Koyu taassup sahibi kişilerden bahsediyorum.
AKP'nin özellikle de Tayyip Erdoğan'ın her sözünü alkışlayan hatta ne söylerse söylesin, ne yaparsa yapsın gözü kapalı olarak tam destek verenlerden, verdikleri desteğe dini kılıf icat edenlerden bahsediyorum.
Allah hiç kimseyi bunların durumuna düşürmesin.
Bu tür kimseler kendilerini ve kendileri gibi olanları "kurtulmuşlardan" görüyorlar. Yani Allah'ın rahmetinin kendileri üzerlerinde olduğundan gayet eminler! Bunlara göre cehennem azabı kendileri ve kendileri gibi olanları asla yakalamayacaktır!
Kendileri gibi düşünmeyenler, AKP'yi ve Tayyip Erdoğan'ın icraatlarını eleştirenler ise bunların gözünde "kefere" mesabesindedir! Sen istediğin kadar Müslüman'ım de, değil mi ki bunlar gibi düşünmüyorsun senin Müslümanlığın da 'yalan' bu kişilerin gözünde?
Bu kanaat bende yılların tecrübesi ile oluştu. Anlayacağınız uydurmuyorum, kendi yaşadıklarım ve çevremde yaşananlar neticesinde böyle bir tespitte bulunuyorum. Sizler de mutlaka bir yanlışa, bir haksızlığa hatta Kur'an'a aykırı bir icraata karşı çıktığınızda, bunu yapan hükümeti eleştirdiğinizde aynı şeyleri yaşamışsınızdır.
Bakara Suresi 165. ayeti kerimede şöyle buyrulmaktadır:
"İnsanlar içinde, Allah'tan başkasını 'eş ve ortak' tutanlar vardır ki, onlar (bunları), Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin ise Allah'a olan sevgileri daha güçlüdür. O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle Allah'ın olduğunu ve Allah'ın vereceği azabın gerçekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi."
"Amerika büyük bir güçtür", "Amerika'ya rağmen hiç bir şey yapılamaz", "Amaçlarımıza ulaşmak için Amerika'ya karşı çıkmamalıyız" diyenler için yukarıdaki ayet gayet açıklayıcıdır sanırım.
Oysaki bugün birçok hacımız, hocamız, sarıklımız, cübbelimiz, beş vakit namazı camilerde kılıp "Allahu Ekber" (Allah en büyüktür) diyenlerimiz bu inanışın içerisindedir.
İsrail'e "van minut? van minut?" dediği için alkıştan elleri şişenler, şimdilerde "İsrail'le dostuz" diyenlere hiç itiraz etmiyorlar. İçlerinden bir tane delikanlı çıkıp da "Arkadaş sen ne yapıyorsun, dün ne söylüyordun bugün ne söylüyorsun, bizimle dalga mı geçiyorsun" diyemiyor! Çünkü AKP'ye ve Tayyip Erdoğan'a itiraz ederlerse dinden çıkacaklarını sanıyorlar?
Coca cola İsrail ürünüdür diye evlerine sokmayanlar, bununla da kalmayıp etrafına kesinlikle bu ürünü almamaları için kampanyalar başlatanlar hatta bu ürünü kullananlara kötü gözle bakanlar şimdi İsrail gazıyla evlerini ısıtırken acaba ne tür bir "hikmet" hikayesi uyduracaklar!
Coca cola'ya verilen paranın nasıl da Filistinli çocuklara kurşun olarak geri döndüğünü anlatanlar, İsrail'in doğalgaz faturasının kaç bombaya, kaç kurşuna denk geldiğini, İsrail ile "dost" olmanın bedelinin ne olacağını hesaplayacaklar mı acaba? Hiç sanmam. Bunların yapacakları şey İsrail gazına kılıf bulmak olacaktır. Çünkü bunlara göre AKP'yi veya Tayyip Erdoğan'ı eleştirmek insanı dinden çıkartabilir!
Soma'da bir maden faciası yaşanmış ve 301 madencimiz hayatını kaybetmişti. Giriş çıkışların yasaklandığı Soma'ya o dönem sarıklı, sakallı kişiler serbestçe girmiş ve ölen madencilerin ailelerine "Bu kaderdir, kadere razı olun, sakın isyan etmeyin" türünden nasihatlerde bulunmuşlardı. Oysaki madencilerin ölümünden hükümet sorumluydu. Kimse hükümeti hedef almasın diye kapı kapı gezdi bu 'ikna' heyeti.
"Dicle kenarında bir kurt kuzuyu kapsa onun sorumlusu biziz" diye iktidara gelenler, 301 madencinin ölümünün sorumluluğunu "kadere" bağladılar. Bir tanesi de çıkıp "Arkadaş sen dün ne söylüyordun bugün ne yapıyorsun" diyemedi. Çünkü dinden çıkma ihtimali vardı, Allah korusun!
Şimdi merak ediyorum hükümetin İsrail ile yakınlaşması bu insanlar üzerinde nasıl bir etki yapacak. Herhalde harıl harıl çalışıyorlardır "acaba ne kılıf bulsak" diye!
Onun için diyorum ki, Allah hiç kimseyi bu insanların durumuna düşürmesin. Allah bizlere, "Hakkı hak bilip hakka tabi olmayı, batılı da batıl bilip ondan sakınmayı" nasip eylesin.
