Alan kör, satan kör, kantar ayarsız

Yaşadığımız ahir zaman dilimlerini Artvinli Aşık Huzuri Baba fevkalade güzel özetlemiş sevgili okurlar:

Şimdiki zamanda her şey tersine
Yahşi satılmadan yaman satılır
Altın sarfedemez doğru bir kişi
Eğri tunç gezdirse hemen satılır

Değerli insanlar kalacak yalnız
Değersizler elde gezer tertemiz
Alan kör, satan kör, kantar ayarsız
Buğdaydan pahalı saman satılır
Dünyada başa gelir gelmeyen akla
Herkes dil atına koyar bir bakla
Huzuri sabreyle metahın sakla
Birgün gelir öyle zaman satılır.

Ahir zamanda olduğumuz, Peygamberimizin dahi Allah’a sığındığı Deccal fitnesi ile karşı karşıya olduğumuz gün gibi aşikâr...
İçinde bulunduğumuz ahir zamanın en büyük fitne ve belası, müminlerin istikametten sapması ve saptırılması olarak tezahür etmekte. Bu süreçte Allah Resulü, ümmeti hakkında en çok korktuğu şeyin “sapmış ve saptıran önderler” olduğuna dikkat çekiyor, onların saptırıcı faaliyetleriyle “Ümmet–i Muhammed’in müşriklere, Hıristiyanlara ve Yahudilere iltihak edeceklerini” haber veriyor.
Bu konuda üç Hadis-i Şerifi zikredelim:
1-“Öyle ki, mescitler binerli binerli cemaatler halinde dolup taşacak ve fakat içlerinden bir tek mümin çıkmayacaktır.”
2-“Ahir zamanda gece karanlığı gibi fitneler zuhur edecektir. Kişi sabah mümin, akşam kâfir; akşam mümin, sabah kâfir kalkacaktır ve az bir pahaya (değere) dinini satacaktır.
3-“İnsanlar öyle aldatıcı yıllar görecek ki, o yıllarda yalancılar tasdik edilecek, doğru konuşanlar yalancı ilan edilecek. Yine o yıllarda haine itimat edilecek/güvenilecek, güvenilir kimseye de hain denilecek. Bu dönemde “ruveybida adam” amme işinde söz sahibi olacak.
Ashab sordular:
Ey Allah’ın Resulü! “ruveybida” kimdir?
Cevap verdiler:
Amme işinde/halkın işlerinde söz sahibi olan değersiz
insan.
Yukarıdaki Hadisi Şerifleri madde madde özetlersek;
1-Müslümanların içinden çıkan sapmış ve saptıran önderler olacak ve bunlar vasıtası ile Ümmet–i Muhammed müşriklere, Hıristiyanlara ve Yahudilere iltihak edecekler.
2-Camiler binerli binerli cemaatlerle dolup taşacak içlerinde mümin olmayacak.
3-Müslümanlar az bir pahaya (değere) dinini satacak.
4-Doğru konuşanlar yalancı ilan edilecek. Yalancılar tasdik edilecek.
5-Haine itimat edilecek, güvenilir kimseye de hain
denilecek.
6-Devlet işlerinde liyakatsiz insanlar söz sahibi olacak.
Günümüzde yaşanan manzara yukarıdaki hadislerde anlatılanlarla bire bir örtüşmekte sevgili okurlar.
Şimdi bizlere düşen safımızı belli ederek; güçlünün gücüne tapınma dürtüsünden sıyrılıp (dini az pahaya satmayarak) mümin olma yolunda “La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil aziym” (Kuvvet ve Kudret sahibi yalnız Allah’tır (c.c.)” diyerek imanımızı yenileyip gerçek mümin olabilmektir...
Ehli Beyt’in yaşayan önderlerine sımsıkı sarılmak; onlarla bir ve beraber olmak imanımızın sigortası olacaktır inşallah.
Unutmayalım ki, kurtuluşun tek çaresi ama tek çaresi en kalbi en samimi hislerle, aşk derecesinde Ehl-i Beyt’i sevmekten geçmektedir.

Aşkıyla tutuştum nur cemalinin
Muhammed sevenin can eviyim ben
İmam Ali, Hasan Hüseynin
Yandığı ateşin aleviyim ben.