ABD uzun zamandan beri büyümeyle orantılı olarak para basmaktadır. 1950, 1971 reel GSMH artışı % 3.84, M1 artışı % 3.94, 1994, 2002 reel GSMH artışı % 3.19, M1 artışı %3.80'dir.
Japonya örneğine geri dönersek; Japonya, 1950-1971 yılları arasında iyi bir büyüme trendine sahip olduğu dönemlerde reel GSMH artışı % 9.45 iken, M1 artışını ortalama % 16.1 de tutmakta idi. Ancak deflasyona girdiği 90'lı yılların ortalarında 1995 yılında M1/GSMH oranı 44.7 trilyon yen/484.3 trilyon yen= % 9.2 olarak düşük olduğunu görüyoruz. Japonya'nın son dönemde bunu arttırmaya çalıştığı gözlemlenmektedir. 2004 yılında M1/GSMH, yani 108.3 trilyon yen/534 trilyon yen= % 20.2. olmuştur.
Sadece para miktarını artırmak yeterli değildirAncak tek başına piyasadaki para miktarını arttırmak elbette gerekli tüketimin oluşması için yeterli değildir. Çünkü gelir dağılımında denge sağlanmadan ve piyasaya arz edilen paranın dar gelirli kesiminin gelirini arttırıcı yönde piyasada bulunmasına imkan tanımadan, sadece parayı arttırmak tek başına çözüm değildir. Bu yüzden Japonya, dolanımdaki parayı arttırarak az bir miktar rahatlama yakalamasına rağmen, halen daha ekonomisini toparlayabilmiş değildir.Kapitalist anlayışların tamamı modellerinin merkezine faizi oturtmuşlardır. Ve piyasaların ihtiyaç duyduğu paranın maliyetli kanallardan karşılanmasını tez olarak ortaya koymaktadırlar.
Merkez Bankasının yapması gerekeni bankalar yapmaktadırBankacılık sistemi mevduatlar sayesinde, topladığından çok daha fazla parayı piyasalara satmaktadır. Buna, yani bankacılık sisteminin ürettiği paraya kaydi para denmektedir. Bankacılık sistemi piyasanın ihtiyaç duyduğu parayı kaydi para ile karşılamaktadır. Bu uygulama mantık olarak merkez bankalarının para basmasından farklı değildir. Her ikisi de emisyon hacmini arttırmaktadır. Bankacılık sistemi bunu faiz karşılığı yaparak kâr elde etmektedir. Ancak Merkez Bankası üzerinden piyasaya para arz edildiğinde bankacılık sektörü faiz geliri elde edememektedir.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:Prof.Dr. Algis Dobravolskas / Romeris Üniversitesi, Litvanya:MEM, AB'nin çomaklarını etkisizleştirecek
Küreselleşmenin bir fırsat olmadığını gördük. Kapitalizmde güç çalışıyor, model çalışmıyor. Ulusal hükümet, ulusal kuruluşlar AB'ye üye olmamızla birlikte AB'ye geçti. AB'nin etkisi altında kaldı. Bu da ülkemizde ciddisıkıntılara yol açtı. Dolayısıyla AB bütün kurumlarımıza karışır oldu.Endüstrileşmiş ülkeler bizden daha rekabetçi, bizi bastırıyorlar. Biz zarar ediyoruz. Karşılıklı etkileşimden biz kaybediyoruz.AB'den yardım istedik, bize sıcak paralarını gönderdiler.Litvanya olarak serbest pazar ekonomisini 18 yıl önce uygulamaya başladık. Ürünlerimizden ziyade beyinlerimizin ihraç edilmeye başladığını gördük. Eğitimli insanları dışarıya gönderiyoruz. İşçi göçü bizi bitiriyor. Beyin göçümüzü de ancak bu modelle önleriz. Bu yüzden Milli Ekonomi Modeli'ni çok önemsiyorum. AB'nin çomaklarını bu modelle etkisizleştireceğiz.Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi'nin düzenlenmesine vesile olan modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş bey başta olmak üzere, Kongre'ye dünyanın dört bir yanından teşrif eden tüm iştirakçi bilim adamı, akademisyen, ekonomist, uzman ve araştırmacılara insanlık ailesi adına teşekkürü bir borç biliyorum.
