logo
19 NİSAN 2024

'Arap Baharı'nın bilançosu ağır

Tunus'ta tam 7 yıl önce 'ekmek, onur ve özgürlük' sloganıyla başlayan ve kısa sürede birçok Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkesini etkisi altına alan 'Arap Baharı' isimli Batı destekli senaryo, 'darbe, karşı devrim, iç savaş ve dış müdahalelerin' etkisiyle adeta İslam dünyası için kabus oldu.
14.01.2018 00:00:00
YENİ MESAJ/AA-DETAY HABER

Arap Baharı bundan 7 yıl önce ilk olarak Tunus'ta sonuç verdi. 'Ekmek, onur ve özgürlük' sloganıyla başlayan ve kısa sürede pek çok Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkesini etkisi altına 'Arap Baharı', Ortadoğu'nun kabusu oldu.

Tunusluların, düzenledikleri halk gösterileriyle 20 yılı aşkın süredir ülkeyi demir yumrukla yöneten Zeynel Abidin Bin Ali'yi 14 Ocak 2011'de devirmesi sadece ülkelerinin değil, tüm Arap coğrafyasının kaderini geri dönülemez bir şekilde değiştirdi.

Geçiş sürecinde yaşanan tüm zorluklara rağmen demokratik kazanımlarını korumayı başaran Kuzey Afrika ülkesi Tunus, halkın ekonomik beklentilerini karşılayamayınca, devrimin 7. yılına ekonomik temelli protestoların gölgesinde girdi.

Ancak, Arap Baharı devrimlerinin ulaştığı diğer ülkeler, Tunus'un aksine kazanımlarını koruyamadı.

Arap Baharı denilen süreçte Yemen, Libya ve Suriye kaosa sürüklendi. Nasıl bir baharsa bu dönemde 400 bini Suriye'de olmak üzere 550 bin Müslüman öldü, 13 milyon Müslüman mülteci haline geldi!

Mısır'da askeri darbe izledi

Devrimin ikinci durağı Mısır, 30 yıllık Hüsnü Mübarek yönetiminden kurtulmasına rağmen geçiş dönemindeki çalkantılı sürecin ardından askeri darbenin kurbanı oldu. Ordunun ülke üzerindeki hakimiyetini daha da arttırdığı Nil ülkesi, bugün neredeyse Mübarek dönemini aratan anti-demokratik atmosfer altında refahtan uzak ve daha fazla baskıyla yönetiliyor.

Ürdün ve Fas gibi temsil hakkı bulunan monarşiler bu süreçte yaptıkları kısmi anayasal reformlarla halkın öfkesini yatıştırırken, Suudi Arabistan gibi petrol zengini monarşi rejimleri ise vatandaşlarına maddi yardımlarla refah seviyesini yükselterek devrim dalgasının ülkelerine ulaşmasını engellemeye çalıştı.

Ancak devrim dalgası Libya, Suriye ve Yemen'e ulaştığında bölgeyi sarmalayan gerilim atmosferi   yerini dinmeyen kan ve göz yaşına bıraktı.

Her üç ülkede devrim dalgası yerini iç savaşa  bırakırken, neden olduğu şiddet ve insani kriz, komşu ve bölge ülkelerinin yanı sıra uluslararası  toplumu da derinden etkiledi.

Tunus'ta başlayan ve birçok bölge ülkesine yayılan süreçle ilgili  önemli gelişmeler ise şöyle:

Tunus: 14 Ocak 2011

Tunus'ta Muhammed Buazizi adlı üniversite mezunu bir gencin, seyyar satıcılık yaptığı arabasına 

el konulması ve uğradığı kötü muamele nedeniyle kendini yakmasının ardından sokağa dökülen 

Tunuslular, 14 Ocak 2011'de 24 yıllık Bin Ali yönetiminin sonunu getirdi. Tunus, geçiş sürecinde yaşadığı sancıları atlatmayı başaramasa da iktidarın seçimlerle bir sonraki sahiplerine devredildiği bir sisteme kavuştu.

Arap Baharı'nın beşiği Tunus'ta devrim, birçok kazanıma rağmen ekonomik beklentileri karşılayamayınca ülke son günlerde sokak eylemlerinin getirdiği endişe ve istikrarsızlığa mahkûm oldu.

Mısır: 25 Ocak 2011

Arap Baharı'nın ikinci durağı Mısır'da 25 Ocak 2011'de başlayan halk hareketleri üç hafta gibi kısa sürede 30 yıllık Mübarek iktidarının sonunu getirdi. Adı pek çok yolsuzluğa bulaşan Hüsnü Mübarek 11 Şubat 2011'de görevi bırakmak zorunda kaldı.

Ancak büyük umutlarla başlayan bu süreç, bir yıllık sivil yönetimin ardından 3 Temmuz 2013'de ülkenin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye yapılan askeri darbeyle sonuçlandı. Darbe sürecinde katledilen yüzlerce Mısırlının yanı sıra çok sayıda tutuklama ve idam kararlarının alındığı ülkede ordu, siyaset üzerindeki etkisini arttırarak muhaliflere karşı baskıcı bir kampanya yürüttü.

