logo
19 TEMMUZ 2025

ANALİZ - Merkez yine ters yola girdi

 
Merkez Bankası, politika faizini yüzde 19'a yükseltti. Böylece Naci Ağbal'ın Merkez Bankası başkanlığı döneminde faiz yüzde 8.75 oranında yükseldi. Dünyanın önde gelen ülkeleri faizi azaltıp, destek paketleri açıklarken, Türkiye neden tersini yapıyor? Peki faizleri yükselterek döviz kurlarını dizginlemek mümkün olacak mı?

18.03.2021 21:00:00
 ANALİZ - Merkez yine ters yola girdi
 ANALİZ - Merkez yine ters yola girdi
 
YENİ MESAJ / ANALİZ
 
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 200 baz puanlık artışla yüzde 17'den yüzde 19'a çıkardı. Faiz kararının ardından Dolar/TL, 7.4760'tan 7.3280'e geriledi. Ancak dolar kuru akabinde 7.39'a yükseldi.  Bankadan yapılan duyuruda genişleyici parasal ve mali politikalar ile aşılama sürecinde yaşanan olumlu gelişmelerin etkisiyle küresel büyüme görünümünde iyileşme ve uluslararası emtia fiyatlarında artış görüldüğü belirtildi. 
 
Riskler devam ediyor
 
Duyuruda, şu değerlendirmelere yer verildi: "İktisadi faaliyet güçlü bir seyir izlemektedir. Salgına bağlı kısıtlamaların hafifletilmesiyle hizmetler ve bağlantılı sektörlerde iktisadi faaliyetin artması beklenmektedir. Bununla birlikte salgının seyrine ilişkin muhtemel gelişmelere bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerindeki riskler önemini korumaktadır. Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güçlü seyreden iç talebin yanı sıra ithalat fiyatlarındaki artışlar cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Diğer taraftan, finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte yavaşlayan kredi büyümesi son dönemde bir miktar yükseliş eğilimi sergilemiştir.
İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Öte yandan, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır. Gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale geleceği beklentisi korunmakla birlikte son dönemde kredi büyümesindeki yükseliş eğilimi ile ithal maliyetlerdeki artış, talep ve maliyet unsurlarında öngörülen kademeli iyileşmeyi geciktirmektedir."
 
Para muslukları daha da kısılacak
 
Duyuruda, 2021 sonu tahmin hedefi dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla uzun bir müddet sürdürüleceği vurgulandı. Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergelerin, yayılım endekslerinin, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumunun yakından izlenmeye devam edileceği bildirilen duyuruda, gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşmanın yapılacağının altı çizildi.
Duyuruda, şu ifadelere yer verildi: "Kalıcı fiyat istikrarı ve yüzde 5 hedefine varıncaya kadar para politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki denge, güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla sürdürülecektir. Sıkı para politikası duruşunun bu şekilde sürdürülmesinin fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir."
 
Faiz niye arttı?
 
Naci Ağbal'ın Merkez Bankası Başkanlığı'na 7 Kasım'da atanmasından bu yana politika faizi yüzde 10.25'ten yüzde 19'a yükseldi. Peki, salgın devam ederken, işsizlik yükselirken, iş bulmak acayip zorken, yoksulluk artarken Merkez Bankası faiz niye artırdı? Artışın arka planında döviz kurlarının raydan çıkmasını engellemek yer alıyor. Merkez Bankası'nın net döviz rezervleri 'eksi'de olduğundan, bankanın kurlarda yaşanabilecek oynaklığa müdahale etme olanağı son derece sınırlı. Dolayısıyla Merkez Bankası, faiz enstrümanına sığındı. Dahası ABD'de uzun vadeli tahvil faizlerinin artışı, gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahını azaltıyor. Yabancı yatırımcılar daha yüksek getirisi olan ama aynı zamanda da daha riskli olan gelişmekte olan ülke varlıkları yerine riski daha düşük olan ve son gelişmeler paralelinde daha yüksek faiz veren ABD tahvillerini tercih ediyorlar. Neticede kendi para birimleriyle işlem yapıyorlar, kur riski ile karşılaşmıyorlar. 
 
Siyasi gerginlik de etkiliyor
 
Öte yandan iç siyasette artan gerginlikler halihazırdaki kırılgan makroekonomik ortamla birleşince Türkiye'nin risk primi yükseliyor. Nitekim Şubat sonundan Mart ortasına kadar ABD Doları'na karşı en çok değer kaybeden para birimlerinin başında TL geliyor. 
Fiyat istikrarı konusunda hükümetten gelen karışık sinyaller Merkez Bankası'nın kredibilitesini yıpratıyor. Son olarak geçtiğimiz Cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan Ekonomik Reform Paketi kapsamında 'fiyat istikarının bir kenara konulacağı'nın telaffuz edilmesi, Merkez Bankası'nın kararlılığı konusunda endişeleri olan piyasaları daha da tedirgin etti. Hükümet bizzat atadığı bürokratıyla çelişiyor! Aynı paket içinde enflasyon hedeflemesine vurgu yapılsa da birbiri ile çelişen bu tür ifadeler açıklanan programa olan güveni zedeliyor. Artan tedirginlik TL talebini azaltıp kur üzerindeki baskıları artırıyor. Bu ise kurun yarattığı tahribatı engellemeye çalışan Merkez'i daha fazla faiz artırımına gitmeye zorladı. 
 
