logo
23 NİSAN 2024

ABD maşalığına son

04.01.2005 00:00:00
Çağlayan'daki muhteşem kalabalığa hitabeden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ABD'nin nihaî hedefinin Türkiye olduğunu belirtti. "ABD'nin Afganistan'la başlayan süreçteki projelerinde, önce maşası, sonra da yutacağı bir lokma olmak istemiyoruz" dedi BTP'nin, İstanbul Çağlayan Meydanı'nda düzenlediği mitinge bayrağını kapıp koşan ve 1919'da dayatılan Sevr'i yırtıp paçavraya dönüştüren kuvay-ı milliye ruhunun dipdiri ayakta olduğunu gösteren "Bağımsız Türkiye" sevdalısı yüzbinler, kâinat devleti olmaya aday Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, AB'ye bir filika gibi bağlanması için Bizans'ın çocukları olduklarını söyleyecek kadar ileri gidenlere "dur" diyecek bir tablo ortaya koydu. "Bağımsızlık benim karakterimdir" uyarısında bulunarak bir kez daha "Ne AB, Ne ABD, Tek Çözüm Bağımsız Türkiye" dedi.

ABD'den müttefik olmaz

Türk ve BTP bayrakları ile Çağlayan Meydanını dolduran Bağımsız Türkiye sevdalılarına hitaben yaptığı konuşmada, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin AB'ye yamanmasına "hayır" dediği gibi ABD'ye taşeron yapılmasına da "hayır" diyerek "Okyanus ötesinden gelerek Türkiye'nin bölgesindeki stratejik konumunu ve Türk Milletinin tarihten gelen, dünyaya hükmedebilecek potansiyel gücünü bizlerden daha iyi tahlil eden ABD'nin bizi kullanmasını istemiyoruz. Afganistan'la başlayan süreçte Birleşik Devletlerin Ortadoğu'daki projelerinde, önce maşası, işi bittikten sonra da yutacağı bir lokma olmak istemiyoruz. Türk askerinin başına çuval geçiren bir zihniyetin müttefiki olamayız, olmak istemiyoruz" şeklinde konuştu.

ABD'nin nihai hedefi

Türkiye'dir

AKP hükümetinin ABD ile 9 maddelik bir gizli mutabakat imzaladığına, basına yansımasına rağmen yalanlanmayan bu mutabakata göre, 'kırmızı çizgileri kalmayan Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmemesi', 'PKK'ya askerî harekât düzenlenmemesi', 'Türkiye'nin ABD üslerine müsaade etmesi', 'Türkiye'nin 4 yıl içinde federasyon adı altında bölünmesi', 'Kıbrıs'ın Rumlara terk edilmesi', 'Ege sorununun Yunanistan lehine çözülmesi', 'Ermeni sınır kapısının gücünün azaltılması', 'Nüfusun azaltılması'nın AKP hükümetince ABD'ye garanti edilmiş olduğuna dikkat çeken BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle devam etti: "Lozan'ı ve Güneydoğu sınırlarımızı kabul etmeyen ABD'nin, BOP projesinde nihai hedefi Türkiye'dir. Büyük Ortadoğu Projesi, ABD ve İsrail'in birlikte yürüttüğü, temelinde İsrail'in Arz-ı Mev'ud ideallerinin yer aldığı; K.Afrika'dan Kafkaslara, Anadolu'dan Arabistan'a kadar bütün İslam coğrafyasının Anglo-Amerikan tezlerine uygun bir hale gelmesi yani Hıristiyanlaştırılması işlevini görecek olan projedir. Nitekim ABD Dışişleri Bakanı Rice, 'Kafkaslardan K.Arfrika'ya 22 ülke değişecektir' demektedir."

BOP'un ayakları

"BOP 'un iki ayağı vardır. Birincisi; İslam dininin tahrifatı, ikincisi; İslam coğrafyasını işgal etme ayağıdır. İslam'ın tahrifatı Dinler Arası Diyalog süreci ile devam etmektedir. BOP kapsamında yapılacak olan işgallere karşı olabilecek direnişleri kırmak için Dinler Arası Diyalog senaryosu uygulamaya konmuştur. Maksat bu geniş coğrafyada yapılması planlanan silahlı işgallere karşı oluşacak direnişleri kırmak, bölge halklarının işgalcileri kendilerinden biri olarak kabul etmelerini sağlamak ve bu insanların toprağını, vatanını, dinini, namusunu savunmalarının önüne geçmektir. Yani; Diyalog demek, Müslüman'ın Hıristiyanlaştırılması demektir. Müslüman'ın direncinin kırılarak Hıristiyan'a teslim olması demektir. Vatikan'a göre Diyalog, İsa Mesih'in kurtarıcı olduğunu anlatarak insanları Hıristiyan yapmaktır. Diyalog, Türkleri ve Müslümanları Hıristiyanlaştırıp tepkisiz hale getirdikten sonra topraklarını ellerinden almak içindir."

