NATO'nun Sivil İşlerden Sorumlu Afganistan Temsilcisi İngiliz Büyükelçi Mark Sedwill geçtiğimiz günlerde Afganistan'daki en büyük sorunun 'yerel güç odakları' olan aşiret reisleri olduğunu söyleyerek bu konuda Türkiye'de Güneydoğu'da görev yapan valilerin tecrübelerinden yararlanmak istediklerini açıkladı.İngiliz Büyükelçi Mark Sedwill'in bu sözleri beni çok rahatsız etti.Türkiye'nin Güneydoğu'suyla Afganistan arasında bir benzerliğin varmış gibi gösterilmesi bana göre çok yanlış.Afganistan'da var olan sorunların en büyük kaynağı bu ülkedeki Amerikan işgalidir. İki gün önce ABD Savunma Bakanı Robert Gates'le aynı anda Afganistan'a giden İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad çok doğru bir şey söyledi. İran olarak terör örgütü Cundullah'ın elebaşı Abdulmelik Rigi'yin etkili bir istihbarat sayesinde yakaladıklarını söyleyen İran Lideri, terörle mücadelenin istihbarat işi olduğunu dile getirmişti. İstihbaratının gücüyle övünen ABD'nin teröristleri yakalamakta bu kadar aciz kalmasının anlamsızlığını ima eden Ahmedinecad, ABD'nin Afganistan'da başka hedefleri olduğuna dikkatleri çekmişti.ABD ne Afganistan'a ne de Irak'a demokrasi getirmek için gelmedi. Bu gerçekten dolayıdır ki, ABD söz konusu ülkelerde bulunduğu dönemde var olan huzur ve güvenlik de yok oldu.Dolayısıyla Afganistan ve Irak'ta yaşanan sorunların suçlusu Amerika ve onun ortakları olduğu halde Mark Sedwill'in Türkiye'nin Güneydoğu bölgesiyle Afganistan arasında benzerlikler varmış gibi konuşması doğru değildir.Eğer gerçekten Afganistan'a bir normalleşme isteniyorsa en büyük anormallik olan ABD işgalinin son bulmasından başlamak gerekmez mi?Bu noktada Türk Dışişleri'nin her köşesinde kaos yaşanan Afganistan'la Türkiye'nin Güneydoğu'su arasında hiçbir benzerliğin olmadığını en yüksek perdeden deklare etmesi gereklidir.Şunu da bilmek gerekiyor ki ABD dost gibi davrandığı ülkeleri sömürmekte ve en fazla onlara zarar vermektedir. Afganistan'da Türkiye'nin katkılarına ve Türk askerine övgüler dizmesinin altında Türkiye'nin askerini daha fazla kullanabilme amacı yatmaktadır. Bir ABD'li yetkilinin yıllar önce söylediği, "Biz yok etmek istediğimiz ülkeyi dost olarak yok ederiz" sözünü hiç akıldan çıkarmamak gereklidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024