Bir günlük kar yağışıyla hayatın felç olduğu İstanbul'da suçlu bulundu: Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit bey.
O'nun dışında başka suçlu murçlu, pabuçlu ve merbutçulu yok.
Oysa, afetten beş gün önce mülki amir sayın Vali: "Ne yani her kar yağışta okulları tatil mi edelim" şeklinde tuhaf bir açıklamada bulunmuştu.
Ve ben iddia ediyorum, o afet günü okullar kapalı olsaydı, o binlerce servis aracı trafiğe çıkmamış olsaydı, o ürperten manzaralar olmayacaktı.
Ben de trafikte idim, mesela Bağlarbaşı Capitol önünde kimi sağa, kimi sola, kimi yan yatmış, kimi amuda kalkmış araçların tamamına yakının arkasında "servis" yazıyordu.
Günler öncesi, meteoroloji uzmanları "yetkilileri uyarmıştı."
"Yetkili" olmak demek günler öncesinden tedbir almak demektir.
Büyükşehir, yürümeyen trafikte nasıl hizmeti sürdürebilir.
Yayaların bile yol bulup geçemediği bir trafikte, siz yol açma makinesini, tuzlama ekipmanını nasıl hizmete sokacaksınız?
Ya kesilen elektrikler! Bu da mı Ali Müfit beyin eseri?
Bir gün içinde meydana gelen yüzlerce kesintiden birinde bir müdür arkadaşımın yanındaydım.
Durumdan şikayetçi olan bir misafire:
- Kızmana gerek yok, Afrika'da da elektrikler kesiliyor, dedim.
Şaşkın şaşkın baktı yüzüme.
Öyle ya, Afrika'da elektrikler kesilir de bizde niye olmasın?
Orası Afrika'ysa burası da Asya'dır.
Sırf bu kesintiler yüzünden milyon dolarlık cihazlar bozuldu, bunun zararını kim tazmin edecek? Bu ayrı bir konu.
Bence bir başka şey daha var, o da sayın Ali Müfit beyin su kazanının hükümet tarafından altının yakılması.
Bir zamanlar mesai arkadaşı olan zat, Başkan'ı gözden çıkardı bir kere, halkın gözünden düşmesi için de ne olsa yapabilir.
Afet, bunun birinci basamağını oluşturdu.
Varlık sebepleri "Hocalarına", hayatının son demlerini zehir edenlerden başka ne beklenir ki?
Hem sonra Tayyip bey, aslında oturup kalkıp Nurettin Sözen'e dua etsin.
Asıl şöhretini O'na borçlu.
Eğer Sözen iyi bir belediyecilik sergileseydi, Tayyip bey diye biri olur muydu?
Bana göre hayır.
Tıpkı AKP'nin reyting yapma sebebi durumdaki bugünün CHP'si gibi.
Halkının % 99'u Müslüman kabul edilen bir ülkede siz, seçimlere iki ay kala bir partiyi aşırı dinci, şeriatı getirmeyi hedefleyen, Müslümanlığı yaymaya çalışan parti şeklinde itham ediyorsunuz.
Kaldı ki, o parti İslamî değerlere en büyük darbeyi vurmuş olduğu bir demde.
Şike, danışıklı dövüş yani.
Kiliselerle,
Misyonerlik faaliyetleriyle.
Ruhban okuluyla,
Bu milletin değerlerini hedef tahtasına koymuş AB kara sevdasıyla.
Gerek Tayyip bey, gerekse de Ali Müfit bey, belediye hizmetlerini sürdürürken belediyeye ait iki kurumdan ciddi manada destek gördüler.
Adeta bu iki kurum Belediye'yi ayakta tuttu. Belediye'yi belediye yaptı.
İşte bu kurumları kurum yapan iki kişiden biri olan müdür arkadaş, vefasızlığın zehrini yeterince tattı.
Şimdi sıra ikinci müdürde. O da nasibini alma aşamasında.
Madalyonun diğer yüzü ise, önceki Başkan, bu vefa testinden sınıfta kaldı.
Şimdi sıra yeni Başkan'da.