Japonya örneğine geri dönersek; Japonya, 1950-1971 yılları arasında iyi bir büyüme trendine sahip olduğu dönemlerde reel GSMH artışı % 9.45 iken, M1 artışını ortalama % 16.1 de tutmakta idi. Ancak deflasyona girdiği 90'lı yılların ortalarında 1995 yılında M1/GSMH oranı 44.7 trilyon yen/484.3 trilyon yen= % 9.2 olarak düşük olduğunu görüyoruz. Japonya'nın son dönemde bunu arttırmaya çalıştığı gözlemlenmektedir. 2004 yılında M1/GSMH, yani 108.3 trilyon yen/534 trilyon yen= % 20.2. olmuştur.
Sadece para miktarını artırmak yeterli değildirAncak tek başına piyasadaki para miktarını arttırmak elbette gerekli tüketimin oluşması için yeterli değildir. Çünkü gelir dağılımında denge sağlanmadan ve piyasaya arz edilen paranın dar gelirli kesiminin gelirini arttırıcı yönde piyasada bulunmasına imkan tanımadan, sadece parayı arttırmak tek başına çözüm değildir. Bu yüzden Japonya, dolanımdaki parayı arttırarak az bir miktar rahatlama yakalamasına rağmen, halen daha ekonomisini toparlayabilmiş değildir.Kapitalist anlayışların tamamı modellerinin merkezine faizi oturtmuşlardır. Ve piyasaların ihtiyaç duyduğu paranın maliyetli kanallardan karşılanmasını tez olarak ortaya koymaktadırlar.
Merkez Bankasının yapması gerekeni bankalar yapmaktadırBankacılık sistemi mevduatlar sayesinde, topladığından çok daha fazla parayı piyasalara satmaktadır. Buna, yani bankacılık sisteminin ürettiği paraya kaydi para denmektedir. Bankacılık sistemi piyasanın ihtiyaç duyduğu parayı kaydi para ile karşılamaktadır. Bu uygulama mantık olarak merkez bankalarının para basmasından farklı değildir. Her ikisi de emisyon hacmini arttırmaktadır. Bankacılık sistemi bunu faiz karşılığı yaparak kâr elde etmektedir. Ancak Merkez Bankası üzerinden piyasaya para arz edildiğinde bankacılık sektörü faiz geliri elde edememektedir.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:Prof.Dr. Algis Dobravolskas / Romeris Üniversitesi, Litvanya:MEM, AB'nin çomaklarını etkisizleştirecek
Küreselleşmenin bir fırsat olmadığını gördük. Kapitalizmde güç çalışıyor, model çalışmıyor. Ulusal hükümet, ulusal kuruluşlar AB'ye üye olmamızla birlikte AB'ye geçti. AB'nin etkisi altında kaldı. Bu da ülkemizde ciddisıkıntılara yol açtı. Dolayısıyla AB bütün kurumlarımıza karışır oldu.Endüstrileşmiş ülkeler bizden daha rekabetçi, bizi bastırıyorlar. Biz zarar ediyoruz. Karşılıklı etkileşimden biz kaybediyoruz.AB'den yardım istedik, bize sıcak paralarını gönderdiler.Litvanya olarak serbest pazar ekonomisini 18 yıl önce uygulamaya başladık. Ürünlerimizden ziyade beyinlerimizin ihraç edilmeye başladığını gördük. Eğitimli insanları dışarıya gönderiyoruz. İşçi göçü bizi bitiriyor. Beyin göçümüzü de ancak bu modelle önleriz. Bu yüzden Milli Ekonomi Modeli'ni çok önemsiyorum. AB'nin çomaklarını bu modelle etkisizleştireceğiz.Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi'nin düzenlenmesine vesile olan modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş bey başta olmak üzere, Kongre'ye dünyanın dört bir yanından teşrif eden tüm iştirakçi bilim adamı, akademisyen, ekonomist, uzman ve araştırmacılara insanlık ailesi adına teşekkürü bir borç biliyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.