Almanya'nın kamu borcu 2 trilyon 205 milyar avroya çıktı

Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin (Destatis) açıkladığı öncü verilere göre, 2021'nin birinci çeyreğinde Almanya'nın federal, eyalet, sosyal güvenlik fonları, belediye ve belediye birlikleri düzeyinde tüm temel ve ilave bütçeleri de dahil kamu dışı kurumlara genel kamu borcu 2020'nın son çeyreğine göre 33,6 milyar avroluk artış kaydetti.

Böylece söz konusu borç, 2020 sonuna göre yüzde 1,5 artarak 2 trilyon 205 milyar avroya yükseldi.

Geçen yılın birinci çeyreğine göre ise söz konusu kamu borcu, yüzde 12,8 veya 250 milyar avro arttı.

Destatis, artışın ana nedeni olarak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) krizine karşı finansman tedbirleri için Alman federal ve eyalet hükümetlerinin borçlanmasını gösterdi.

Kişi başına düşen kamu borcu da 26 bin 128 avrodan 26 bin 532 avroya yükseldi.

Söz konusu dönemde federal kamu borcu, 28 milyar avro artarak 1 trilyon 431,4 milyar avroya yükseldi. Eyaletlerin borcu yüzde 4,1 milyar avro artışla 639,9 milyar avroya çıkarken, belediye ve belediye birliklerinin borcu 1,5 milyar genişleyerek 134 milyar avroya ulaştı.

- Salgın döneminde 470 milyar avro borç

Öte yandan, Alman federal hükümetin bu yıl yaklaşık 100 milyar avroluk yeni borçlanma planı ile Almanya'nın salgının ekonomik etkilerini hafifletmek için 2020-2022 dönemindeki toplam borçlanması 470 milyar avroya ulaşacak.

Alman Parlamentosu geçen yıl Almanya'nın anayasadaki borç freni mekanizmasını askıya alarak hükümete Kovid-19 önlemlerini finanse etmek için yeni borç alma izni vermişti. Borç freninin gelecek yılın sonuna kadar askıda kalması bekleniyor.

Almanya, borç freni mekanizmasını 2023'ten itibaren tekrar yürürlüğe koymayı hedeflerken, federal bütçe üzerindeki baskının artan Kovid-19 tedbirleri ve yatırım harcamaları ile artması öngörülüyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, 22 Haziran'da yaptığı açıklamada, ülkesinin Kovid-19 salgını bittikten sonra çevre ve teknoloji konularındaki zorlukların üstesinden gelmesi ve rekabetçi kalması için gelecek birkaç yılda yeni teknolojilere "devasa" miktarda harcama yapması gerektiğini söylemişti.