Federal Alman Meclisi'nde hazırlanıp tartışılan rapora göre Türk vatandaşlarına yönelik katı vize uygulamaları Avrupa Birliği hukukuna ters düşüyor
YENİ MESAJ - BERLİN
Ünlü yazar Aziz Nesin'in oğlu Prof. Dr. Ali Nesin, geçen sonbaharda babasının anısına düzenlenen bir törene katılmak üzere Almanya'nın Essen kentine gitmeyi planlıyordu ancak İstanbul'daki Alman Başkonsolosluğu, tüm belgeleri hazır olmasına rağmen Matematik Profesörü Nesin'i sabah 6.30'da konsolosluk binasına çağırınca, Nesin uygulamanın aşagılayıcı olduğunu belirterek vize için kuyruğa girmekten vazgeçti. Almanya'ya gitmek isteyenler gerçekten de deyim yerindeyse "vize çilesi" çekmek zorunda. Zira vize başvurusu için bir yığın belge gerekiyor. Federal Meclis çatısı altındaki bir komisyonun Türklere yönelik vize uygulaması hakkındaki raporuna göre, Almanya'nın tutumu Avrupa Birliği hukukuna ters düşüyor. Bu raporun hazırlanmasına önayak olan Sol Parti Meclis Grubu Uyum ve Göç Politikası sözcüsü Sevim Dağdelen, bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu: "Avrupa Adalet Divanı bir karar almıştı. 2009 Şubatında alınan bu karar özellikle hukuk çevrelerince 'Soysal Kararı' olarak tanınıyor. Bu 'Soysal Kararı'nda Türk bir vatandaş vizesiz Almanya'ya girebilmesi için Avrupa Adalet Divanı'na başvuruyor ve Avrupa Adalet Divanı buna 'evet' diyor. Yani vizesiz Almanya'ya girilmesine yeşil ışık yakıyor. Almanya ve Türkiye'nin yapmış oldukları iş sözleşmesinin bu yıl 50. yıldönümü kutlanıyor. Bunun çerçevesinde çeşitli anlaşmalar yapıldı, örneğin 1980'de imzalanan Serbest Dolaşım Anlaşması ile vize muafiyeti tanındı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına. Alman hükümeti ise şimdi Avrupa Adalet Divanı'nın bu konudaki kararını gözardı ediyor ve hukuku çiğneyen tavrını bugüne kadar sürdürmekte."
Türklere karşı ayrımcı uygulamaAlmanya'nın aile birleşimi konusunda dört yıldır yurtdışından gelen eşlere Almanca testini geçme şartı uyguladığını hatırlatan Sevim Dağdelen, şunları söyledi: "Almanya Hükümetinin bunda ısrar etmesi ilk olarak şöyle bir ikiyüzlülük içeriyor: Her fırsatta, Almanya'da yaşayan göçmen kökenli insanlardan hukuka ve yasalara uyum sağlamalarını talep etmesi ama aynı zamanda hem Alman hukukunu hem de Avrupa Birliği hukukunu çiğnemesi, Alman hükümetinin bir ikiyüzlülüğü. Ayrıca Almanya'ya yerleşmek isteyen insanların Almanca testine tabi tutulması, tüm ülkelerin vatandaşları için geçerli değil ama test Türkiye vatandaşları için şart. Burada Türkiye kökenli insanlara karşı alınmış bir tavır, ayrımcı bir uygulama sözkonusu."
YENİ MESAJ - BERLİN
Ünlü yazar Aziz Nesin'in oğlu Prof. Dr. Ali Nesin, geçen sonbaharda babasının anısına düzenlenen bir törene katılmak üzere Almanya'nın Essen kentine gitmeyi planlıyordu ancak İstanbul'daki Alman Başkonsolosluğu, tüm belgeleri hazır olmasına rağmen Matematik Profesörü Nesin'i sabah 6.30'da konsolosluk binasına çağırınca, Nesin uygulamanın aşagılayıcı olduğunu belirterek vize için kuyruğa girmekten vazgeçti. Almanya'ya gitmek isteyenler gerçekten de deyim yerindeyse "vize çilesi" çekmek zorunda. Zira vize başvurusu için bir yığın belge gerekiyor. Federal Meclis çatısı altındaki bir komisyonun Türklere yönelik vize uygulaması hakkındaki raporuna göre, Almanya'nın tutumu Avrupa Birliği hukukuna ters düşüyor. Bu raporun hazırlanmasına önayak olan Sol Parti Meclis Grubu Uyum ve Göç Politikası sözcüsü Sevim Dağdelen, bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu: "Avrupa Adalet Divanı bir karar almıştı. 2009 Şubatında alınan bu karar özellikle hukuk çevrelerince 'Soysal Kararı' olarak tanınıyor. Bu 'Soysal Kararı'nda Türk bir vatandaş vizesiz Almanya'ya girebilmesi için Avrupa Adalet Divanı'na başvuruyor ve Avrupa Adalet Divanı buna 'evet' diyor. Yani vizesiz Almanya'ya girilmesine yeşil ışık yakıyor. Almanya ve Türkiye'nin yapmış oldukları iş sözleşmesinin bu yıl 50. yıldönümü kutlanıyor. Bunun çerçevesinde çeşitli anlaşmalar yapıldı, örneğin 1980'de imzalanan Serbest Dolaşım Anlaşması ile vize muafiyeti tanındı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına. Alman hükümeti ise şimdi Avrupa Adalet Divanı'nın bu konudaki kararını gözardı ediyor ve hukuku çiğneyen tavrını bugüne kadar sürdürmekte."
Türklere karşı ayrımcı uygulamaAlmanya'nın aile birleşimi konusunda dört yıldır yurtdışından gelen eşlere Almanca testini geçme şartı uyguladığını hatırlatan Sevim Dağdelen, şunları söyledi: "Almanya Hükümetinin bunda ısrar etmesi ilk olarak şöyle bir ikiyüzlülük içeriyor: Her fırsatta, Almanya'da yaşayan göçmen kökenli insanlardan hukuka ve yasalara uyum sağlamalarını talep etmesi ama aynı zamanda hem Alman hukukunu hem de Avrupa Birliği hukukunu çiğnemesi, Alman hükümetinin bir ikiyüzlülüğü. Ayrıca Almanya'ya yerleşmek isteyen insanların Almanca testine tabi tutulması, tüm ülkelerin vatandaşları için geçerli değil ama test Türkiye vatandaşları için şart. Burada Türkiye kökenli insanlara karşı alınmış bir tavır, ayrımcı bir uygulama sözkonusu."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.