31 Mart: Karanlık gün

Sabah saatlerinde Türkiye'nin hemen her yerinde aynı anda yaşanan elektrik kesintisi ile karanlığa gömüldük. Saatlerce elektrik verilmedi. Elektrik niçin kesildi?Kim kesti?  Belli değil.Başbakan; araştırıyoruz, diyor.Amblemi "ampul", adı "kalkınma" olan bir parti iktidarda,Maalesef üretilmiş elektriği dağıtmaktan acizler.O kadar ki; sorunun nedeni hakkında dahi bilgileri yok. Elektrik nasıl geldi? Onun da bildiklerini zannetmiyorum.Aynı gün, İstanbul'da adliye içinde savcı rehin alındı.Rehin alanlar Berkin Elvan'ın ölümünden sorumlu olan polislerin ifşa edilmesini istediler.Neticede savcı şehit edildi ve onu rehin alanlar da öldürüldü.Hükümet, "başarılı operasyon yaptık" dedi.Bu olayla ilgili sorulması gereken ilk soru şu:"Berkin Elvan'ın öldürülmesinin hesabını soracağım" diyen kişiler, onun katillerini bulmak için çalışan savcıyı niçin öldürsün?İkinci soru şu:Bu eylemle birlikte Berkin Elvan ve onun hesabının sorulmasını isteyenler ne kazandı? Üçüncü soru:Eylemi yapan DHKPC ve sol örgütler ne kazandı?Hiçbiri bir şey kazanmadı.Şimdiye kadar "Berkin Elvan ölümsüzdür" diyenler artık aynı rahatlıkta bu cümleyi kuramayacaklar. Olay sonrasında yazıp çizen yandaş kalemler "Berkin Elvan teröristtir" diyenlerin haklılığını konuşuyor."Gezi ruhunun sonucu budur" diyorlar.O halde son ve can alıcı soruyu soralım: Bu eylem ile birlikte kim kazançlı çıktı?Atılan adımlar ve oluşan kamuoyu kimin lehine oldu?Terör eyleminin kimin yaptığının bir kıymeti yoktur.Kimlerin yaptırdığı önemlidir.Kimlerin yaptırdığını görmek için yukarıdaki can alıcı soruya cevap bulmak lazım.