Ağrılar da bir hastalık
30.06.2001 00:00:00
Dünya Ağrı Enstitüsü Genel Sekreteri Prof. Dr. Serdar Erdine, Türkiye'de nüfusun yüzde 67.8'inin ağrı çektiğini söyleyerek, ağrıların da en fazla bel, baş, bacak ve kolda görüldüğünü belirtti.
Enstitü Başkanı Prof. Dr. Prithvi Raj, kongre kapsamında basın mensuplarıyla yaptığı sohbet toplantısında, ağrının basit bir tıp bulgusu değil, hastalık olduğunu söyledi.
Hekimlerin de ağrıyı hastalık olarak kabul edip buna göre tedavi yapmaları gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Raj, "Artık hastalar, ağrılarının tedavisi için hekimleri ve sektörü zorluyor. Gelişmiş ülkelerde ağrıyla doğum kalmadı" dedi.
Dünyada 20 yıl sonra yaşlı nüfusun 2 katına çıkacağını ve insanların artık daha uzun yaşamak istediklerini söyleyen Prof. Dr. Raj, "70 yaş üstü insanların büyük çoğunluğunda kalp ve hipertansiyon, ile mutlaka ağrı oluyor. Bu nedenle ağrı uzmanlarına ihtiyaç tüm dünyada artıyor" şeklinde konuştu. Özellikle kanserli hastaların yaşam kalitelerini yükseltmek ve bazı hastaların acı çekmeden ölmesini sağlamak için sürekli çalışmalar yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Raj, "morfin pompaları" ile bu hastaların yaşam kalitelerin yükseltildiğini bildirdi.
Avrupa'da uygulanmasına başlanan yöntemde morfinin, vücutta en etkili olabileceği yerlere kalem pilden küçük pompalarla yerleştirildiğini dile getiren Prof. Dr. Raj, bu şekilde 100 kat etkili ilaç verebildiklerini ve kanserli hastanın ağrı hissetmediğini belirtti.
Ağrınızın kıymetini bilin
Prof. Dr. Raj, her şeye rağmen ağrının vücudu koruyan bir mekanizma olduğunu vurgulayarak, "Ağrınız olmazsa hayatın zevkini alamazsınız"dedi.
147 çeşit ağrı hastalığı var
Tıpta 147 ayrı ağrı hastalığı bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Erdine ise ekonomik sorunların da insanlarda ağrıya olan duyarlılığı artırdığını söyledi.
Ağrının, ilk 3 ayda hekime başvurulması halinde yüzde 100 oranında tedavi edildiğini dile getiren Prof. Dr. Erdine, "Ancak ilk 6 ayı geçerse ki ülkemizde genellikle böyle oluyor, ağrıyı dindirmek çok zorlaşır. Ağrı konusunda uzmanlaşma çok yeni ve insanlar gidecekleri doğru adresi bilmiyorlar" diye konuştu.
Enstitü Başkanı Prof. Dr. Prithvi Raj, kongre kapsamında basın mensuplarıyla yaptığı sohbet toplantısında, ağrının basit bir tıp bulgusu değil, hastalık olduğunu söyledi.
Hekimlerin de ağrıyı hastalık olarak kabul edip buna göre tedavi yapmaları gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Raj, "Artık hastalar, ağrılarının tedavisi için hekimleri ve sektörü zorluyor. Gelişmiş ülkelerde ağrıyla doğum kalmadı" dedi.
Dünyada 20 yıl sonra yaşlı nüfusun 2 katına çıkacağını ve insanların artık daha uzun yaşamak istediklerini söyleyen Prof. Dr. Raj, "70 yaş üstü insanların büyük çoğunluğunda kalp ve hipertansiyon, ile mutlaka ağrı oluyor. Bu nedenle ağrı uzmanlarına ihtiyaç tüm dünyada artıyor" şeklinde konuştu. Özellikle kanserli hastaların yaşam kalitelerini yükseltmek ve bazı hastaların acı çekmeden ölmesini sağlamak için sürekli çalışmalar yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Raj, "morfin pompaları" ile bu hastaların yaşam kalitelerin yükseltildiğini bildirdi.
Avrupa'da uygulanmasına başlanan yöntemde morfinin, vücutta en etkili olabileceği yerlere kalem pilden küçük pompalarla yerleştirildiğini dile getiren Prof. Dr. Raj, bu şekilde 100 kat etkili ilaç verebildiklerini ve kanserli hastanın ağrı hissetmediğini belirtti.
Ağrınızın kıymetini bilin
Prof. Dr. Raj, her şeye rağmen ağrının vücudu koruyan bir mekanizma olduğunu vurgulayarak, "Ağrınız olmazsa hayatın zevkini alamazsınız"dedi.
147 çeşit ağrı hastalığı var
Tıpta 147 ayrı ağrı hastalığı bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Erdine ise ekonomik sorunların da insanlarda ağrıya olan duyarlılığı artırdığını söyledi.
Ağrının, ilk 3 ayda hekime başvurulması halinde yüzde 100 oranında tedavi edildiğini dile getiren Prof. Dr. Erdine, "Ancak ilk 6 ayı geçerse ki ülkemizde genellikle böyle oluyor, ağrıyı dindirmek çok zorlaşır. Ağrı konusunda uzmanlaşma çok yeni ve insanlar gidecekleri doğru adresi bilmiyorlar" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
