AKP iktidarının "Avrupa Birliği'ne tam üyelik hayali uğruna attığı teslimiyet imzaları AB'nin Haçlı ruhunu kabarttı.
İki buçuk yıllık iktidarları döneminde Müslüman Türk çoğunluğun en tabii dini hak ve hürriyetlerini iade etmek şöyle dursun, en marjinal Hıristiyan azınlıklara hizmet eden AKP iktidarı, Avrupa Birliği'ni iyice azdırdı.
Başbakan Erdoğan'ın Müslüman Türkleri tarihten silmek için Haçlı seferlerini organize eden Papanın heykeli önünde 250 sayfa 470 maddelik AB Anayasasına imza atması ile AB'nin Türkiye'ye yönelik azınlık Hıristiyan kimliğini öne çıkarıp Müslüman çoğunluğu dönüştürme projesi hız kazandı.
Avrupa Birliği gün geçmiyor ki, Müslümanlar aleyhine, Hıristiyanlık lehine bir yeni talepte bulunmasın.
Avrupa Birliği'ne Uyum Yasaları çerçevesinde her apartman dairesinde kiliseler açan, camileri yıkıp kiliselere dönüştüren, harabe kiliseleri onaran, Ruhban Okulu'nun açılması için çırpınan AKP iktidarına her gün yeni "ev ödevleri" veriliyor.
Avrupa Konseyi son olarak nüfus cüzdanlarda din ibaresinin kaldırılmasını bir an evvel hayata geçirilmesini, din derslerinin mecburi olmaktan çıkarılmasını, Hıristiyan ve Musevilere daha fazla imtiyazlar verilmesini talep etti. Avrupa Konseyince hazırlanan raporda Türkiye'de dini özgürlükler alanında ayırımcılık yapıldığı, güvenlik güçlerinin azınlıklara karşı kötü muamelede bulunduğu, medyada Hıristiyan ve Yahudi azınlıkları hor gören söylemlerin önüne geçilemediği iddia ediliyor.
Başörtüsü, Kur'an öğretimi, imam-hatipler gibi Müslüman Türk çoğunluğun gasp edilen haklarına tek satır olsun değinilmeyen AB raporunda AKP iktidarına verilen yeni talimatlar şöyle:
1-Dininiz belli olmasın: Nüfus cüzdanlarında din hanesine yer vermek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olup derhal kaldırın. Yani Türk insanının nüfus cüzdanında "dini İslam" yazmayacak, niçin dersiniz? Hıristiyan AB Anayasası'na imza attığınıza göre milletinizin yeni dini Hıristiyanlık olacak da ondan.
2-İslam'ı öğretmeyin: Eğer din dersi esas olarak İslam dinini öğretmeyi hedefliyorsa derhal zorunlu olmaktan çıkarılsın.
AKP buna formülü buldu. Bütün dinler eşit biçimde ve şüpheci bir anlayışla öğretilecek.
3-Ders kitaplarında Ermeni ve Rumlara yönelik kötü ifadeler olmasın, öğrencileri çok kültüre alıştırın.
AKP'li Milli Eğitim Bakanı bu sorunu da çözmek üzeri. Yeni ders kitaplarında Ermeni ve Rumların meziyetleri ve Türklerin eziyetleri anlatılacak.
4. Türk hükümeti Musevileri korusun: Haklarında kötü haber yaptırmasın. Yapanları da derhal cezalandırsın.
Hiç endişeleri olmasın Türk medyasında Yahudileri eleştirmek suç, Müslümanları ve İslam'ı yerden yere vurmak serbest. Tıpkı AB'de olduğu gibi...
AB'nin bu Haçlı dayatmalarına rağmen hala dindar Müslüman Türk milletine, insan haklarının teminatı olarak AB'yi gösterin AKP'sinden MHP'sine, BBP'sinden Saadet'ine kadar sözde milliyetçi-mukaddesatçı-muhafazakar partilere ne demeli?
Kuzum Rahşan Ecevit'ler, Deniz Baykal'lar bile bu gidişe isyan ediyor.
Bakın Baykal ne diyor: "İslami siyaset çizgisinden gelmiş iktidar, başka (Hıristiyan) dini siyaset çizgisinden, dünyaya nizam verme iddiası ile yola çıkmış küresel iktidara teslimiyet içine girdi."
Hangi mülahaza ile olursa olsun Baykal bu tespitinde haksız mı?
Öyleyse bu ne biçim savrulmadır. Baykal hiç değilse konuşuyor bu konuda.
AKP ise tercihini zaten Hıristiyan Demokratlardan yana yapmış. Hıristiyan Demokrat partilerin gözlemci statüsü ile üyesi, yakında tam üye olacaklar.
Peki Bahçeli'si, Yazıcıoğlu'su ve Erbakan'ı yani "utangaç AB'ciler ne düşünüyorlar" bu konuda?
Onlar konuşmuyor. Yeri geldikçe AB'yi eleştiriyor. Son tahlilde Haçlı gemisinde sızlanıp duran yolcular.
