Avrupa Birliği (AB) liderleri, Belçika'nın başkenti Brüksel'de 17 Temmuz'da başladıkları müzakerelere bugün de devam ettiler. Gergin görüşmelerle ikinci gününe giren AB üyesi 27 ülkenin lideri, yeni tip koronavirüsün ekonomik sonuçlarıyla mücadele için hazırlanan kurtarma programını ve gelecekteki bütçeyi müzakereye devam ettiler. AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in başkanlık ettiği zirveye, üye 27 ülkenin devlet veya hükümet başkanları ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen katıldı. Liderleri koronavirüs krizinin başlangıcından bu yana ilk defa fiziksel olarak bir araya getiren zirvede, salgının ekonomik etkilerine karşı hazırlanan toplam 750 milyar euroluk ekonomik kurtarma programı ile yaklaşık 1 trilyon 850 milyar euroluk AB'nin 2021-2027'deki bütçesini belirleyecek 'Çok Yıllı Mali Çerçeve' taslağı ele alınıyor. Liderler, kurtarma programının boyutunu, içerisindeki hibe ve kredilerin miktarını ve bunlar için uygulanacak denetim mekanizmasıyla koşulları tartışacak. Kurtarma programıyla, AB'nin 2021-2027 dönemi bütçesi üzerinde de görüşmelerde uzlaşmaya çalışan liderler, bütçenin boyutunu, harcama alanlarını ve üye ülkelerin gelecekteki bütçeye ne oranda katkı sağlayacaklarını müzakere edecek. Üye ülkelerin oy birliğiyle belirlenecek kurtarma paketi ve gelecekteki bütçe konusunda müzakerelerin gergin geçmesi bekleniyor. Hollanda Başbakanı Rutte, ilk günkü maraton görüşmelerinden sonra gazetecilere verdiği demeçte uzlaşma konusunda umutsuz konuşarak, "Sanırım anlaşmak biraz zaman alacak" şeklinde konuşmuştu. 

Ceplerinde akrep mi var?

AB ülkeleri içinde 'Tutumlu 4'lü' olarak adlandırılan adeta ceplerinde akrep varmış gibi cimri davranmalarıyla dikkat çeken Danimarka, Hollanda, İsveç ve Avusturya, özellikle kurtarma programındaki hibeleri soğuk karşılıyor. Bu ülkeler, ihtiyaç duyan AB ülkelerine 'koşullu' biçimde kredi verilmesini ve bunların ileride geri ödenmesi konusunda ısrarlı. Söz konusu ülkeler, hibe verilmesi durumunda ise çok sıkı bir denetim mekanizması kurulmasını istiyor. Macaristan ve Polonya ise AB fonlarının hukukun üstünlüğü şartına bağlanmasına soğuk bakıyor. Böyle bir durumda bütçe ve kurtarma programını veto edeceklerini ifade ediyorlar. AB bütçesi ve kurtarma programına ilişkin karar, üye ülkelerin AB Konseyindeki oy birliği ve Avrupa Parlamentosu (AP) onayıyla alınıyor.