Ekonomik olarak giderek fakirleşen Mısır, Arap Baharı sürecinin ardından terör eylemlerinin de baş gösterdiği daha sert bir kışa girdi.

Yemen: 27 Ocak 2011

Yemen'i 1978'den beri yöneten Ali Abdullah Salih'e karşı 27 Ocak 2011'de başlayan halk ayaklanması, Salih'in görevden çekilerek yerine yardımcısı Abdurabbu Mansur Hadi'nin geçmesi ve ardından Hadi'nin 21 Şubat 2012'de tek aday olarak girdiği seçimlerde ülkenin yeni Cumhurbaşkanı seçilmesiyle sonuçlandı.

Ancak güvenlik boşluğu nedeniyle El Kaide gibi örgütler ülkede faaliyetleri için alan bulurken, Husilerin başlattığı ayaklanma ise yerini halihazırda devam eden iç savaşa bıraktı. Suudi Arabistan'ın başını çektiği askeri koalisyonun 26 Mart 2015'te Yemen'e askeri müdahale kararı ise ülkedeki iç savaş için kırılma noktası oldu.

Devam eden çatışmalar, abluka ve uluslararası müdahale nedeniyle gıda yetersizliği çeken ülkede açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor.

Temiz içme suyuna ulaşılamaması ve atıkların toplanamaması nedeniyle oluşan kirliliğin yol açtığı kolera, çok sayıda Yemenlinin hayatına mal olurken hastalık yerinden edilmiş 3 milyondan fazla insanın hayatını tehdit etmeye devam ediyor.

Yemen'de açlık ve hastalıklar nedeniyle yaşanan dram, uluslararası toplum tarafından "dünyanın en büyük insani felaketi" olarak adlandırılıyor.

Bahreyn: 14 Şubat 2011

Körfez ülkeleri arasında yönetimi Sünni ancak halkın çoğunluğu Şii olan ve krallıkla yönetilen Bahreyn'e 14 Şubat 2011'de ulaşan yönetim karşıtı ayaklanmalar, hükümetin askeri müdahalesiyle karşılaştı.

Protestoculara yönelik şiddetli müdahaleler sonucunda ölü ve yaralı sayısı ile tutuklamalar artarken gösterilere katılım da arttı. Yönetim, gösterileri bastıramayınca Körfez İşbirliği Konseyi 14 Mart 2011'de Bahreyn'deki gösterilere müdahale kararı aldı.

Suudi Arabistan'ın başını çektiği askeri müdahale sonunda gösteriler bastırılırken bu durum gelişmeleri yakından izleyen İran'ın tepkisine neden oldu.

Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife, Mayıs 2012'de aldığı kararlarla ülke anayasasında değişikler yaparak talepleri karşılamaya çalıştı. Ancak Bahreyn yönetiminin ülkedeki muhalif gruplara karşı sistematik baskısı hala devam ediyor.

Libya: 17 Şubat 2011

Libya'da 42 yıl boyunca iktidarını koruyan Muammer Kaddafi'ye karşı başlatılan gösterilere, yönetimin cevabı sert oldu. Gösterilerin 17 Şubat 2011'de silahlı mücadeleye ve sonrasında iç savaşa dönüşmesinin ardından 19 Mart 2011'de Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen toplantıyla 'uluslararası müdahalenin' yolu açıldı.

Arap Baharı isimli sürecin hafızalarda iz bırakan en önemli sahnelerinden biri de Kaddafi'nin 20 Ekim 2011'de Sirte'de öldürüldüğünü gösteren görüntüler oldu.

Ülkedeki çalkantılı durum 7 Temmuz 2012'deki seçimlerle bir süre aşılsa da Mayıs 2014'te emekli Genral Halife Hafter'in başlattığı darbe girişimi istikrar ve refah peşinde koşan bu Kuzey Afrika ülkesini yeni bir bilinmeze sürükledi.

Adeta siyasi bir kaosun yaşandığı Libya'da halihazırda fiili olarak üç hükümet yönetim iddiasında bulunurken, bölgesel ve uluslararası güçlerin desteklediği gruplar iktidar ve ekonomik kaynaklar için silahlı ve kanlı bir çekişmeyi sürdürüyor.

Suriye: 15 Mart 2011

Suriye'nin Dera şehrinde 15 Mart 2011'de başlayan barışçıl protestolar daha sonraki süreçte Beşşar Esad yönetiminin müdahalesiyle yerini halen devam eden bir iç savaşa bıraktı.

İç savaşta 400 binden fazla insan hayatını yitirirken, milyonlarca Suriyeli evini kaybederek sığınmacı durumuna düştü.