Yanlış sisteme devam
 
Dünyanın önde gelen ülkeleri, faiz indirip destek paketleri açıklarken Türkiye tersini yapıyor. Elbette bu sadece bugünün sorunu değil. Bu gidişatta hukuksuz uygulamaların etkisi büyük. İlaveten 2017 yılından sonra Kredi Garanti Fonu (KGF) kapsamında verilen bol kepçe kredilerin ithal otomobile, altına ve dövize gitmesinin de etkisi devasa. Devletin kaynakları böylece yurtdışına aktarılmış oldu. Önceki ve geçen yıl altın ithalatı patladı, geçen yıl salgına ve ÖTV artışına rağmen ithal otomobil satışları uçuşa geçti. Bu araçları kim, hangi parayla aldı? Zira devletin KOBİ'lerin ayakta kalması için dağıttığı düşük faizli krediler istihdama da yansımadı. 
 
Peki, şimdi ne olacak?
 
Mart ayı sonunda kısa çalışma ödeneğinin sona ermesiyle işsizlikte ciddi artış bekleniyor. Eğer salgın kontrol altına alınıp turizm ve yeme-içme sektörü açılmazsa işçi çıkarma yaygınlaşacak. Zira kapitalist ekonomilerde faiz artışı işsizliği artıran bir faktör... Sadece döviz kurlarını kontrol altında tutarak THY, Tüpraş gibi dış borcu yüksek şirketlerin ayakta kalmasına ve dolaylı olarak işsizliği kontrol etmeye katkı sağlıyor. Merkez Bankası'nın politika faizinde yaptığı artışlar, TL borçlanma maliyetlerini artırıyor ve bu yolla TL'nin yabancı para birimlerine karşı değerini bir miktar destekliyor. Faiz artırmadan da TL korunabilir ancak hükümetin politikaları bu anlayıştan fersah fersah uzak! Uzmanlara göre, işsizliği düşürebilmek için bir taraftan yatırımları destekleyecek teşvik politikaları, güven ve hukuk üstülüğüne dayalı bir iş ortamı, diğer taraftan nitelikli işgücü yetiştirmeye odaklı eğitim politikaları geliştirilmesi gerekiyor. Daha da önemlisi salgının kontrol altına alınması gerekiyor.
 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Yardım diye toplayıp katlediyorlar
İsrail'den yeni alçaklık: 81 şehit daha
Erdoğan'dan sigara mesajı
Burak Yılmaz ve Uğurcan Çakır da vardı
Zeytinlikleri maden sahasına çevirecek yasa kabul edildi
Milletin tepkisine rağmen teklif onaylandı
Bedevi Araplar, Dürzilerle kapışıyor
Süveyda'da silahlar susmadı
Türkiye'de bir ilk!
Gaziantepli aile hem YKS'de, hem de LGS'de Türkiye birincisi çıkardı
BTP lideri Hüseyin Baş'tan çağrı
'Murat Çalık bir an önce tahliye edilmeli'
Altan Öymen hayatını kaybetti
CHP'nin 5. Genel Başkanı 93 yaşındaydı
Trump'tan Murdoch'a şok!
10 milyar dolar istedi
Adli tatil yarın başlıyor
Yeni adli yıl 1 Eylül'de başlayacak
"ABD, Gazze'de etnik temizlik suçuna ortak olmamalı"
ABD'li senatör Hollen'den Mossad Direktörü Barnea'ya tepki
İsrail, Gazze'de yardım bekleyenleri öldürüyor
"Kıtlık felaket seviyesinde"
Pentagon, Microsoft ve Çin bağlantısını araştıracak
Çinli mühendislere erişim izni verildi mi?
"Çatışmalar kontrolden çıkma noktasına gelmişti"
Şara ulusa sesleniş konuşması yaptı
İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 60'ın altına düştü
Sıcakların etkisiyle düşmeye devam ediyor
YKS sonuçları açıklandı
Tercihler 30 Temmuz-11 Ağustos arasında
Yardım diye toplayıp katlediyorlar
İsrail'den yeni alçaklık: 81 şehit daha
Erdoğan'dan sigara mesajı
Burak Yılmaz ve Uğurcan Çakır da vardı
Zeytinlikleri maden sahasına çevirecek yasa kabul edildi
Milletin tepkisine rağmen teklif onaylandı
Bedevi Araplar, Dürzilerle kapışıyor
Süveyda'da silahlar susmadı
Türkiye'de bir ilk!
Gaziantepli aile hem YKS'de, hem de LGS'de Türkiye birincisi çıkardı
BTP lideri Hüseyin Baş'tan çağrı
'Murat Çalık bir an önce tahliye edilmeli'
Altan Öymen hayatını kaybetti
CHP'nin 5. Genel Başkanı 93 yaşındaydı
Trump'tan Murdoch'a şok!
10 milyar dolar istedi
Adli tatil yarın başlıyor
Yeni adli yıl 1 Eylül'de başlayacak
"ABD, Gazze'de etnik temizlik suçuna ortak olmamalı"
ABD'li senatör Hollen'den Mossad Direktörü Barnea'ya tepki
İsrail, Gazze'de yardım bekleyenleri öldürüyor
"Kıtlık felaket seviyesinde"
Pentagon, Microsoft ve Çin bağlantısını araştıracak
Çinli mühendislere erişim izni verildi mi?
"Çatışmalar kontrolden çıkma noktasına gelmişti"
Şara ulusa sesleniş konuşması yaptı
İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 60'ın altına düştü
Sıcakların etkisiyle düşmeye devam ediyor
YKS sonuçları açıklandı
Tercihler 30 Temmuz-11 Ağustos arasında
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.