"Bir suda 2 balık kavga ediyorsa oradan 5 dakika önce uzun bacaklı bir İngiliz geçmiştir." Bu bir Kızılderili atasözüdür.
Ben bu sözü günümüze uyarlıyorum ve "İngiliz" yerine "Amerikalı" kelimesini koyuyorum.
Katar krizi bu gerçeği bizlere bir kez daha öğretti.
Yıllardır İslam dünyasını kasıp kavuran BOP ateşine benzin döken Suud ve oturduğu koltuğu yine BOP'a borçlu olan Mısır'ın darbecisi Sisi öncülüğündeki Arap ülkeleri Katar'a tavır aldı.
Böylece ABD Başkanı Trump'ın ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan'a yapmasının sebebi hikmeti de ortaya çıkmış oldu.
Trump'ın Selman ve Sisi ile hokus pokus yaptığı küreden de fitne, kaos çıktı.
Büyük şeytan İslam dünyası üzerine kurduğu yeni oyunlarını yine İslam dünyasındaki piyonları aracılığıyla sahneye koydu.
Gerekçe Katar'ın teröre destek verdiği iddiası ve İran'la yakınlaşması?
Konu malum detaya girmeye gerek yok. Bir sonuçlarına bakalım.
* * *
Kritik soru şu; Katar'ın tecrit edilmesi ne anlama geliyor?
Şimdi gelin bu soru ışığında bir takım analizler yapmaya çalışalım;
1- ABD, 11 Eylül olaylarından sonra "haçlı seferi" diyerek çöreklendiği İslam dünyasında Trump'la birlikte yeni bir süreç başlattı. Bu süreç Müslümanlar arasında yıllardır körükledikleri Şii-Sünni ayırımını devletler düzeyine çıkarmak. Hedef Sünni ülkelerle Şii ülkeleri savaştırmak!
Suud'a 110 milyar dolarlık silah vermek bu niyeti ortaya koyuyor. Böyle bir savaşın tek kazananın ABD ve İsrail olacağı aşikâr.
* * *
2- Katar'ın tecrit edilmesi ile İran'ın da hedef alındığı ifade edilse de burada İran kadar hatta ondan daha fazla hedef olan ülke Türkiye. Zira Ankara'nın Katar ile ilişkileri malum. Türkiye ekonomisi Katar'dan gelen paralarla dönüyor desek yeridir. Şimdi Türkiye "ya Katar ya biz" tercihine zorlanacak. Böyle bir tercih ülkemiz için ölümlerden ölüm beğenmek anlamına gelebilir.
* * *
3- ABD "İslam ülkeleri arasında Sünni-Şii savaşı çıkarmak istiyor" dedik. Peki, bu savaşın öncü güçleri kim olacak? Elbette bir tarafta Sünni Türkiye, diğer tarafta da Şii İran. Bu niyet artık çok net bir şekilde ortada. ABD'nin Türkiye'yi böyle bir savaşa zorlamak için PKK-YPG'den FETÖ'ye, Katar ile ilişkilerden Zarrab meselesine kadar birçok konuyu Türkiye'ye karşı bir şantaj unsuru olarak kullanması kuvvetle muhtemel.
* * *
4- Katar tıpkı Suudi Arabistan gibi yıllardır ABD'nin emir eri konumunda. Ne istedilerse yaptılar, ne istedilerse verdiler. Peki, buna rağmen neden üstleri çizildi? Piyonların kaderi bu! Onların kullanılmaları da çöpe atılmaları da bir başka ifade ile dirileri de, ölüleri de sahibinin bir işine yarar. Bunların, sizi yaşatırken de öldürürken de bir hesapları vardır.
* * *
5- Bu noktada 2001 yapımı Kod Adı Kılıçbalığı filminden bir cümleye dikkat çekmek istiyorum, "Gerekirse kendi binalarımızı bombalayacağız, gerekirse bir şehri nükleer bomba ile sileceğiz ve terörün acımasız yüzünü insanlara göstereceğiz. Böylece terörist devletlere saldırmak için arkamızda kamuoyu desteği olacak." Başrolünü John Travolta'nın oynadığı bu film dünya çapında gösterime girdikten yaklaşık 3 ay sonra Newyork'ta ikiz kuleler yıkıldı ve dönemin ABD Başkanı Bush "haçlı seferi" diyerek Afganistan işgali ile BOP'un startını verdi. Sonrası malum. Şimdi gelelim yeniden Katar'a. Çıkarları için kendi kentini yok etmekten çekinmeyen bir ülke yine çıkarları için bir piyonunu feda etmekten mi çekinecek!
* * *
6 - Katar meselesinden çıkarılacak çok dersler var. Bu derslerden biri de şu; hayatlarını 'Amerikasız olmaz' diyerek geçirenler ne kadar sadık piyon olurlarsa olsunlar bir gün mutlaka çöpe atılacaklar. Bu tarihi hakikat Katar ile bir kez daha tescillenmiştir.
* * *
7- Hayatını ve özellikle de seçim sürecini İslam düşmanlığı üzerine kuran ABD Başkanı Trump nasıl da bir anda bizim Müslüman (!) Arapların bir numaralı dostu oluverdi. Lawrencelerin bu coğrafyada itibar görme sebebini şimdi daha iyi anlıyorum.
* * *
8- Ve bir soru; Konuyla ilgisi yok ama kafama takıldı. Acaba diyorum Şırnak'ta 13 şehit verdiğimiz helikopter kazasının, Katar tecridinin ve İran'da ardı ardına yaşanan terör saldırılarının bir ilgisi olabilir mi? Acaba üzerinde plan kurulan bu 3 ülkede meydana gelen bu 3 olayın yukarıda sıraladığımız planlarla ilgili olabilir mi?
