AKP'den hukuka bir darbe daha
AKP Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can'ın tek maddelik kanun teklifine göre, avukatların dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alma yetkisi kısıtlanabilecek. Düzenlemeyi Yeni Mesaj'a değerlendiren hukukçular, bu yasa değişikliğinin Anayasa'ya
04.08.2014 00:00:00
RECEP BAHAR/İSTANBULTBMM Genel Kurulu'nda bu hafta torba tasarının yasalaşmasının ardından, AKP Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can'ın "avukatın dosya içeriğini incelemesi ya da belge örneği alması yetkisini kısıtlayan" tek maddelik Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi görüşülecek. Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'yle getirilen düzenleme, geçen Şubat ayında kabul edilen Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştı. Eski düzene geri dönüşDüzenlemenin yürürlüğe girmesiyle, soruşturmanın gizliliği nedeniyle avukatların soruşturma dosyalarının içeriğini incelemesi ve belgelerin örneğini almasının yolu açılmıştı. AK Parti'li Can'ın teklifiyle tekrar eski düzenlemeye dönülüyor.Buna göre, müdafinin dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alma yetkisi, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecekse Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim kararıyla kısıtlanabilecek. Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanakla bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar için ise bu kısıtlama uygulanmayacak.Düzenleme Anayasaya aykırıYeni Mesaj'ın görüşüne başvurduğu hukukçular, uygulamada gizlilik kararı alınan dosyaları vekaletname sunarak inceleyebildiklerini ancak dosyadan örnek alamadıklarına işaret ederek, "Yeni düzenleme Anayasada yer alan savunma hürriyetini kıstlayıcı bir muhtevaya sahip. Hukukun böylesine siyasallaştığı bir dönemde, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun siyasetin etkisi altına girdiği bir süreçte, hükümet istediği dosya ile ilgili 'gizlilik' kararı aldırabilir. Avukatlar bu dosyaları inceleyemediğinde, savunma hazırlayamazlar. Bu da Anayasada güvence altına alınmış olan savunma hakkını zedeler. Böyle bir düzenleme adalete de darbe anlamına gelmektedir. Gizlilik kararı alınan her dosyada savunma hakkı kısıtlanabilir. Bu süreçten en fazla da kamuoyunu meşgul eden siyasi içerikli davalar etkilenir" şeklinde konuştular. Bireylerin hak ve özgürlükleri korunmalıAnayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, 25 Nisan'da Anayasa 52. Kuruluş Yıldönümü töreninde yaptığı konuşmada, hukuk devletinin en belirgin özelliğinin tasarruflarının ön görülebilir, ulaşılabilir açık ve şeffaf olması gerektiğine işaret ederek, şunları söylemişti: "Hukuk devletinin odağında, iktidar gücünün keyfi davranışlarının sınırlandırılması vardır. Bu nedenle kamu gücünü kullananlarda vatandaşlar gibi hukuksal ilkelerle kuşatılmışlardır. Haklı bir neden olmaksızın, kamu yararı gözetilmeden, yazılı hukuk kurallarında çok sık aralıklarla yapılan değişikliklerin hukuk güvenliğinin sağlayamaz." Son zamanlarda yapılan uygulamalarla yargıya olan güvenin ağır yara aldığına işaret eden Kılıç, "Yönetenlerin hak ve özgürlükleri lütuf olarak sunması kabul edilemez. Toplumun ötekileştirilenlerine ev sahibi edasıyla yaklaşılması da kabul edilemez. 70 milyon bu ülkenin ferdidir. Bireylerin hak ve özgürlüklerini korumak mahkememizin görevidir. AİHS ve AİHM kararları ortadır. Bu evrensel değerler bütün insanlığın bir arada yaşamalarını sağlar. Türkiye'de bu değerlere bağlılığını belirtmiştir" demişti.