Temcid pilavı yine ısıtıldı, milletimizin önüne sürülüyor.Yüksek düzeyden Karagöz-Hacivat oyunları başladı. Hani, şu her seçim öncesi seyrettiğimiz "orta oyunu" var ya!Açıkhava tiyatrosunu andırıyor Ankara. Ankara Açıkhava tiyatrosu perde açtı.Son dönemlerdeki seçimlerde sahnelenen oyunları şöyle bir hatırlayıverin? R. T. Erdoğan-D. Baykal aşık atışmalarını? Bir sabah ansızın Anayasa paketine sokuşturulup ortalığın birbirine katılışını? Abdullah Gül'ün eşi Çankaya'ya başörtülü çıkabilir mi, çıkamaz mı tartışmalarını? AKP'yi güya gece yarısı hedef alan internet muhtıralarını? Devlet erkleri arasında sergilenen güya Demokrasi kapışmalarını? vs.Geçmişte yargı, bu "politik alengirli işler"e bulaşık değildi.Daha ziyade diğer oyuncular sahnedeydi.Şimdilerde Anayasa Mahkemesi'ni, Danıştay'ı ve YSK'yı sahneye çektiler. Bu oyunlarda başrol oyuncusu, hep AKP? Diğer rollerdekiler ve figüranlar konjonktüre göre değişiyor.Devlet ve millet hayrına çözümü ve projesi olmayan AKP hükümeti ve kendilerini destekleyen lobiler, gün doldurmak ve bulanık suda halkı avlamak üzere Açıkhava tiyatrolarını sahneye koyuyor.Devlet-millet binasının tavanında tartışma, atışma, kapışma ve hatta çatışma sürüyor. Tabanı da kapıştırmaya çalışıyorlar alttan alta tabii?AKP hükümeti, 1000'ı aşkın belediyeyi ortadan kaldırıyor, defterden siliyor? Köyler işsizlikten boşaltılıyor, mezra oluyor. Beldelerdeki belediyeler kaldırılıyor, mahaller oluyor, köy oluyor. Su bulanıyor, ortalık karışıyor, toplum karışıyor; AKP de geçmiş seçimlerde olduğu gibi bulanık suda seçim ağlarıyla halkımızı avlamaya çalışıyor.İster devletin zirvesinde olsun, ister tavanda, ister tabanda; Türkiye'nin vahim tablosunu her akl-ı selim sahibi görüyor olmalı? Anayasa Mahkemesi üyeleri de görüyor, YSK üyeleri de, Danıştay üyeleri de? Millet de görüyor, vekiller de, AKP'nin değirmenine su taşımayı vazife edinmiş bulunan ve sadece adı muhalefet olan partiler de. Hepsi, gidişatın vahametini görüyorlar! Hiç birisinin bu gidişatı doğrultacak çarelerinin olmadığı da, doğrudur.Lakin, atılması gereken adım, incir kabuğunu doldurmayacak işlerden bahaneler üreterek devlet ve millet gemisini sarsmak değildir? Atılması gereken ilk adım, yetki ve sorumluluk sahibi hükümeti, devlet ve millet adına sigaya çekmektir, hesap sormaktır, demokrasi şamarı atmaktır.Ankara'daki hangi akl-ı selim sahibi, AKP hükümetine? Siz, hangi akla hizmet etmek üzere köyleri bitirdiniz, tarımı-hayvancılığı bitirdiniz, vatandaşı evinden-barkından ettiniz, köyler boşaldı, mezraya çevirdiniz, diye sordu. Ankara'daki hangi akl-ı selim sahibi, siz hangi akla hizmet etmek için 1000'i aşkın beldeyi mahalleye çevirdiniz, köye çevirdiniz, diye sordu. Kim, AKP'ye, bu beldelerdeki orman ve imar potansiyeli mi iştahınız kabartıyor, bu sebeple mi belediyelerini lağvettiniz, diye sordu. Kim sordu?!Maalesef kimse sormadı, sormuyor. Sanki devlet sahipsiz, millet sahipsiz? Sanki devlet, saltanatla, padişahlıkla idare ediliyor. AKP, demokrasi meydanında dilediği gibi at oynatıyor; neticede "demokrasi istismar edilerek" devlet bölünüyor, devlet gemisi sarsılıyor, millet bölünüyor, halk fakirleşiyor, vatandaş ekmeğini-aşını kaybediyor, vatan gidiyor. Devlet ve milletin üst düzey yetkilileri, AKP hükümetine bu gidişatın hesabı sormak yerine, AKP'nin bulanık suda halkı avlama oyununda rol alıyorlar. Dolayısıyla hesap sormak, artık millete kalıyor. Bu bağlamda önümüzdeki yerel seçimler, AKP'ye hesap sorma seçimi olacaktır.Sadece AKP yanlışta değil; devlet ve millet hayrına kendilerine ait bir tek projesi dahi bulunmayan muhalefet partileri de iktidarın bu "seçim oyunu"nun bir parçasıdırlar.Bu oyunun tek istisnası, dolayısıyla Türkiye'nin ve milletimizin tek alternatifi vardır; o da BTP'dir. Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet tezi ekseninde Prof. Dr. Haydar Baş bey ile omuz omuza bulunan yüzlerce bilim adamı 5 tane Uluslararası kongrede işte bu gerçeği haykırıyor yüce milletimize ve insanlığa? Bilim ve akıl, BTP diyor; bulanık suda halkımızı avlamak isteyenlerin ne dediği artık çok da önemli olmamalı? Değil mi?!Ankara'da ve Türkiye'deki kesintisiz Açıkhava tiyatroları ancak böyle biter.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019