Dahili ve harici papazların cümlesi başkentimiz Ankara'da toplandılar ve koro halinde Türk devletine veryansın ettiler, meydan okudular.
Amerika'dan ve Yunanistan'dan gelen cümle papazlar, ABD'nin Ankara Büyükelçisinin sözcülüğünde, Fener Rum Patriğine; "Evrensellik, konusunda diren, sonuna kadar arkandayız" mesajını verdiler. Buna gerekçe olarak da, ABD'nin din özgürlüğüne çok önem vermesi gösteriliyor. Fener Rum Patriğinin, evrensellik zırhına büründürülmesinin din özgürülğü ile ne ilgisi varsa?...
ABD'nin, AB'nin ve topyekün Batı dünyasının din deyince ne anladığını ve hangi din özgürlüğüne öncelik tanıdığını Filistin'e, Afganistan'a ve Irak'a bakarak rahatlıkla anlayabiliriz.
Haçlı dünyasının desteğinde, Saryabosna'yı, Kosova'yı kan gölüne çeviren, yüz binlerce Müslüman katleden Hıristiyan Sırplar, hangi köye hangi şehire girmişlerse, oralarda bulunan kubbe ve minareleri topa tutarak işe başlamışlardı. Bugün Irak'ta bütün dünyanın gözü önünde olanlar da dünden farksız.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu halde Türk devletine, hükümetine meydan okuyan "Ekümenik sıfatını kullanmak için onlardan izin mi alacağız?" tarzında son derece çirkin, hokkabaz ve küstahca tavır takınan patriğin sırtını sıvazlamaya gelince ABD son derece özgürlükçü takılıyor ve 'sonuna kadar arkandayız' diyor. Aynı Amerika, Irak'ın bütün şehirlerinde camileri, kubbeleri, minareleri bombalıyor, Kadir gecesinde yeniden Haçlı Savaşı başlatıyor ve beşgünde beş bin Müslümanı katlediyor ve utanmadan, sıkılmadan da diyor ki, 'bizim için din özgürlüğü önceliklidir' diyor.
Ankara'da bir grup esnafın, dükkanlarının camlarına "Buraya Amerikalılar giremez" yazdıklarını öğrendik, bu onurlu davranışlarından ötürü onları ayakta alkışlıyoruz. Onların bu soylu davranışının, hâlâ Amerikan sigarası tüttürenlere bir şeyler anlatmasını temenni ediyoruz. Türkiye Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Genel Sekreterliği Ramazan Bakkal'ın, Avrupa Parlamentosu Başkanı Borrell'i, protesto edişi, "Avrupa'dan ipini koparan Diyarbakır'a gidiyor, ne işiniz var?" diyerek delikanlıca tavır koyması büyük kitlelerin yüreğine su serpmiştir, 'yüreğine sağlık', diyoruz.
Amerika'dan ve Yunanistan'dan gelen cümle papazlar, ABD'nin Ankara Büyükelçisinin sözcülüğünde, Fener Rum Patriğine; "Evrensellik, konusunda diren, sonuna kadar arkandayız" mesajını verdiler. Buna gerekçe olarak da, ABD'nin din özgürlüğüne çok önem vermesi gösteriliyor. Fener Rum Patriğinin, evrensellik zırhına büründürülmesinin din özgürülğü ile ne ilgisi varsa?...
ABD'nin, AB'nin ve topyekün Batı dünyasının din deyince ne anladığını ve hangi din özgürlüğüne öncelik tanıdığını Filistin'e, Afganistan'a ve Irak'a bakarak rahatlıkla anlayabiliriz.
Haçlı dünyasının desteğinde, Saryabosna'yı, Kosova'yı kan gölüne çeviren, yüz binlerce Müslüman katleden Hıristiyan Sırplar, hangi köye hangi şehire girmişlerse, oralarda bulunan kubbe ve minareleri topa tutarak işe başlamışlardı. Bugün Irak'ta bütün dünyanın gözü önünde olanlar da dünden farksız.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu halde Türk devletine, hükümetine meydan okuyan "Ekümenik sıfatını kullanmak için onlardan izin mi alacağız?" tarzında son derece çirkin, hokkabaz ve küstahca tavır takınan patriğin sırtını sıvazlamaya gelince ABD son derece özgürlükçü takılıyor ve 'sonuna kadar arkandayız' diyor. Aynı Amerika, Irak'ın bütün şehirlerinde camileri, kubbeleri, minareleri bombalıyor, Kadir gecesinde yeniden Haçlı Savaşı başlatıyor ve beşgünde beş bin Müslümanı katlediyor ve utanmadan, sıkılmadan da diyor ki, 'bizim için din özgürlüğü önceliklidir' diyor.
Ankara'da bir grup esnafın, dükkanlarının camlarına "Buraya Amerikalılar giremez" yazdıklarını öğrendik, bu onurlu davranışlarından ötürü onları ayakta alkışlıyoruz. Onların bu soylu davranışının, hâlâ Amerikan sigarası tüttürenlere bir şeyler anlatmasını temenni ediyoruz. Türkiye Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Genel Sekreterliği Ramazan Bakkal'ın, Avrupa Parlamentosu Başkanı Borrell'i, protesto edişi, "Avrupa'dan ipini koparan Diyarbakır'a gidiyor, ne işiniz var?" diyerek delikanlıca tavır koyması büyük kitlelerin yüreğine su serpmiştir, 'yüreğine sağlık', diyoruz.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dipsiz kuyunun kazıcıları hayret içinde / 28.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024