Saygılar?
Ben bu sözü günümüze uyarlıyorum ve "İngiliz" yerine "Amerikalı" kelimesini koyuyorum.
Katar krizi bu gerçeği bizlere bir kez daha öğretti.
Yıllardır İslam dünyasını kasıp kavuran BOP ateşine benzin döken Suud ve oturduğu koltuğu yine BOP'a borçlu olan Mısır'ın darbecisi Sisi öncülüğündeki Arap ülkeleri Katar'a tavır aldı.
Böylece ABD Başkanı Trump'ın ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan'a yapmasının sebebi hikmeti de ortaya çıkmış oldu.
Trump'ın Selman ve Sisi ile hokus pokus yaptığı küreden de fitne, kaos çıktı.
Büyük şeytan İslam dünyası üzerine kurduğu yeni oyunlarını yine İslam dünyasındaki piyonları aracılığıyla sahneye koydu.
Gerekçe Katar'ın teröre destek verdiği iddiası ve İran'la yakınlaşması?
Konu malum detaya girmeye gerek yok. Bir sonuçlarına bakalım.
* * *
Kritik soru şu; Katar'ın tecrit edilmesi ne anlama geliyor?
Şimdi gelin bu soru ışığında bir takım analizler yapmaya çalışalım;
1- ABD, 11 Eylül olaylarından sonra "haçlı seferi" diyerek çöreklendiği İslam dünyasında Trump'la birlikte yeni bir süreç başlattı. Bu süreç Müslümanlar arasında yıllardır körükledikleri Şii-Sünni ayırımını devletler düzeyine çıkarmak. Hedef Sünni ülkelerle Şii ülkeleri savaştırmak!
Suud'a 110 milyar dolarlık silah vermek bu niyeti ortaya koyuyor. Böyle bir savaşın tek kazananın ABD ve İsrail olacağı aşikâr.
* * *
2- Katar'ın tecrit edilmesi ile İran'ın da hedef alındığı ifade edilse de burada İran kadar hatta ondan daha fazla hedef olan ülke Türkiye. Zira Ankara'nın Katar ile ilişkileri malum. Türkiye ekonomisi Katar'dan gelen paralarla dönüyor desek yeridir. Şimdi Türkiye "ya Katar ya biz" tercihine zorlanacak. Böyle bir tercih ülkemiz için ölümlerden ölüm beğenmek anlamına gelebilir.
* * *
3- ABD "İslam ülkeleri arasında Sünni-Şii savaşı çıkarmak istiyor" dedik. Peki, bu savaşın öncü güçleri kim olacak? Elbette bir tarafta Sünni Türkiye, diğer tarafta da Şii İran. Bu niyet artık çok net bir şekilde ortada. ABD'nin Türkiye'yi böyle bir savaşa zorlamak için PKK-YPG'den FETÖ'ye, Katar ile ilişkilerden Zarrab meselesine kadar birçok konuyu Türkiye'ye karşı bir şantaj unsuru olarak kullanması kuvvetle muhtemel.
* * *
4- Katar tıpkı Suudi Arabistan gibi yıllardır ABD'nin emir eri konumunda. Ne istedilerse yaptılar, ne istedilerse verdiler. Peki, buna rağmen neden üstleri çizildi? Piyonların kaderi bu! Onların kullanılmaları da çöpe atılmaları da bir başka ifade ile dirileri de, ölüleri de sahibinin bir işine yarar. Bunların, sizi yaşatırken de öldürürken de bir hesapları vardır.
* * *
5- Bu noktada 2001 yapımı Kod Adı Kılıçbalığı filminden bir cümleye dikkat çekmek istiyorum, "Gerekirse kendi binalarımızı bombalayacağız, gerekirse bir şehri nükleer bomba ile sileceğiz ve terörün acımasız yüzünü insanlara göstereceğiz. Böylece terörist devletlere saldırmak için arkamızda kamuoyu desteği olacak." Başrolünü John Travolta'nın oynadığı bu film dünya çapında gösterime girdikten yaklaşık 3 ay sonra Newyork'ta ikiz kuleler yıkıldı ve dönemin ABD Başkanı Bush "haçlı seferi" diyerek Afganistan işgali ile BOP'un startını verdi. Sonrası malum. Şimdi gelelim yeniden Katar'a. Çıkarları için kendi kentini yok etmekten çekinmeyen bir ülke yine çıkarları için bir piyonunu feda etmekten mi çekinecek!
* * *
6 - Katar meselesinden çıkarılacak çok dersler var. Bu derslerden biri de şu; hayatlarını 'Amerikasız olmaz' diyerek geçirenler ne kadar sadık piyon olurlarsa olsunlar bir gün mutlaka çöpe atılacaklar. Bu tarihi hakikat Katar ile bir kez daha tescillenmiştir.
* * *
7- Hayatını ve özellikle de seçim sürecini İslam düşmanlığı üzerine kuran ABD Başkanı Trump nasıl da bir anda bizim Müslüman (!) Arapların bir numaralı dostu oluverdi. Lawrencelerin bu coğrafyada itibar görme sebebini şimdi daha iyi anlıyorum.
* * *
8- Ve bir soru; Konuyla ilgisi yok ama kafama takıldı. Acaba diyorum Şırnak'ta 13 şehit verdiğimiz helikopter kazasının, Katar tecridinin ve İran'da ardı ardına yaşanan terör saldırılarının bir ilgisi olabilir mi? Acaba üzerinde plan kurulan bu 3 ülkede meydana gelen bu 3 olayın yukarıda sıraladığımız planlarla ilgili olabilir mi?
Saygılar?
Bayram Coşkun / diğer yazıları
- Rest çekerken verilen tavizlerin söylenmesi / 26.09.2022
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021