AKP'nin günah galerisi

"Ülkemizde siyaset eliyle yapılan son bir yıllık icraat neticesinde misyonerlik hukuki bir zemine oturtulmuş Dinlerarası Diyalog çalışmaları ile maalesef 36 bin kilise evi açılmıştır.

1-İmar Yasasına 'ibadethaneler' ibaresi ilave edilerek apartmanlarda 36 bin kilise evi açılırken buna mukabil tek bir mescid açılmamıştır. Bilakis Türkiye'de mevcut olan 70 bin caminin, tasarruf tedbirleri gerekçesiyle 40 bine indirileceği karar altına alınmıştır.

2-İlk defa bu iktidar döneminde Türk Devleti ve de Milleti, Müslüman komşularına karşı Haçlı saflarında yer almıştır. Bu kabil hizmetlerinden dolayı Erdoğan'a Yahudiler tarafından cesaret madalyası verilmiştir.

3-Azınlık vakıflarına tanınan mülkiyet hakkı 11.01.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4. uyum paketi ile genişletilmiştir. Lozan'a aykırı olarak kiliseler imar edilmeye başlanmıştır. Artvin merkeze bağlı Hamamlı köyündeki kilisenin imarı için 3 milyon dolar para aktarılmıştır. Denizli'de 11 kilise tadilata geçirilmiştir.

4-Heybeliada Ruhban okulunun açılması için çalışmalar son noktaya gelmiştir.

5-Antalya Belek'te mevcut iktidar cami, kilise, sinagog üçlüsünün kurdelesini kesmiştir. Ne İslam, ne de Hıristiyanlıkta olmayan bu ilk uygulama kimin akaidine göre yapılmıştır?"

"Yukarıdakilere mukabil:

1- TCK 263/1'de yapılan yeni düzenlemeler ile 'kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açanlara, bunları çalıştıranlara ve bu kurumlarda kanuna aykırı olarak açıldığını bildiği halde öğretmenlik yapanlara 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası' getirildi. Yani müsaadesiz Kur'an kurslarına bu cezalar getirildi. 15 yaşından küçük çocuklarımıza yaz kursları dahi çok görüldü. Bir taraftan binlerce kilise açılıyor, diğer taraftan 'mescidi niçin açtın?' diye açanlar ve eğitim yapanlar hesaba çekiliyor.

2- Nüfus kağıtlarından 'dini islamdır' ibaresi çıkarıldı,

3- AB'ye uyum adı altında din kültürü kitaplarından Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmı olan 'Muhammedür Resulallah' çıkarıldı."

Türkiye her gün

batağa saplanmakta

Prof. Dr. Haydar Baş, AKP iktidarının, 2004 yılında Türkiye'nin İMF ile bağlarını koparacağını ilan etmiş olmasına rağmen yeniden 3 yıllık yeni bir stand-by anlaşması yaptığını, İMF'den borç alarak borçlarını ödemek anlayışına devam etmeyi tercih ettiğini belirterek şöyle dedi: "Bu anlayış Türkiye'yi 320 milyar dolar borç yükünün altına sokmuştur. Ortalama faiz miktarını %25-30'dan hesap edersek 120 katrilyon, bir yılda, alınan borçların faizine verilecek meblağdır. Türkiye'nin vergi geliri ise 100 katrilyon civarında bile değildir. Yani ülke her gün batağa saplanmaktadır. Sadece borçlarını değil, borçların faizlerini dahi ödeyemez hale gelmiştir. Hayvancılıkta, bir yılda gerileme oranımız % 35'lere çıkmıştır. Koyun varlığımız 40 milyondan 25 milyona; sığır varlığımız 13 milyondan 8 milyona düşmüştür. Kanatlı hayvanlarda % 35 gerileme olmuştur. Tarım sektörü yok olma durumuyla karşı karşıyadır. 5254 sayılı yasa yürürlükten kaldırılarak çiftçi tamamen desteksiz bırakılmıştır. Marmara'da ki don olaylarında hasar % 80, Manisa ve Kilis'te fıstık ve cevizde hasar % 80-90, Çukurova'da kuraklıktan dolayı hasar % 50 iken üretici hiçbir devlet desteği görmemiştir. Köylü her geçen gün fakirleşmektedir. 1997'de 2.86 kg buğdayla 1 lt. mazot alırken, bugün 4.88 kg buğdayda 1 lt. mazot alabiliyor. 56 ton buğdayla bir traktör alırken, bugün 90 ton buğdayla bir traktör alabiliyor. Enflasyon'un düştüğü söylentisi ve ucuzluk olduğu ise politik ve medyatik bir uydurmadır. Gerçek enflasyon tablosu en az % 41'dir."

