Her insan doğar, gelişerek büyür, belli bir yaşa kadar hayatını sürer ve ölür.Devletler de ortaya çıkışları ile birlikte hızlı veya yavaş gelişerek büyüyüp, uzun ya da kısa dönem gelişim gösterip yaşamlarını sürdükten sonra biranda ya da aniden çöküp giderler. Moğollar gibi, Selçuklular gibi, Roma İmparatorluğu gibi, İngiliz Krallığı gibi, Osmanlı gibi, Sovyetler Birliği gibi...Dünya sahnesine çıkan tüm devletler tarih sahnesinde rollerini oynadıktan sonra o sahneden inmektedirler.Onları yeni oyuncular takip eder, ve o oyuncular da görevlerini yaptıktan sonra başka bir oyuncuya müsaade etmek durumundadırlar. Sahneler gibi oyuncular da değişmek zorunda. Bugün sahnede Amerika bulunuyor. Amerika oyununu senaryonun dışına çıkarak oynarken ne kendisine sunulan rolü eda ediyor ne de kendisini izleyenlerin beklentilerine kulak veriyor.Yuhalansa da, ıslıklansa da o oyununu oynamakta ısrar ediyor. Ama o da biliyor ki er ya da geç bu oyun bitecek ve başka oyuncular sahne alacak. Hatta bunun çatırdamaları başladı.Dünyanın jandarmalığını yapan tek ve rakipsiz silahlı güç Amerika'da sosyal ve ekonomik huzursuzluk artmış durumda.Avrupa'nın 2000 başlarında devreye soktuğu Euro'nun Amerikan Doları karşısında gösterdiği mukavemet Euro lehine günden güne bozuluyor.Avrupa ülkelerinde dolar eskisi kadar prim yapmıyor. Rusya, Japonya ve Çin'in Amerika'nın etkinliğini kırmak için Dolarizasyona alternatif arayışta bulunmaları Amerika'yı ürkütüyor Yakın süreçte çoğu Arap ülkesi başta olmak üzere petrol zengini ve ihracatçısı konumundaki devletlerin çoğu Amerikan dolarından vazgeçecek gibi.Ülke içerisinde sosyal ve ekonomik bütçe açıkları Amerika'yı önümüzdeki on yıllık süreçte köşeye sıkıştıracak.Amerikan gençliğinin asosyal durumu ve yaşamı Amerika'daki sosyal dengeyi bozuyor. Çalışan nüfus erimeye başlamış durumda. Tüketim toplumu Amerika'da yeraltı ve yerüstü kaynakları dışa bağımlı halde ve bu bağımlılık da giderek artıyor.Askeri açıdan güçlü konumdaki Amerika'yı zor yıllar bekliyor. Afganistan ve Irak'a girerek bölgedeki enerji koridorunu kontrolüne almak isteyen Amerika'nın bu alanlardaki çabasının anlam kazanabilmesi için diğer bölgeleri de kontrolünde tutması gerekiyor.İleride sorun çıkarması beklenen İran'ın dize getirilmesi ile ya da Kuzey Kore'nin sindirilmesi ile iş bitmiyor.Askeri gücün ekonomiyle paralel gelişmesi gerek. Amerika'da bu süreç ters işliyor. Yüz milyarlarca dolar açık veren Amerikan ekonomisi askeri harcamaların da etkisiyle SOS veriyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005