Allah'ım Sen büyüksün!

Sevgi bağlılıktır, sevgi inanmaktır. Eğer birini sevdiğinizi iddia ediyorsanız bunu ispat etmelisiniz. İşte biz de Prof. Dr. Haydar Baş'ı seviyoruz dedik ve O'na bu sevgimizi ispat etmek için düştük yollara. Yağmur çamur demeden kapı kapı dolaşıp başladık davamızı anlatmaya. Çalışma yapmak için çıktığımız günlerden biriydi. Tuhafiyeci dükkânından içeri girdik. Bir ablamız eşiyle birlikte işletiyormuş dükkânını. Başladık muhabbet etmeye. İçinde bulundukları durumdan memnun olup olmadıklarını, kazandıkları paranın yetip yetmediğini, ülkenin gidişatını vs. konuştuk.İlginç olan şuydu ki; o hep maddiyatı yani yol, köprü vs. savunurken ben sürekli maneviyatı yani adalet, özgürlük, bağımsızlığı savundum. Kendisine AKP'nin yaptığı icraatlarden bahsettim ve hepsine de bir cevabı vardı. Mesela; zinanın serbest bırakıldığını söyledim cevaben "zina yapmayıversin onlar da" dedi. Domuz eti şu anda kasaplık hayvan olarak market raflarında yer aldı dedim cevaben "isteyen alsın istemeyen almasın" dedi. Kelime-i Tevhidin son kısmı çıkartıldı, hutbelerden "Allah katında hak din İslam'dır" ayetinin okunması kaldırıldı, "ya Allah Bismillah" diyerek 70 bin kilise evi açıldı, faiz yaygınlaştı, hırsızlık meslek haline geldi, T.C. kaldırıldı, vatan toprakları parsel parsel satıldı dedim. Cevaben "aman siz de çok abartıyorsunuz ne var bunda. Bak artık tüp ve yağ kuyrukları kalmadı, bir sürü yol, köprü yapıldı, hastaneler çoğaldı, başörtüsü serbest artık" dedi.  Yol, köprü yapıldı ama üzerinde sürebileceğin araban var mı? Hastaneler çoğaldı ama hastalıklar da çoğaldı çünkü organik besinden tamamen uzak, tarımın ve hayvancılığın bittiği bir ülkede yaşıyorsun şimdi hangi sağlıktan bahsediyorsun?En önemlisi de, eğer elinde vatanın yoksa sen bana hangi başörtüsünden bahsediyorsun? Kaldı ki laik bir ülkede zaten kişiler başörtüsüyle serbestçe dolaşabilmelidir. Bu bir inkılap değil, haktır. Bak Irak, Afganistan, Filistin, Bosna Hersek, Suriye ne halde? Onlar da senin gibi bir zamanlar yoldan köprüden dem vuruyordu. Şimdi ise özgürce sokağa bile çıkamıyorlar. Birilerinin sömürüsü altındalar. Tanesi bin TL olan bardak şurada dursun içecek su bulamıyorlar?Ben bütün bunları gayet muntazam bir dille anlattım. Bayanın son cümlesi hala kulaklarımda: "İster çalsın, ister yesin, isterse vatanı satsın. Ben ne yaparsa yapsın AKP'ye oyumu vereceğim" dedi.  Ya Rabbi! Sen büyüksün...  Ey Allah'ım! Aziz ve Celil olan Sensin. Bizler yalnızca Sana kulluk etmek için şu dünyaya geldik. "Habibim" dediğin kutlu Nebi Hz. Muhammed (sav) ve Ehl-i Beyt'inin hürmetine üzerimize saçılan şu ölü toprağını kaldır Allah'ım... Gönül dünyamızı açık eyle ve gerçekleri görmeyi nasip eyle! Bağlanan basiretlerimizi Sen aç Allah'ım! Sahibu'z-Zaman İmam Mehdi'nin (as) zuhuratını çabuklaştır ve bizleri O'na hizmetkâr eyle!