4 gündem 1 sonuç!

"Kritik günlerden geçiyoruz."Klasik bir ifade ama hakikaten de böyle, kritik günlerden geçiyoruz.Hayati gündem başlıkları havada uçuşuyor.Bu başlıkları şu şekilde sıralamak mümkün:1- AKP-PKK ittifakı2- Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi3- Süleyman Şah kaçışı4- ABD'nin Musul operasyonuna destek* * *İlk bakışta birbirinden bağımsız gibi görünen bu 4 ana başlığın çok kritik bir ortak noktası var. O da Türkiye'nin bölünmesi ve 4 parçalı Kürdistan yani Büyük İsrail!Nasıl mı?Gelin kısa kısa izah edelim:1- AKP-PKK ittifakı:Hükümet, "PKK ile görüştüğümüzü ispat etmeyen şerefsizdir" noktasından Öcalan ile ortak açıklama noktasına geldi. Bir zamanlar "bebek katili" diye anılan Öcalan artık adeta Türkiye Cumhuriyeti devleti ile eş değer bir güç haline getirildi. O artık bizzat Başbakan Başdanışmanı'na göre ideolojik rehber! Öcalan'ın özerklik ve genel affı da içeren 10 emrine evet diyen iktidar toplumu seçim öncesi PKK'nın silah bırakacağına inandırmaya çalışıyor. Oysa ortada koskoca bir ham hayal var. Silah bırakan PKK değil, operasyonlarına fiilen son veren TSK. Hükümetin ve Cumhurbaşkanının "ya çıkacak ya çıkacak" dediği iç güvenlik paketinden PKK'yı rahatsız eden unsurların ayıklanması da acı bir gerçek olarak karşımızda. Bu durumda İç Güvenlik Paketi'nin hedeflerinden birinin AKP-PKK ittifakına karşı gelişebilecek toplumsal tepkileri dizginlemek olduğu anlaşılıyor.2- Yeni Anayasa ve Başkanlık SistemiÖcalan'ın özerklik talebinin anayasal altyapısı başkanlık sistemiyle sağlanacak.Çünkü başkanlık sistemi demek üniter yapının federatif yapıya çevrilmesi yani Öcalan ve avanesinin istediği özerkliği vermek demek.Meydan meydan dolaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AKP adına oy isteyip "400'ü verin başkanlık sistemini getirelim" demesine bu açıdan bakmak lazım gelir.Taraflar arasındaki ittifakı şu şekilde sloganlaştırmak da mümkün sanırım, "ver başkanlığı al özerkliği!"3- Süleyman Şah kaçışıHükümet, uluslararası antlaşmalarla Türk toprağı olarak tescillenen Süleyman Şah türbesinin bulunduğu topraklardan IŞİD tehdidi gerekçesiyle askerimizi çekti.Daha doğrusu ecdadın kemiklerini torbaya doldurdu, türbeyi de havaya uçurarak kaçtı.Toprak ve büyük prestij kaybının yanı sıra bu çekilmenin en önemli sonucu Yahudi asıllı Barzani'nin Akdeniz'e açılmasının önündeki Türk engelinin kaldırılması oldu.AKP hükümetinin büyük desteğiyle Suriye'nin kuzeyindeki Kobani bölgesini ele geçiren Barzani yine bir AKP kıyağıyla bölgedeki hakimiyet alanını genişletti.Hedef, Irak'ın kuzeyinde kurulan özerk bölge ile Suriye'nin kuzeyinde ele geçirilen yeni yeri birleştirerek Akdeniz'e açılan bir Peşmerge görünümlü Yahudi koridoru oluşturmak.4- ABD'nin Musuloperasyonuna destekIŞİD tehdidi var diyerek Süleyman Şah'tan kaçan Türkiye enteresan bir şekilde ABD öncülüğündeki koalisyonun Musul'da IŞİD'e karşı başlatacağı operasyona destek verme kararı aldı.Dış basında çıkan haberlere göre bu desteğe Irak'a karadan asker sokma, silah ve cephane gönderme de dahil. Türkiye'nin Musul'daki IŞİD operasyonuna desteği bizzat Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz tarafından da ifade edildi. Hedef Musul'u da tıpkı Kobani gibi Yahudi asıllı Barzani'ye teslim etmek.Şimdi şu soruyu sormak hakkımız değil mi, madem IŞİD'e karşı savaşacak gücünüz vardı neden bu gücü Süleyaman ŞAH'ta kendi topraklarımızı korumak için kullanmadınız?Askerlerimizi riske edemezdik diyerek kendi topraklarından kaçanlar ABD istedi diye Musul operasyonuna katılıyor!Bu zihniyete göre Türk askeri vatan toprağını savunmak için riske atılmaz ama ABD'yi memnun etmek için atılır.* * *İşte böyle.4 kritik başlık ve 1 ortak sonuç.Tekrar edelim, o ortak sonuç şu: Türkiye'nin bölünüp parçalanması ve içinde Türkiye'nin de bulunduğu İslam coğrafyasını büyük İsrail (Arz-ı Mev'ud) hedefine uygun hale getirmek.Evet? Ne yazık ki tüm yollar Büyük İsrail'e çıkıyor!Türk milleti ise çakma kahramanlar ve kahramanlık destanlarıyla uyutuluyor.Saygılar?Süleyman Şah'a ne oldu?Bir gece ansızın mezarından çıkardılar, türbesini de havaya uçurarak kaçtılar!Türbesinin yeni yerinin Eşme'de kafalarına göre çevirdikleri bir yer olacağını açıkladılar. O destansı (!) kaçışın üzerinden 10 günden fazla bir zaman geçti. Süleyman Şah'ın naaşı hala yeni yerine defnedilemedi. Merakla bekliyoruz, defin işlemi ne zaman gerçekleşecek ya da gerçekleşecek mi? AKP grup toplantısında kendisi için Süleyman Şah fatihi (!) diye slogan atılan Sayın Davutoğlu bu konuda bir açıklama yapar umarım! Yoksa Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan da mı olduk!  Erdoğan spekülatör mü? Cumhurbaşkanı Erdoğan Merkez Bankası'na (MB) çaktıkça dolar yükseliyor. Dolar yükseldikçe hem Türkiye'nin dolara dayalı dış borcu yükseliyor hem de vatandaşın cebindeki TL eriyor. Erdoğan'ın açıklamalarının ardı arkası kesilmeyince, MB Başkanı Erdem Başçı ile Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın istifa ettiği söylentisi ortaya çıktı.Erdoğan'ın açıklamaları karşısında sessiz kalan Başbakan Davutoğlu ise katıldığı bir TV programında istifa söylentilerini çıkaranlar için "spekülatör" dedi.Sözleri aynen şöyle: " Türkiye ekonomisi üzerine spekülasyon yapan bazı çevreler, belki de o anda borsada ya da kurda yükselmenin ya da inmenin getireceği yerden menfaat uman bazı çevreler bir baktık böyle haber yaymışlar. Bu tamamıyla ya siyasi spekülasyon yapmak isteyen ya da ekonomik spekülasyon yapmak isteyenlerin çirkin bir oyunu diyeyim, veya söylentisi. Böyle bir şey söz konusu değil."Sayın Davutoğlu ne dediğinin farkında mı acaba?İstifa söylentilerinin kaynağı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları olduğuna göre, Sayın Erdoğan, Merkez Bankasını bilinçli bir şekilde hedef alarak siyasi ve ekonomik spekülasyon mu yapıyor?Acaba Sayın Davutoğlu bunu mu demek istiyor?