Milletimiz bu saatten sonra öyle ya da böyle AB'ci olan herkesi sorgulamaya başladı artık.
İki buçuk yıllık iktidarları döneminde Müslüman Türk çoğunluğun en tabii dini hak ve hürriyetlerini iade etmek şöyle dursun, en marjinal Hıristiyan azınlıklara hizmet eden AKP iktidarı, Avrupa Birliği'ni iyice azdırdı.
Başbakan Erdoğan'ın Müslüman Türkleri tarihten silmek için Haçlı seferlerini organize eden Papanın heykeli önünde 250 sayfa 470 maddelik AB Anayasasına imza atması ile AB'nin Türkiye'ye yönelik azınlık Hıristiyan kimliğini öne çıkarıp Müslüman çoğunluğu dönüştürme projesi hız kazandı.
Avrupa Birliği gün geçmiyor ki, Müslümanlar aleyhine, Hıristiyanlık lehine bir yeni talepte bulunmasın.
Avrupa Birliği'ne Uyum Yasaları çerçevesinde her apartman dairesinde kiliseler açan, camileri yıkıp kiliselere dönüştüren, harabe kiliseleri onaran, Ruhban Okulu'nun açılması için çırpınan AKP iktidarına her gün yeni "ev ödevleri" veriliyor.
Avrupa Konseyi son olarak nüfus cüzdanlarda din ibaresinin kaldırılmasını bir an evvel hayata geçirilmesini, din derslerinin mecburi olmaktan çıkarılmasını, Hıristiyan ve Musevilere daha fazla imtiyazlar verilmesini talep etti. Avrupa Konseyince hazırlanan raporda Türkiye'de dini özgürlükler alanında ayırımcılık yapıldığı, güvenlik güçlerinin azınlıklara karşı kötü muamelede bulunduğu, medyada Hıristiyan ve Yahudi azınlıkları hor gören söylemlerin önüne geçilemediği iddia ediliyor.
Başörtüsü, Kur'an öğretimi, imam-hatipler gibi Müslüman Türk çoğunluğun gasp edilen haklarına tek satır olsun değinilmeyen AB raporunda AKP iktidarına verilen yeni talimatlar şöyle:
1-Dininiz belli olmasın: Nüfus cüzdanlarında din hanesine yer vermek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olup derhal kaldırın. Yani Türk insanının nüfus cüzdanında "dini İslam" yazmayacak, niçin dersiniz? Hıristiyan AB Anayasası'na imza attığınıza göre milletinizin yeni dini Hıristiyanlık olacak da ondan.
2-İslam'ı öğretmeyin: Eğer din dersi esas olarak İslam dinini öğretmeyi hedefliyorsa derhal zorunlu olmaktan çıkarılsın.
AKP buna formülü buldu. Bütün dinler eşit biçimde ve şüpheci bir anlayışla öğretilecek.
3-Ders kitaplarında Ermeni ve Rumlara yönelik kötü ifadeler olmasın, öğrencileri çok kültüre alıştırın.
AKP'li Milli Eğitim Bakanı bu sorunu da çözmek üzeri. Yeni ders kitaplarında Ermeni ve Rumların meziyetleri ve Türklerin eziyetleri anlatılacak.
4. Türk hükümeti Musevileri korusun: Haklarında kötü haber yaptırmasın. Yapanları da derhal cezalandırsın.
Hiç endişeleri olmasın Türk medyasında Yahudileri eleştirmek suç, Müslümanları ve İslam'ı yerden yere vurmak serbest. Tıpkı AB'de olduğu gibi...
AB'nin bu Haçlı dayatmalarına rağmen hala dindar Müslüman Türk milletine, insan haklarının teminatı olarak AB'yi gösterin AKP'sinden MHP'sine, BBP'sinden Saadet'ine kadar sözde milliyetçi-mukaddesatçı-muhafazakar partilere ne demeli?
Kuzum Rahşan Ecevit'ler, Deniz Baykal'lar bile bu gidişe isyan ediyor.
Bakın Baykal ne diyor: "İslami siyaset çizgisinden gelmiş iktidar, başka (Hıristiyan) dini siyaset çizgisinden, dünyaya nizam verme iddiası ile yola çıkmış küresel iktidara teslimiyet içine girdi."
Hangi mülahaza ile olursa olsun Baykal bu tespitinde haksız mı?
Öyleyse bu ne biçim savrulmadır. Baykal hiç değilse konuşuyor bu konuda.
AKP ise tercihini zaten Hıristiyan Demokratlardan yana yapmış. Hıristiyan Demokrat partilerin gözlemci statüsü ile üyesi, yakında tam üye olacaklar.
Peki Bahçeli'si, Yazıcıoğlu'su ve Erbakan'ı yani "utangaç AB'ciler ne düşünüyorlar" bu konuda?
Onlar konuşmuyor. Yeri geldikçe AB'yi eleştiriyor. Son tahlilde Haçlı gemisinde sızlanıp duran yolcular.
Milletimiz bu saatten sonra öyle ya da böyle AB'ci olan herkesi sorgulamaya başladı artık.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014