ABD-Venezuela gerilimi: Yeni bir Soğuk Savaş mı başlıyor?
ABD'nin Karayipler'e konuşlandırdığı dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford, Venezuela kıyılarına doğru ilerlerken, Beyaz Saray'dan sızan haberler askeri müdahale seçeneklerini masaya yatırıyor
14.11.2025 09:12:00 / Güncelleme: 14.11.2025 10:57:30
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





Küresel arenada beklenmedik bir gerilim zirve yapıyor. ABD'nin Karayipler'e konuşlandırdığı dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford, Venezuela kıyılarına doğru ilerlerken, Beyaz Saray'dan sızan haberler askeri müdahale seçeneklerini masaya yatırıyor.
Bu gelişme, Trump'ın "uyuşturucu savaşını" Latin Amerika'ya taşıma vaadini somutlaştırıyor ve sadece iki ülke arasında değil, tüm kıtada yankı buluyor.
Maduro'nun politikaları ve uyuşturucu trafiğinde rolü olduğuna dair iddialar, Washington'un uzun süredir biriken öfkesini tetiklemiş görünüyor. Peki, bu gerilim nereye evriliyor? Son raporlar, diplomatik müzakerelerin yerini askeri planlara bıraktığını işaret ediyor.
Askeri hazırlıklar ve stratejik senaryolar
Pentagon'un Trump'a sunduğu seçenekler, adeta bir satranç tahtasını andırıyor. Resmi kaynaklara göre, kara operasyonları dahil çeşitli vuruş planları masada; bunlar Venezuela ordusunun üslerinden kokain rafinerilerine, hatta gizli hava şeritlerine kadar uzanıyor.
Operasyonun kod adı "Lança do Sul" (Güney Mızrağı) olarak belirlenmiş ve CIA'in Ekim ayında aldığı gizli yetkiyle bağlantılı. Bu yetki, Karayipler'de ölümcül eylemlere izin veriyor ve rejim değişikliği hedefini açıkça ortaya koyuyor.
Venezuela cephesinde ise General Vladimir Padrino Lopez liderliğindeki ordu, "gerilla direnişi" moduna geçmiş; ormanlık alanlarda tuzaklar ve sabotaj taktikleri hazırlanıyor. Son 48 saatteki uydu görüntüleri, Caracas yakınlarında "kitlesel konuşlandırma"yı doğruluyor. Tanklar ve roketatarlar stratejik noktalara sevk edilmiş. Trump'ın danışmanları, bu hamlenin "narko-diktatörlüğü" bitireceğini savunurken, eleştirmenler Vietnam benzeri bir bataklık uyarısı yapıyor. USS Ford'un varlığı, sadece caydırıcılık değil, "imminent" bir eylem sinyali olarak yorumlanıyor; gemideki 75 uçağın her an kalkışa hazır olduğu biliniyor.
Küresel tepkiler ve potansiyel sonuçlar
Bu gerilim dalgası, Latin Amerika'yı ayağa kaldırdı. Brezilya ve Kolombiya gibi komşular, "bölgesel istikrarsızlık" korkusuyla arabuluculuk teklif ederken, Rusya ve Çin'den sert kınamalar yağdı.
Moskova, Venezuela'ya S-400 füze sistemleri sevkiyatını hızlandırdı. X platformunda dönen tartışmalar da hararetli; bazı kullanıcılar Trump'ı "uyuşturucu baronlarını temizleyen kahraman" olarak överken, diğerleri "emperyalist işgal" diye etiketliyor.
Uzmanlara göre, bir müdahale olursa mülteci akını milyonları bulabilir ve petrol fiyatlarını roketleyebilir. Brent petrolün varil başına 100 doları aşabileceği ön görülüyor.
Diplomatik kanallar ise hâlâ açık, Maduro'nun BM'de yapacağı konuşma, son dakika bir yumuşama fırsatı sunabilir. Ancak Trump'ın "kara bir sonraki" sözü, müzakerelerin nafileliğini gösteriyor. Bu kriz, sadece iki ülkenin değil, küresel tedarik zincirlerinin kaderini belirleyecek; zira Venezuela'nın rezervleri, enerji savaşlarının yeni cephesi.