Bakalım yeni Başkan, "vefa" denince neyi anlıyormuş?
O'nun dışında başka suçlu murçlu, pabuçlu ve merbutçulu yok.
Oysa, afetten beş gün önce mülki amir sayın Vali: "Ne yani her kar yağışta okulları tatil mi edelim" şeklinde tuhaf bir açıklamada bulunmuştu.
Ve ben iddia ediyorum, o afet günü okullar kapalı olsaydı, o binlerce servis aracı trafiğe çıkmamış olsaydı, o ürperten manzaralar olmayacaktı.
Ben de trafikte idim, mesela Bağlarbaşı Capitol önünde kimi sağa, kimi sola, kimi yan yatmış, kimi amuda kalkmış araçların tamamına yakının arkasında "servis" yazıyordu.
Günler öncesi, meteoroloji uzmanları "yetkilileri uyarmıştı."
"Yetkili" olmak demek günler öncesinden tedbir almak demektir.
Büyükşehir, yürümeyen trafikte nasıl hizmeti sürdürebilir.
Yayaların bile yol bulup geçemediği bir trafikte, siz yol açma makinesini, tuzlama ekipmanını nasıl hizmete sokacaksınız?
Ya kesilen elektrikler! Bu da mı Ali Müfit beyin eseri?
Bir gün içinde meydana gelen yüzlerce kesintiden birinde bir müdür arkadaşımın yanındaydım.
Durumdan şikayetçi olan bir misafire:
- Kızmana gerek yok, Afrika'da da elektrikler kesiliyor, dedim.
Şaşkın şaşkın baktı yüzüme.
Öyle ya, Afrika'da elektrikler kesilir de bizde niye olmasın?
Orası Afrika'ysa burası da Asya'dır.
Sırf bu kesintiler yüzünden milyon dolarlık cihazlar bozuldu, bunun zararını kim tazmin edecek? Bu ayrı bir konu.
Bence bir başka şey daha var, o da sayın Ali Müfit beyin su kazanının hükümet tarafından altının yakılması.
Bir zamanlar mesai arkadaşı olan zat, Başkan'ı gözden çıkardı bir kere, halkın gözünden düşmesi için de ne olsa yapabilir.
Afet, bunun birinci basamağını oluşturdu.
Varlık sebepleri "Hocalarına", hayatının son demlerini zehir edenlerden başka ne beklenir ki?
Hem sonra Tayyip bey, aslında oturup kalkıp Nurettin Sözen'e dua etsin.
Asıl şöhretini O'na borçlu.
Eğer Sözen iyi bir belediyecilik sergileseydi, Tayyip bey diye biri olur muydu?
Bana göre hayır.
Tıpkı AKP'nin reyting yapma sebebi durumdaki bugünün CHP'si gibi.
Halkının % 99'u Müslüman kabul edilen bir ülkede siz, seçimlere iki ay kala bir partiyi aşırı dinci, şeriatı getirmeyi hedefleyen, Müslümanlığı yaymaya çalışan parti şeklinde itham ediyorsunuz.
Kaldı ki, o parti İslamî değerlere en büyük darbeyi vurmuş olduğu bir demde.
Şike, danışıklı dövüş yani.
Kiliselerle,
Misyonerlik faaliyetleriyle.
Ruhban okuluyla,
Bu milletin değerlerini hedef tahtasına koymuş AB kara sevdasıyla.
Gerek Tayyip bey, gerekse de Ali Müfit bey, belediye hizmetlerini sürdürürken belediyeye ait iki kurumdan ciddi manada destek gördüler.
Adeta bu iki kurum Belediye'yi ayakta tuttu. Belediye'yi belediye yaptı.
İşte bu kurumları kurum yapan iki kişiden biri olan müdür arkadaş, vefasızlığın zehrini yeterince tattı.
Şimdi sıra ikinci müdürde. O da nasibini alma aşamasında.
Madalyonun diğer yüzü ise, önceki Başkan, bu vefa testinden sınıfta kaldı.
Şimdi sıra yeni Başkan'da.
Bakalım yeni Başkan, "vefa" denince neyi anlıyormuş?
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024