayan, teyzenin sözünü bitirmesiyle atıldı: "Anne, sen dolaşamıyorsun, senin yerine de ben gezeceğim. BTP ile benim gibi ev hanımları, emeklilik hakkı kazanacak. Bu parti için çalışılmaz mı?
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ev hanımlarına emeklilik projesini sonuna kadar destekliyorum. Bizi hatırlayan tek lider Sn Baş."
Halkın içinde dolaşmaya devam ediyoruz. Şimdi gençlerin yanındayız. Hep bir ağızdan, "Başbakan Haydar Baş" sloganlarına eşlik ediyorlar.
"Gençler! BTP'yi neden destekliyorsunuz?" diye soruyorum.
"Nasıl desteklemeyelim. Türkiye'de üniversite imtihanı gençliğin kabusu. Dershaneye de gidemiyoruz, giden arkadaşların da ancak yarısı iyi bir fakülteye girebiliyor.
Prof. Dr. Baş döneminde, sınav diye bir şey yok, dershane masrafı yok. İstediğimiz fakülteye gireceğiz. Bundan büyük olay mı var. Sonuna kadar BTP için çalışacağız." diye ifade ediyorlar ümitlerini.
Halkın arasında dolaşmaya devam ediyoruz. 30-35 yaşlarında bir bayanın yanındayız; "Haydar Baş'ı destekliyor musunuz?" diyoruz. Gözleri doluyor. Ve başlıyor anlatmaya: "4 senedir nişanlıyız. Nişanlımın da, benim de evlenmeye durumumuz yok. Halen bekliyoruz.
Haydar Baş, babamın yapmadığını yapacak, vereceği kredi ile hemen evleneceğiz.
Bizim gibi evlenemeyen gençlere yalnızca O sahip çıktı. Sadece O'nun aklına geldik.
Nasıl desteklemem".
Kimin yanına gitsek aynı desteği görüyoruz.
Prof. Dr. Haydar Baş'ı milletimiz benimsiyor, seviyor, destekliyor; ve aynı zamanda çok da dua ediyor.
Bence, 3 Kasım'ın favorisi çoktan belirlenmiştir.
Önceki gün, Aksaray'daki mitingdeyiz. Meydanı dolduran onbinlerce Aksaraylı, BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuşmasıyla, müjdeleri ile coşuyor.
Bugüne kadar duyulmamış projeler, gencinden yaşlısına ev hanımından, memuruna her kesim için tek umut görülüyor.
Miting meydanında nabız yokluyoruz. Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuşması esnasında, halkın arasında, "Sn. Baş'ı nasıl buluyorsunuz? Destekleyecek misiniz?" diye soruyoruz.
Kime yönelsek, sanki Haydar Beyi yıllardır tanıyor. En yakınından, en sevdiğinden bahseder gibi başlıyor O'nu ve Baş'ın kendini ilgilendiren projelerini anlatmaya...
Yaşlı bir teyze gözümüze çarpıyor. Bir elinde BTP bayrağı, diğerinde Türk Bayrağı ikisini de bırakmıyor. O yaşlı haliyle sloganlara iştirak ediyor. Sandalyesine bile oturamıyor.
"Teyze, nasıl buluyorsun Genel Başkanı?" diyoruz. "Oğlum, bu zamana kadar bizi kimse düşünmedi. Yaşımız geçti, bir işte artık çalışamayız. Durumumuz ortada. Haydar oğlum, şimdiye kadar kimsenin sahip çıkmadığı kadar bize sahip çıkıyor. Her hakkımız devlet garantisi altına alacak.
Bana, torunuma, gelinime, oğluma hepimize sahip çıkıyor.
Dizlerim tutmuyor ki, biraz genç olsaydım kapı kapı dolaşır, Haydar oğlumu anlatırdım" dedi.
"Kesintilerle elimize hiç bir şey geçmiyor O'nun döneminde bu kesintiler, emekli paramıza eklenerek, paramızı 2 kat alacağız inşaallah. Allah ondan razı olsun" diyerek boynumuza sarıldı.
Yanındaki orta yaşlı bayan, teyzenin sözünü bitirmesiyle atıldı: "Anne, sen dolaşamıyorsun, senin yerine de ben gezeceğim. BTP ile benim gibi ev hanımları, emeklilik hakkı kazanacak. Bu parti için çalışılmaz mı?
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ev hanımlarına emeklilik projesini sonuna kadar destekliyorum. Bizi hatırlayan tek lider Sn Baş."
Halkın içinde dolaşmaya devam ediyoruz. Şimdi gençlerin yanındayız. Hep bir ağızdan, "Başbakan Haydar Baş" sloganlarına eşlik ediyorlar.
"Gençler! BTP'yi neden destekliyorsunuz?" diye soruyorum.
"Nasıl desteklemeyelim. Türkiye'de üniversite imtihanı gençliğin kabusu. Dershaneye de gidemiyoruz, giden arkadaşların da ancak yarısı iyi bir fakülteye girebiliyor.
Prof. Dr. Baş döneminde, sınav diye bir şey yok, dershane masrafı yok. İstediğimiz fakülteye gireceğiz. Bundan büyük olay mı var. Sonuna kadar BTP için çalışacağız." diye ifade ediyorlar ümitlerini.
Halkın arasında dolaşmaya devam ediyoruz. 30-35 yaşlarında bir bayanın yanındayız; "Haydar Baş'ı destekliyor musunuz?" diyoruz. Gözleri doluyor. Ve başlıyor anlatmaya: "4 senedir nişanlıyız. Nişanlımın da, benim de evlenmeye durumumuz yok. Halen bekliyoruz.
Haydar Baş, babamın yapmadığını yapacak, vereceği kredi ile hemen evleneceğiz.
Bizim gibi evlenemeyen gençlere yalnızca O sahip çıktı. Sadece O'nun aklına geldik.
Nasıl desteklemem".
Kimin yanına gitsek aynı desteği görüyoruz.
Prof. Dr. Haydar Baş'ı milletimiz benimsiyor, seviyor, destekliyor; ve aynı zamanda çok da dua ediyor.
Bence, 3 Kasım'ın favorisi çoktan belirlenmiştir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Abdulkadir Baş / diğer yazıları
- Gerçekleri görebilmek / 05.11.2002
- Ezilen halklar Türk'ün adaletini bekliyor / 03.11.2002
- Türkiye'nin gerçek dostu var mı? / 02.11.2002
- AB, Türkiye'nin kurtuluşu değil, sonudur / 01.11.2002
- Çeçen eyleminin ardından / 31.10.2002
- Milli kaynakları hayata geçirecek irade, milletin iradesidir / 29.10.2002
- Türk'e Türk'te başka dost yoktur / 28.10.2002
- Basının esas görevi / 27.10.2002
- İnsan hakları meselesi / 26.10.2002
- Milletçe aradığımızı bulduk / 24.10.2002
- Ezilen halklar Türk'ün adaletini bekliyor / 03.11.2002
- Türkiye'nin gerçek dostu var mı? / 02.11.2002
- AB, Türkiye'nin kurtuluşu değil, sonudur / 01.11.2002
- Çeçen eyleminin ardından / 31.10.2002
- Milli kaynakları hayata geçirecek irade, milletin iradesidir / 29.10.2002
- Türk'e Türk'te başka dost yoktur / 28.10.2002
- Basının esas görevi / 27.10.2002
- İnsan hakları meselesi / 26.10.2002
- Milletçe aradığımızı bulduk / 24.10.2002