AKP cenahı birden bire Dinlerarası Diyalog karşıtı kesiliverdi.Sebebi belli; kavgaya tutuştukları Fethullah grubunun bu konudaki özel misyonu. Bildiğiniz gibi Fethullah Gülen 1998 yılında Vatikan'a yaptığı ziyarette Dinlerası Diyaloğ'un Türkiye temsilciliğini aldı.Projenin Vatikan tarafından Hıristiyanlığı yaymak amacıyla geliştirildiğini, yüce Allah'ın Kuran-ı Kerim'de tek hak din ilan ettiği İslam'ın tahrif edilmiş ve İslam'ın gelmesi ile birlikte hükmü kalkmış dinlerle aynı kefeye konduğunu, peygamber efendimiz Hz. Muhammed'in (as) İbrahimi dinler safsatasıyla devre dışı bırakılmak istendiğini, Kelime-i Tevhid'den Muhammedür Rasûlullah kısmının çıkarılmak istendiğini zaten biliyorsunuz. Kısaca bu proje bir Müslüman'ın asla ve asla içinde olamayacağı, olmaması gereken bir proje.* * *Neyse, biz gelelim hükümetin ve destekçisi medyanın son zamanlarda diyalog karşıtı kesilmesine.Yandaş medyada sık sık diyalog fitnesinin gerçek yüzünü anlatan yayınlar yapılıyor, Gülen'in 1998 yılında Papa ile görüşmesi eleştiriliyor. Doğru mu doğru!Ama..! İşin püf noktası burada. Ortada çok büyük bir sorun var. Yeri gelir yaptığınız şey yüzde yüz doğru dahi olsa niyetinizden dolayı bu size bir fayda sağlamaz. Binlerce gencimizin Hıristiyan olmasına neden olduğu ifade edilen bu projeye ve sahiplerine gösterilen tepki doğru bir tepki olsa bile burada önemli olan niyettir. Zira bu safsata piyasaya sürüleli tam 16 yıl olmuş ve siz kalkıp tepkinizi şimdi gösteriyorsunuz.Ne için?Cemaat Erdoğan'a dokunduğu için!* * *Cemaat 3 büyük din derken, İbrahimî dinler derken, İsevi Müslümanlar derken, gayri Müslimler de cennete gidecek derken susanlar ve hatta tüm bu itikadi cinayetler işlenirken cemaatle birlikte yürüyenler şimdi çıkmış Dinlerası Diyaloğu eleştiriyor.11 yıl boyunca tam destek verdikleri diyalog projesine bugün sırf cemaatle ters düştükleri için karşı çıkanların durumuyla ilgili ortaya çıkan acı sonuç şu;Bu grup maalesef Erdoğan'ın hatırını, Hz. Muhammed'in (sav) hatırından üstün tutmuştur! Bu ne acı bir tablodur, ne büyük bir zillettir.* * *Burada bir hakkı teslim etmek hepimizin boynunun borcudur. Diyalog fitnesine daha başladığı ilk günden itibaren tepki gösteren, ilmi çalışmalarıyla bu projenin batıl olduğunu, büyük bir fitne olduğunu ortaya koyan tek insan Prof. Dr. Haydar Baş'tır. O dönem kaleme aldığı "Din Tahripçilerine Kuran-ı Kerim'in cevabı" isimli eseri bu anlamda bir başyapıttır. Haydar hoca 16 yıl önce diyalog tuzağına, Hz. Muhammed efendimiz devre dışı bırakılmak istendiği için karşı çıktı. O gün bu imani duruşa dudak bükenler şimdi "biz de bu konuda sizin gibi düşünüyoruz" demeye başladılar. Hayır asla böyle bir şey söz konusu değildir, olamaz! Haydar hoca ve ekibi Hz. Muhammed hedef seçildiği için Dinlerarası Diyalog'a karşıydı, bunlar ise Erdoğan'ı hedef seçenler bu projeyi yürüttüğü için Dinlerarası Diyalog'a karşı. Arada büyük bir fark var. Aslında amaçları diyaloğu eleştirmek değil. Hükümete tavır alan cemaate bir şekilde karşılık vermek.Böylesine farklı gerekçelerle bu projeye karşı çıkanlar sizce aynı görüşü savunuyor olabilir mi?
Bayram Coşkun / diğer yazıları
- Rest çekerken verilen tavizlerin söylenmesi / 26.09.2022
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021