Kurtuluş BTP projelerinde

İç politikamız AB, dış politikamız ABD, ekonomimiz IMF'nin güdümüne sokulduğu, istihbaratımız İsrail'e havale edildiği, kültür hayatımız ve inancımız Vatikan istikametinde bir siyasetle idare edildiği için Türkiye'nin bu vahim tabloya sürüklendiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Halbuki Türkiye, hiçbir devlete muhtaç olmadan halkının tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir coğrafyaya sahiptir" dedi ve şöyle konuştu: "Türkiye tabiat güzellikleri, turizmi, altın, bor, toryum, uranyum, bakır, demir, kömür, petrol, mermer madenleriyle; nehirleri, su kaynakları, gelişmeye müsait tarımı ve hayvancılığı, orman varlığı ve ormancılığı, deniz ürünleri ve denizciliği ile 100 milyonlarca nüfusu bakabilecek bir potansiyele sahiptir. Genç ve dinamik nüfusumuz, gelişmekte olan sanayimiz her türlü ihtiyaca cevap verecek duruma müsaittir. Onun için biz diyoruz ki, Türkiye'nin, merkezde bulunarak oluşturacağı politikaları hayata geçirip, dünyanın lider ülkesi olması lazımdır. Bunun tek şartı iç politikasında milli bir devlet anlayışını, dış politikalarında kâinat devletini hayata geçirecek BTP projeleridir. Uygulanan azınlık politikaları ile, BOP ve Dinlerarası Diyalog programlarına verdiği destek ile, AB projesi ile hiçbir yere varılamayacağını kesinlikle herkesin bilmesi lazımdır."
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!

İsmailağa Cemaati lideri Hasan Kılıç'ın cenazesine Erdoğan ve damadı da katıldı

Fatih Camii'nde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.
23.04.2024 19:27:00 / Güncelleme: 23.04.2024 19:35:11
İhlas Haber Ajansı
İsmailağa Cemaati lideri Hasan Kılıç'ın cenazesine Erdoğan ve damadı da katıldı
İsmailağa Cemaati lideri Hasan Kılıç'ın cenazesine Erdoğan ve damadı da katıldı
İstanbul'da hayatını kaybeden İsmailağa Cemaati lideri Hasan Kılıç, son yolculuğuna uğurlandı.

Fatih Camii'nde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.



Mahmud Efendi'nin vefatı üzerine İsmailağa Cemaati'nin başına geçen Hasan Kılıç, dün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti.

94 yaşında hayatını kaybeden Hasan Kılıç için Fatih Camii'nde cenaze töreni düzenlendi.



Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Valisi Davut Gül, İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ve Kılıç'ın çok sayıda yakını katıldı.



Hasan Kılıç'ın naaşı Sakızağacı Şehitliği'nde toprağa verildi.

Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Kocaeli'de de kutlandı
23.04.2024 12:44:00 / Güncelleme: 23.04.2024 12:48:56
Ahmet Haydar Tarhanlı
Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı
Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı
Kocaeli Valiliği'nin önderliğinde İzmit Kent Meydanında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Kocaeli Valisi, Belediye Başkanı, İl Eğitim Müdürü, siyasi parti başkanlarının katılımıyla protokol eşliğinde kutlandı.



Geniş katılımın olduğu 23 Nisan programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından mozoleye çelenk sunumuyla devam etti.



Bayram programına Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Kocaeli İl Başkanı Muharrem Can ve İzmit İlçe Başkanı Cahit Barutçu da davetli olarak katıldı.



23 Nisan aynı zamanda 'Çocuk Bayramı' olması nedeniyle BTP İl Başkanı Muharrem Can programda bulunan çocuklarla yakından ilgilendi.

Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar

Türk milletini esaretten kurtaran ve yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Mustafa Kemal Atatürk, onca zorlu işlerinin arasında kitap yazmaya da vakit yaratmıştır. Onun hakkında çok sayıda önemli biyografiler kaleme alınmıştır. Özellikle Prof. Dr. Haydar Baş'ın yazdığı 'Hoş Geldin Atatürk' eseri adeta bir başyapıttır 
23.04.2024 12:02:00
Mehmet Hakan Akkuş
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Mustafa Kemal Atatürk, hayatı boyunca kitaplarla bütünleşmiş ve okuma sevgisiyle bilgi birikimini artırmıştır. Farklı dönemlerde çeşitli konularda kitaplar da yazmıştır. İşte Atatürk'ün yazdığı bazı kitaplar:

1. Nutuk: Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve inkılaplarını anlatan bu eser, Atatürk'ün kendi kaleminden çıkmış ve tarihi bir hitabeye dayanmaktadır. Nutuk, günümüzde bile geçerliliğini koruyan önemli bir kaynaktır.

2. Takımın Muharebe Talimi: Askerlikle ilgili konuları ele alan bu kitap, muharebe eğitimi ve stratejileri hakkında bilgi verir.

3. Geometri Kılavuzu: Atatürk'ün kendi el yazısıyla yazdığı geometri kitabı, matematiksel terimlerin anlaşılmasını kolaylaştırmış ve Osmanlıca geometri terimlerine Türkçe karşılıklar bulmuştur.

4. Yurttaş İçin Medeni Bilgiler: Atatürk'ün yazdığı bu eser, medeni bilgileri anlatır ve vatandaşların bilinçlenmesine katkıda bulunur.

Atatürk'ün bu eserleri, hem tarihi hem de güncelliği olan önemli bilgiler içermektedir. Kendisinin ileri görüşlülüğü ve akılcılığı, yazdığı kitaplarda da kendini göstermektedir.


Atatürk hakkında yazılmış bazı biyografiler


Mustafa Kemal Atatürk, modern Türkiye'nin kurucusu ve büyük bir devlet adamı olarak, birçok biyografiye de konu olmuştur. Bu biyografiler, Atatürk'ün hayatının farklı yönlerini aydınlatır ve onun tarihteki yerini daha iyi anlamamızı sağlar. İşte Atatürk hakkında yazılmış bazı önemli biyografiler:

- Atatürk: An Intellectual Biography. Yazar M. Şükrü Hanioğlu tarafından kaleme alınan bu eser, Atatürk'ün düşünce dünyasını ve fikirlerinin oluşumunu derinlemesine inceler. Atatürk'ün modernleşme ve ulus devlet inşası sürecindeki rolünü vurgular.

- Atatürk: The Biography of the Founder of Modern Turkey. Andrew Mango'nun yazdığı bu biyografi, Atatürk'ün kişisel yaşamından politik kariyerine kadar geniş bir perspektif sunar. Atatürk'ün liderlik tarzı ve kararlarına odaklanır.

- Atatürk: A Biography of Mustafa Kemal, Father of Modern Turkey. Lord Kinross'un eseri, Atatürk'ün hayatını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu anlatır. Atatürk'ün askeri başarılarından siyasi reformlarına kadar geniş bir yelpazede bilgi sunar.

- Atatürk: Leadership, Strategy, Conflict. Edward J. Erickson'un kitabı, Atatürk'ün askeri stratejilerini ve liderlik becerilerini ele alır. Kurtuluş Savaşı ve sonrasındaki dönemdeki kararlarına ışık tutar.


Hoş Geldin Atatürk


Prof. Dr. Haydar Baş tarafından kaleme alınan 'Hoş Geldin Atatürk'eseri, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatının önemli kesitlerine odaklanıyor. Kitap, Atatürk'ün yaşamını ve liderliğini belge ve bilgilerle aydınlatarak, onun gerçek yönlerini gözler önüne seriyor.

Atatürk, Türk Milleti'ni çağdaş uluslar seviyesine çıkarmak için birbirinden önemli devrimler gerçekleştirmiş, vatan toprağını kurtarmak için birçok kutlu zafer kazanmış büyük bir liderdir. Hoş Geldin Atatürk, bu büyük liderin imanına atılan iftiraları, gizlenen gerçekleri ve örtülen yönlerini açığa çıkarıyor.

Kitap, Atatürk ile ilgili düzenlenen sempozyumlarda yapılan iddialı konuşmaları, çarpıcı makaleleri ve önemli yorumlarıyla kamuoyunda ses getiren Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden çıkmıştır. Atatürk hakkındaki tartışmalara son noktayı koymayı hedefleyen bu eser, okuyucuları derinlemesine düşünmeye ve gerçekleri görmeye davet ediyor.