Sonuçta, bölgede hava gergin ve belirsiz.
Trump'ın "Önce Amerika" doktrini, Latin Amerika'yı yeniden şekillendirebilir mi, yoksa bu, yeni bir vekalet savaşının habercisi mi?
Gözler Karayipler'de ve dünya nefesini tutmuş bekliyor.
Bu gelişme, Trump'ın "uyuşturucu savaşını" Latin Amerika'ya taşıma vaadini somutlaştırıyor ve sadece iki ülke arasında değil, tüm kıtada yankı buluyor.
Maduro'nun politikaları ve uyuşturucu trafiğinde rolü olduğuna dair iddialar, Washington'un uzun süredir biriken öfkesini tetiklemiş görünüyor. Peki, bu gerilim nereye evriliyor? Son raporlar, diplomatik müzakerelerin yerini askeri planlara bıraktığını işaret ediyor.
Askeri hazırlıklar ve stratejik senaryolar
Pentagon'un Trump'a sunduğu seçenekler, adeta bir satranç tahtasını andırıyor. Resmi kaynaklara göre, kara operasyonları dahil çeşitli vuruş planları masada; bunlar Venezuela ordusunun üslerinden kokain rafinerilerine, hatta gizli hava şeritlerine kadar uzanıyor.
Operasyonun kod adı "Lança do Sul" (Güney Mızrağı) olarak belirlenmiş ve CIA'in Ekim ayında aldığı gizli yetkiyle bağlantılı. Bu yetki, Karayipler'de ölümcül eylemlere izin veriyor ve rejim değişikliği hedefini açıkça ortaya koyuyor.
Venezuela cephesinde ise General Vladimir Padrino Lopez liderliğindeki ordu, "gerilla direnişi" moduna geçmiş; ormanlık alanlarda tuzaklar ve sabotaj taktikleri hazırlanıyor. Son 48 saatteki uydu görüntüleri, Caracas yakınlarında "kitlesel konuşlandırma"yı doğruluyor. Tanklar ve roketatarlar stratejik noktalara sevk edilmiş. Trump'ın danışmanları, bu hamlenin "narko-diktatörlüğü" bitireceğini savunurken, eleştirmenler Vietnam benzeri bir bataklık uyarısı yapıyor. USS Ford'un varlığı, sadece caydırıcılık değil, "imminent" bir eylem sinyali olarak yorumlanıyor; gemideki 75 uçağın her an kalkışa hazır olduğu biliniyor.
Küresel tepkiler ve potansiyel sonuçlar
Bu gerilim dalgası, Latin Amerika'yı ayağa kaldırdı. Brezilya ve Kolombiya gibi komşular, "bölgesel istikrarsızlık" korkusuyla arabuluculuk teklif ederken, Rusya ve Çin'den sert kınamalar yağdı.
Moskova, Venezuela'ya S-400 füze sistemleri sevkiyatını hızlandırdı. X platformunda dönen tartışmalar da hararetli; bazı kullanıcılar Trump'ı "uyuşturucu baronlarını temizleyen kahraman" olarak överken, diğerleri "emperyalist işgal" diye etiketliyor.
Uzmanlara göre, bir müdahale olursa mülteci akını milyonları bulabilir ve petrol fiyatlarını roketleyebilir. Brent petrolün varil başına 100 doları aşabileceği ön görülüyor.
Diplomatik kanallar ise hâlâ açık, Maduro'nun BM'de yapacağı konuşma, son dakika bir yumuşama fırsatı sunabilir. Ancak Trump'ın "kara bir sonraki" sözü, müzakerelerin nafileliğini gösteriyor. Bu kriz, sadece iki ülkenin değil, küresel tedarik zincirlerinin kaderini belirleyecek; zira Venezuela'nın rezervleri, enerji savaşlarının yeni cephesi.
Sonuçta, bölgede hava gergin ve belirsiz.
Trump'ın "Önce Amerika" doktrini, Latin Amerika'yı yeniden şekillendirebilir mi, yoksa bu, yeni bir vekalet savaşının habercisi mi?
Gözler Karayipler'de ve dünya nefesini tutmuş bekliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































