Akil Koçyiğit Kadir'e inanır mı?

Bu aralar Türkiye'de süreçler moda. Son süreç akil adamlar ve bu adamların (içlerinde bayanlar olsa da) görevi il il dolaşıp milletimizi, Erdoğan'ın, bebek katili ile el sıkışmasının haklılığına ikna etmek. İkna denilince, ister istemez, "vekâlet verdiğimiz insanlar yanlış mı yapıyor, tehlikeli bir işe mi kalkışıldı" diye soru geliyor vatandaşların aklına. Öyle ya, eğer doğru yaptığına inanı-yorsan, beni ikna etmek için bu gayretin neden? AKP ve akil adamları, "hak verme" iddiası ile yollara düşeceklermiş. Halbuki ortada bir hak verme değil imtiyaz verme, tanıma durumu vardır. Milletimizi ayrıştırma söz konusudur. Durumun vahameti açıktır. Osmanlı böyle bölündü ve bitti. Halkımız durumun farkındadır ve buna asla müsaade etmeyecektir, diye düşünüyorum. Eğer müsaade ederse bu sefer Çerkez'i, Laz'ı, Arap'ı vs. hak adı altında imtiyaz isteyecekler. Sonucun facia olacağı açıktır. Böyle giderse Türkiye gemisi tamamen batar. ABD'nin, "bizim çocuklar" dediği, 1980 ihtilalini yapan Kenan Evren'in özellikle yedi bölge vurgusu hala akıllarda. Şimdi de Erdoğan bu yedi bölge vurgusunu akil adamlarla yeşertmeye çalışıyor. Bu kadar tesadüf fazla... Önce bir darbeci, şimdi de bir darbe karşıtı olduğunu iddia eden bir siyasi anlayış, ne hazin tecellidir ki, aynı gayeye hizmet ediyorlar. Türkiye'de, Kürt sorunu yoktu. PKK (terör) sorunu vardı. Ama Başbakan ısrarla terörü, halk sorunu halinde göstererek, Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanlık görevinin gereklerini yerine getiriyor! Bu uğurda bazı fotoğrafları bir araya getire-rek bir gayretin içine giriyor.   Bu akil denilen adam ve kadınlar ne iş yapacaklarını yukarıda yazdık. Bu göreve talip olanlardan, yani AKP'nin gönüllü elamanı olanlardan biri de Hülya Koçyiğit. Geçenlerde bir uçak seyahatimde, uçaklardaki AKP'nin yandaş medyasında yer alan Bayan Koçyiğit'in bir röportajını okudum. Hülya Koçyiğit akil adamlığı pardon akil kadın olmayı neden tercih ettiğini anlatıyordu. Ve bu görevi kabul etmesinin başlıca sebebinin, kendisinin de bir anne olduğunu ve artık annelerin ağlamamasının gerektiğini vurguluyordu. Hülya hanımın anneliğine saygı duyuyorum. Evladı için gözyaşı da dökmüştür. Ama bir şehit annesi ile muhatap olup, onun duygularını hiç hissetme gayretine girmiş midir? Ya da bebek katili ve teröristlerin; babalarının, annelerinin gözleri önünde katlettiği çocukların fotoğraflarına hiç bakmış mıdır? O anne ve babaların duygularını anlayacak yeteneği var mıdır? Yoksa Hülya Koçyiğit bu yeni filmde rol aldı da haberimiz mi yok! Eğer öyle ise bu film çok kötü… Bu film izlenmez… Bana bu film Angelina Jolie'nin sahte gözyaşları ile zenci çocuklarına gösterdiği sahte merhamet fotoğraflarını anımsatıyor… O da ABD adına bir vazifenin içindedir. ABD makyajını tazeleyip şirin gözükmek için Angelina'yı kullanıyor; AKP'de, Hülya Koçyiğit gibi artistleri. Türkiye'nin terör gerçeği bir film değil. Bir senaryo değil. O katledilen insanlar dublör değil. Hayatın ta kendisi, hayatın acı gerçeğidir. Hayatını rol yaparak geçirenler bu gerçekleri anlayamaz. Onun için Hülya Hanım, siz eskisi gibi artistlik yapmaya devam edin. Artistlerden söz açılmışken! Kadir Bey! Tatar Ramazan'ı tanıyor musun? Ya geçenlerde canlandırdığın "İpsiz Recep" karakterinden hiç mi etkilenmedin? Ben de Karadeniz'in has uşaklarındanım. Ya siz! Haksızlığa karşı tahammülü olmayan Kadir İnanır öldü mü? Tuttunuz PKK'nın safı ile masum Kürt halkını aynı kefeye koydunuz. Belli ki siz de bir tek artistlikten anlıyorsunuz… Yoksa PKK'yı, Kürt halkını aynı kefeye koymazdınız. Ülkemizin sorunlarını ABD, AB işbirlikçileri, artistlerin bir kısmı, bölücüler, katiller çözemez kanaatindeyim. Yukarıda bahsettiğim süreç tamamen çözümsüz-lük sürecidir. Sizce gerçekten bir çözüm bulmak gerekmiyor mu? Bence kafanızı deve kuşu gibi kuma gömüp gerçeklerden kaçmayın. Gerçeklerle yüzleşin. Biliyorum gerçeği kabullenmek zordur. Ama gerçek acı da olsa bunu anlamak ve anlatmak mecburidir. Ey Yüce Türk Milleti! Artık Türkiye çok keskin bir viraja giriyor. Şoförümüz sağlam olmazsa uçurumdan aşağı uçmak kaçınılmazdır. Gelin şoför konusunda selametimiz için son bir kez dikkatle düşünelim. İyi hatırlıyorum! Sayın Erdoğan'a, AKP'nin 2002'deki seçimleri kazandığı günlerde bir gazetecinin "Efendim! Şimdi seçimleri kazandınız. Projeleriniz nelerdir" sorusuna Erdoğan, gayet rahat bir tonla, "Diğer partilerin herhangi birisinden alıp, uygularız" cevabını vermişti. Anlaşılıyor ki, bu parti PKK yanlısı BDP çıktı. Akil Koçyiğit, Kadir'e inanır mı, bilmem ama Anadolu çocuğu bunu yemez… (Ülkemizin sorunlarını kim, nasıl çözer? Sorusunun cevabını bir sonraki yazımızda ele alacağım.)