ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) hazırladığı yıllık Çin raporunda, Pekin yönetiminin, kendi parçası olarak gördüğü Tayvan ile birleşmeyi zor kullanarak gerçekleştirmek için orduyu modernize ettiği iddia edildi. Raporda ayrıca Çin'in Asya-Pasifik'teki diğer ülkelere tehdit oluşturma kapasitesi de mercek altına alındı. ABD'de ilk kez Çin'in Tayvan ile sorununu barışçıl yoldan çözüp çözmeyeceğini ve bölgeye yönelik bir tehdit olup olmadığının sorgulandığı belirtiliyor.
Pentagon her yıl Kongre'ye Çin'in askeri durumu hakkında bir rapor sunuyor, ancak son rapor ABD'de yönetim değişikliği olduğu için 2000 yılından bu yana hazırlanan ilk rapor. Bir başka deyişle Bush yönetimi altında hazırlanan ilk ve gecikmiş rapor.
Askeri seçenekler değerlendiriliyor
Çin sahillerinde bir ada olan Tayvan, 1949 yılında komünistlerin iktidarı ele geçirmelerinin ardından anakaradan bağımsızlığını ilan etmişti. Pekin güç kullanmak pahasına da olsa Tayvan'ı yeniden kendine bağlamayı umuyor. Pentagon raporunda Çin'in askeri modernizasyonunun ana amacının Tayvan'la olası bir çatışmaya karşı hazırlık yapmak olduğu vurgulanıyor. Raporda, "Çin, Tayvan konusunda barışçıl bir çözümden yana olduğunu dile getirse de aynı zamanda güvenilir askeri seçenekleri düşünüyor" deniliyor. Pentagon'a göre Pekin yönetiminin askeri modernizasyon isteği, barışçıl çözüm yaklaşımlarına gölge düşürüyor.
Raporda, Çin'in yıllık askeri harcamaları tahminen 65 milyar dolar olarak gösteriliyor. Bu rakam, Çin'in resmen açıkladığı miktarın üç katından daha fazla. Pentagon bu rakamın 2020'ye kadar 3-4 katına çıkabileceğini düşünüyor. ABD, Tayvan'a yönelik kısa menzilli balistik füzelerin inşası ve Çin'in donanmasını genişletmesinden de rahatsız ayrıca, Tayvan'ı engelleyecek modern denizaltılar ve Amerikan uçak gemilerini vurabilecek güçteki Rus malı Sovremenny sınıfı destroyerlerden de endişeli. Çin'in bilgisayar hacker'lığı, hava ve füze saldırıları kapasitesinin, Filipinler ve Japonya gibi ülkeler için de bir tehlike oluşturduğu vurgulanıyor.
Karışık sinyaller
Bush iktidara geldiği zaman Çin'i stratejik rakip olarak ilan etmişti. İki ülke ilişkileri, casus uçak krizi nedeniyle geçen sene gergin bir döneme girmişti. Ancak ABD liderliğindeki El Kaide'ye yönelik 'terörle savaşta' iki ülke arasında işbirliği sinyalleri var. Geçen ay Amerikalı bir savunma yetkilisi Pekin-Washington arasındaki askeri bağları geliştirmenin yollarını aramak üzere Çin'deydi. Ancak tüm bunlara rağmen, ABD, Çin'in askeri modernizasyon planlarına karşı ihtiyatlı davranmaktan vaçgemiyor. Bush'un füze kalkanı projesine karşı çıkan Pekin, ABD'yi vurma kapasitesine sahip 20 adet okyanus ötesi balistik füze konuşlandırmış durumda. Bu füzelerin sayısının 2005'te 30, 2010 yılında ise 60'a ulaşabileceği belirtiliyor.
Pentagon her yıl Kongre'ye Çin'in askeri durumu hakkında bir rapor sunuyor, ancak son rapor ABD'de yönetim değişikliği olduğu için 2000 yılından bu yana hazırlanan ilk rapor. Bir başka deyişle Bush yönetimi altında hazırlanan ilk ve gecikmiş rapor.
Askeri seçenekler değerlendiriliyor
Çin sahillerinde bir ada olan Tayvan, 1949 yılında komünistlerin iktidarı ele geçirmelerinin ardından anakaradan bağımsızlığını ilan etmişti. Pekin güç kullanmak pahasına da olsa Tayvan'ı yeniden kendine bağlamayı umuyor. Pentagon raporunda Çin'in askeri modernizasyonunun ana amacının Tayvan'la olası bir çatışmaya karşı hazırlık yapmak olduğu vurgulanıyor. Raporda, "Çin, Tayvan konusunda barışçıl bir çözümden yana olduğunu dile getirse de aynı zamanda güvenilir askeri seçenekleri düşünüyor" deniliyor. Pentagon'a göre Pekin yönetiminin askeri modernizasyon isteği, barışçıl çözüm yaklaşımlarına gölge düşürüyor.
Raporda, Çin'in yıllık askeri harcamaları tahminen 65 milyar dolar olarak gösteriliyor. Bu rakam, Çin'in resmen açıkladığı miktarın üç katından daha fazla. Pentagon bu rakamın 2020'ye kadar 3-4 katına çıkabileceğini düşünüyor. ABD, Tayvan'a yönelik kısa menzilli balistik füzelerin inşası ve Çin'in donanmasını genişletmesinden de rahatsız ayrıca, Tayvan'ı engelleyecek modern denizaltılar ve Amerikan uçak gemilerini vurabilecek güçteki Rus malı Sovremenny sınıfı destroyerlerden de endişeli. Çin'in bilgisayar hacker'lığı, hava ve füze saldırıları kapasitesinin, Filipinler ve Japonya gibi ülkeler için de bir tehlike oluşturduğu vurgulanıyor.
Karışık sinyaller
Bush iktidara geldiği zaman Çin'i stratejik rakip olarak ilan etmişti. İki ülke ilişkileri, casus uçak krizi nedeniyle geçen sene gergin bir döneme girmişti. Ancak ABD liderliğindeki El Kaide'ye yönelik 'terörle savaşta' iki ülke arasında işbirliği sinyalleri var. Geçen ay Amerikalı bir savunma yetkilisi Pekin-Washington arasındaki askeri bağları geliştirmenin yollarını aramak üzere Çin'deydi. Ancak tüm bunlara rağmen, ABD, Çin'in askeri modernizasyon planlarına karşı ihtiyatlı davranmaktan vaçgemiyor. Bush'un füze kalkanı projesine karşı çıkan Pekin, ABD'yi vurma kapasitesine sahip 20 adet okyanus ötesi balistik füze konuşlandırmış durumda. Bu füzelerin sayısının 2005'te 30, 2010 yılında ise 60'a ulaşabileceği belirtiliyor.