Aciz ve ucuz siyasete son vermek için

AKP'nin seçim stratejinin iki temel eksene oturduğu ortaya çıkıyor.Başbakan R. T. Erdoğan, yurt gezilerinde ve meydanlarda bu temel eksende nutuklar atıyor.Biri, mağduriyet?Diğeri, CHP sopası?Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimindeki acziyetini, mağduriyet manevralarıyla oya tahvil etmeye çalışıyor.Ancak halk, Erdoğan'ın bu "aciz ve ucuz siyaset" vaziyetine rağbet etmiyor. Pirim vermiyor.Ağrıda bu eksende konuşan Erdoğan'ın halk içi boş bidonlarla karşıladı, mutfakta kaynamayan tencerelerle yollara düştü.Erdoğan, "330 oyu alan, bu ülkede cumhurbaşkanı oluyor da, Anayasa değişmediği halde 357 oy alan niçin cumhurbaşkanı olamıyor? İşte bunun adı demokrasi değil" diye konuşuyor Ağrı'da.Ancak vatandaş midesini gösteriyor.Karnımız aç, karnımız? diyor.4.5 yıldan beri işçi ne gördü sizden, diye soruyor.Hadi işçi görmedi, çiftçi ne gördü?Köylü ne gördü?Memur ne gördü?Emekli, dar gelirli, dul ve yetim ne gördü AKP'den?!Şehit aileleri ne gördü?Esnaf ne gördü?Çiftçiye, ananı al da git, diyen Erdoğan değil mi?Şehit ailelerine, askerlik yan gelip yatma yeri değil, diye efelenen Erdoğan değil mi?Erzurum meydanında, üreticiye, sizleri mi doyuracağız diye Erdoğan değil mi?!Vatandaş işte bunları soruyor, bunları konuşuyor.Erdoğan'ın başbakanlığından ne gördük ki, Gül'ün cumhurbaşkanlığından bir hayır görelim? diyor vatandaş.Bu mağduriyet oyunu karnımız doyurmuyor diyor.Mağduriyet taktiği boşa çıkınca, "CHP fobisi"ne sarılıyor Erdoğan.Adeta CHP sopasıyla vatandaşın havsalasını gizliden gizliye dövdürerek AKP'ye oy devşirmeye çalışıyor.AKP'ye oy vermezseniz, CHP gelir; daha beter olursunuz demeye getiriyor. Önceki koalisyon ortaklarının bazıları da bu sopayı kullanmışlardı; ama vatandaş yemedi? Onları sandığa gömdü.Çünkü vatandaş AKP ile CHP arasında, AB'cilik, Amerikancılık, IMF'cilik, çözümsüzlük ve denenmişlik bakımından hiçbir fark bulunmadığını gözlemliyor. Halkın ortak kanaati bu?Küresel toplum mühendislerinin AKP için üfledikleri "mağduriyet senaryosu" ekseninde Deniz Baykal'ın, Erdoğan ile Karagöz-Hacivat oyununu da çözdü. Baykal'ın AB, ABD ve IMF karşısında çözümsüz ve omurgasız politik duruşunu da fark etti.Bu sebeple AKP'liler, sahada CHP sopası kullanmaya başlayınca; sizin CHP'den, CHP'nin de sizden farkı yok ki, ne anlatıyorsun bayım, diyor halk.Üzerine de AKP'li Mehmet Dülger'in eşi, CHP'den aday olmadı mı; yok birbirinizden farkınız, diyor vatandaş.Al birini, vur ötekine?Bu aciz ve ucuz siyaset Türk milletinin yüzünü güldürmez.Denenmiş diğer partiler de benzer "aciz eksen"de gidiyorlar ya da BTP'nin projelerinden aşırarak "ucuz siyaset" esnaflığı yapıyorlar.Bunlarla Türkiye ayağa kalkamaz.Tam bu bağlamda tek adres kalmıştır.Tek çözüm vardır.Tek modeli ve projesi olan parti vardır.O da BTP'dir.Siyasete "model" getirmiş, çözüm getirmiş, seviye getirmiştir BTP? Aciz ve ucuz siyasete son vermek için BTP'nin tek başına iktidara taşınması şarttır. BTP görevini yapmıştır, yapmaktadır; şimdi söz ve sıra millettedir.O halde denecek tek şey vardır: Denenmişlere ve çözümsüzlere kanma? Yüce milletim bu sefer aldanma.