AKP'nin özellikle de Tayyip Erdoğan'ın her sözünü alkışlayan hatta ne söylerse söylesin, ne yaparsa yapsın gözü kapalı olarak tam destek verenlerden, verdikleri desteğe dini kılıf icat edenlerden bahsediyorum.
Allah hiç kimseyi bunların durumuna düşürmesin.
Bu tür kimseler kendilerini ve kendileri gibi olanları "kurtulmuşlardan" görüyorlar. Yani Allah'ın rahmetinin kendileri üzerlerinde olduğundan gayet eminler! Bunlara göre cehennem azabı kendileri ve kendileri gibi olanları asla yakalamayacaktır!
Kendileri gibi düşünmeyenler, AKP'yi ve Tayyip Erdoğan'ın icraatlarını eleştirenler ise bunların gözünde "kefere" mesabesindedir! Sen istediğin kadar Müslüman'ım de, değil mi ki bunlar gibi düşünmüyorsun senin Müslümanlığın da 'yalan' bu kişilerin gözünde?
Bu kanaat bende yılların tecrübesi ile oluştu. Anlayacağınız uydurmuyorum, kendi yaşadıklarım ve çevremde yaşananlar neticesinde böyle bir tespitte bulunuyorum. Sizler de mutlaka bir yanlışa, bir haksızlığa hatta Kur'an'a aykırı bir icraata karşı çıktığınızda, bunu yapan hükümeti eleştirdiğinizde aynı şeyleri yaşamışsınızdır.
Bakara Suresi 165. ayeti kerimede şöyle buyrulmaktadır:
"İnsanlar içinde, Allah'tan başkasını 'eş ve ortak' tutanlar vardır ki, onlar (bunları), Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin ise Allah'a olan sevgileri daha güçlüdür. O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle Allah'ın olduğunu ve Allah'ın vereceği azabın gerçekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi."
"Amerika büyük bir güçtür", "Amerika'ya rağmen hiç bir şey yapılamaz", "Amaçlarımıza ulaşmak için Amerika'ya karşı çıkmamalıyız" diyenler için yukarıdaki ayet gayet açıklayıcıdır sanırım.
Oysaki bugün birçok hacımız, hocamız, sarıklımız, cübbelimiz, beş vakit namazı camilerde kılıp "Allahu Ekber" (Allah en büyüktür) diyenlerimiz bu inanışın içerisindedir.
İsrail'e "van minut? van minut?" dediği için alkıştan elleri şişenler, şimdilerde "İsrail'le dostuz" diyenlere hiç itiraz etmiyorlar. İçlerinden bir tane delikanlı çıkıp da "Arkadaş sen ne yapıyorsun, dün ne söylüyordun bugün ne söylüyorsun, bizimle dalga mı geçiyorsun" diyemiyor! Çünkü AKP'ye ve Tayyip Erdoğan'a itiraz ederlerse dinden çıkacaklarını sanıyorlar?
Coca cola İsrail ürünüdür diye evlerine sokmayanlar, bununla da kalmayıp etrafına kesinlikle bu ürünü almamaları için kampanyalar başlatanlar hatta bu ürünü kullananlara kötü gözle bakanlar şimdi İsrail gazıyla evlerini ısıtırken acaba ne tür bir "hikmet" hikayesi uyduracaklar!
Coca cola'ya verilen paranın nasıl da Filistinli çocuklara kurşun olarak geri döndüğünü anlatanlar, İsrail'in doğalgaz faturasının kaç bombaya, kaç kurşuna denk geldiğini, İsrail ile "dost" olmanın bedelinin ne olacağını hesaplayacaklar mı acaba? Hiç sanmam. Bunların yapacakları şey İsrail gazına kılıf bulmak olacaktır. Çünkü bunlara göre AKP'yi veya Tayyip Erdoğan'ı eleştirmek insanı dinden çıkartabilir!
Soma'da bir maden faciası yaşanmış ve 301 madencimiz hayatını kaybetmişti. Giriş çıkışların yasaklandığı Soma'ya o dönem sarıklı, sakallı kişiler serbestçe girmiş ve ölen madencilerin ailelerine "Bu kaderdir, kadere razı olun, sakın isyan etmeyin" türünden nasihatlerde bulunmuşlardı. Oysaki madencilerin ölümünden hükümet sorumluydu. Kimse hükümeti hedef almasın diye kapı kapı gezdi bu 'ikna' heyeti.
"Dicle kenarında bir kurt kuzuyu kapsa onun sorumlusu biziz" diye iktidara gelenler, 301 madencinin ölümünün sorumluluğunu "kadere" bağladılar. Bir tanesi de çıkıp "Arkadaş sen dün ne söylüyordun bugün ne yapıyorsun" diyemedi. Çünkü dinden çıkma ihtimali vardı, Allah korusun!
Şimdi merak ediyorum hükümetin İsrail ile yakınlaşması bu insanlar üzerinde nasıl bir etki yapacak. Herhalde harıl harıl çalışıyorlardır "acaba ne kılıf bulsak" diye!
Onun için diyorum ki, Allah hiç kimseyi bu insanların durumuna düşürmesin. Allah bizlere, "Hakkı hak bilip hakka tabi olmayı, batılı da batıl bilip ondan sakınmayı" nasip eylesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Eyüp Kabil / diğer yazıları
- Kötü kopya / 06.07.2023
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022