Hoş Geldin Atatürk, Atatürk'ün mirasını anlamak ve onun büyük liderliğini daha iyi kavramak isteyen herkes için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.

Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın

Ekonomist Özgür Demirtaş, son zamanlarda çok konuşulan Kızıl Goncalar dizisiyle ilgili yorum yaptı. Sosyal medyadan oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş, diziyle ilgili analizini takipçileriyle paylaştı. Demirtaş, 'Her biri hakkında söyleyeceklerim var' diyerek oyuncuları analiz etti.
23.04.2024 05:55:00
Haber Merkezi
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Başladığı günden bugüne çok konuşulan bir dizi olan Kızıl Goncalar, senaryosu ve oyunculuklarıyla Pazartesi akşamına damga vuruyor.

Kimileri Türkiye'deki tarikat yapısını çok iyi anlattığı gerekçesi ile diziye övgüler yağdırırken kimileri ise dizinin seküler yaşam tarzını hedef alarak tarikat yaşamını meşrulaştırmaya hizmet ettiğini söyleyerek eleştiriyor.

Güçlü oyuncu kadrosuyla seyirciyi ekrana kilitleyen Kızıl Goncalar dizisine bir yorum da ekonomist Özgür Demirtaş'tan geldi.

Diziyi hiç kaçırmadığını söyleyen ve ara ara bazı sahneler ile ilgili yorum yapan Demirtaş, bu kez sosyal medyadan dizinin oyuncularıyla ilgili ayrı ayrı analiz yaptı.



Oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş şu tweete paylaştı;

Kızıl Goncalar bir Efsane... İzlemeyen Kalmasın:

Benim gibi çok sayıda Türk dizisi seyretmeyen biri söylüyor bunu. Aktörler ve Aktrisler muazzam... Her biri Hakkında söyleyeceklerim var:

1) Mert Yazıcıoğlu: O Nasıl bir oyun gücüdür? Cüneyd Rolünü oynayan her rolü oynar bu Dünyada. Sadece söyleyeceği cümleleri bile ezberlemek büyük bir iş. Öyle bir MİSTİK hava veriyor ki kapılıyorsunuz. Sevgili Mert Dünyada çok iyi yerlere gelecek. (.@merttyazicioglu)

2) Erkan Avcı: Sadi Hüdayi Efendiyi başka kim oynayabilirmiş? Resmen günlük hayatımda bazen konuşma tarzını taklit ettiğimi farkettim. Beni o kadar etkilemiş yani. Pragmatist bir tarikatçıyı muazzam canlandırıyor. Artık tam olarak takipçisiyim Erkan Avcı'nın. (.@erkoavci)

3) Özgü Namal: Son derece güçlü bir karakter. Muazzam bir oyunculuk yeteneği. Yurtdışında olsa Monica Bellucci havasında Audrey Hepburn şeklinde ağırlanacak bir oyuncu. Özgü Namal hakkında bu dizi sonrası detaylı okudum. Gizemli kalmayı sevdiğini biliyorum. Ama umarım gelecekte de bizi oyunculuğundan mahrum etmez. (.@ozgunamal)

4) Özcan Deniz: Ben hayatımda kendisini Özcan Deniz kadar geliştiren bir aktör görmedim. Rolünü öyle bir sırtlıyor ki işte Başrol diyorsunuz... Yani ben kendisini izlerken bir Psikiyatr izlediğimi zannediyorum. Bu da sanırım büyük bir başarı. Sanatın her alanında var. Bir gün kendisi ile tanışabilmeyi dilerim. (.@OzcanDeniz)

5) Mina Demirtaş: Mina ile bir Akrabalığımız yok :-) Ama küçük kardeşim olsun isterdim. Muazzam bir yetenek. Zeynep rolünü, zeki muhafazakar rolünü, çok ama çok iyi oynuyor. Hemen Takibe aldım.

6) Esma Yılmaz: Esma da duygusal modern rolünde muazzam... Böyle genç yetenekleri izlemek çok büyük zevk.

Kimseyi liste dışı bırakmak istemem: Mert Turak, Şerif Erol, Sitare Akbaş, Duygu Sarışın hepsi mükemmel oynuyor.

Tüm yayın ve yapımcı ekibine Helal olsun. Bu diziyi bizimle buluşturduğu için yapımcı Faruk Turgut'a teşekkür ederim.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.