Uluslararası güçlerin askeri hesaplaşma alanı haline gelen Suriye'de, çatışmalar halen devam ediyor.
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü

Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremin ardından Yozgat'ın Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluşurken vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçiriyor
19.04.2024 00:24:00
İHA
Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu
Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde saat 18.11 sıralarında meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki sarsıntı, Yozgat merkez ve ilçelerinde de hissedildi. Özellikle Kadışehri ilçesinde ve köylerinde hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlar büyük panik yaşadı. Özellikle Kadışehri ilçesine bağlı Gümüşsu, Elmalı Çiftliği, Halı köy ve Yeltenli köylerinde deprem nedeniyle evlerde ve ahırlarda hasar oluştu. Evleri zarar gören vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçirirken jandarma ekipleri de artçı sarsıntıların devam ettiğini ve vatandaşların geceyi evlerinde geçirmemeleri konusunda uyardı.

Sokaklara çıkan vatandaşlar, evlerinin bahçelerinde ve uygun arazilerde ateş yakarak ısınmaya çalışırken geceyi dışarıda geçireceklerini ifade ettiler.

Öte yandan Yozgat Valiliğince sarsıntıdan etkilenen Aydıncık, Kadışehri ve Çekerek ilçelerinde eğitim ve öğretime bir gün süre ile ara verildiği duyuruldu.

Geceyi sokakta geçiren vatandaşlardan Nazlı Doğan, "Önce bir gürültü geldi. Daha sonra sallanmaya başladı. Çocuklarımı yanıma aldım ama dışarı çıkamadım. Ayaklarımın bağı çözüldü. Sonra küçük oğlumu alıp dışarı çıkabildim. Şok oldum, çok şiddetliydi. Evimiz küçük bir hasar aldı, ahırımızda hasar var, hayvanlarımız dışarıda." dedi.

Hacı Ahmet Gün de deprem dolayısıyla evlerinde hasar olduğunu söyleyerek, 'Tavanlar kırıldı. Deprem olduğunda ben balkondaydım. Sallantı başladı. Tavanlar düşmeye başladı." şeklinde konuştu.

Deprem sonrası heyelan yolu kapattı

Tokat'ın Sulusaray ilçesi ile Buğdaylı köyü yolunda yaşanan deprem sonrası heyelan meydana geldi.
18.04.2024 23:58:00 / Güncelleme: 19.04.2024 00:01:12
İhlas Haber Ajansı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Heyelan yolu kısmen araç ulaşımına kapattı. İhlas Haber Ajansı muhabirleri gerçekleşen heyelanı kayıt altına alırken artçı bir deprem yaşandı.

Artçı depremle birlikte yeniden yamaçtan kayalar düştü.



Muhabirler bu anları anbean kaydetti.

Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!

 
 
Yenimesaj.com.tr'ye açıklamalarda bulunan İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, sanayide ara ve teknik eleman sorunu yaşandığına işaret ederek, "Bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar beyaz yakalı müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor" dedi.
18.04.2024 23:37:00
AHMET TURAN YİĞİT
 Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!
 Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!


İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, basınla düzenlediği sohbet toplantısında, istihdamda yaşanan sorunlara parantez açarak, önemli açıklamalarda bulundu. Eğitimde yeni bir planlamaya gidilmesi gerektiğine dikkat çeken Taycı, şunları söyledi: "Sektörümüzde ara eleman, teknik eleman ve hatta vasıfsız eleman bulma konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Üniversitelerin sayısının çok artması ve gençlerin niteliğine bakılmaksızın üniversite diploması almaları durumunda daha iyi iş imkânlarına sahip olacaklarına inanmaları bu süreci de olumsuz etkiliyor. Bu kadar diploması olan gencimize beyaz yaka olarak iş verebilmemiz söz konusu değil. Beyaz yaka çalışan bulma konusunda çok ciddi bir problem yok. Şu anda en önemli problemimiz mavi yakada. Artık öyle bir durum söz konusu ki bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor. Asgari ücret verilmiyor. Kendisini yetiştirmiş zanaatkâr arkadaşlarımızın eğitimleri olmasa bile, eğitimli hatta birkaç dil konuşan insanlardan daha fazla maaş alıyor. Buradaki sorunun çözülebilmesi için üniversiteler ile ciddi bir planlamaya gidilmesi lazım. Her şeyden önemlisi meslek liselerinin daha aktif bir hale getirilmesi lazım."

Kakaoda neler oluyor?

Son dönemde kakaonun tonunun 10 bin, kakao yağınınkinin ise 32 bin doları aştığına işaret eden Taycı, dünyadaki kakao üretiminin yüzde 65'lik bölümünün Batı Afrika sahillerinde gerçekleştiğini; geriye kalan bölümün ise Güney Amerika'da yetiştiği bilgisini verdi. Taycı, konuyla ilgili şunları söyledi: "Uzak Doğu'da da kısmi olarak Malezya'nın ve Endonezya'nın belirli bölümlerinde yetişiyor. Aşırı iklim olayları Batı Afrika'daki kakao ağaçlarını çok olumsuz etkiledi. Bundan dolayı rekoltede ciddi bir düşüş söz konusu. Bununla birlikte kakaoyu üreten çiftçiler, kakaodan çikolataya gelen zincir içinde en az kazanan insanlar. Kazançlarının çok düşük ve yetersiz olması sebebiyle zahmetli ağaçların bakımları, maliyeti ön planda tutularak uzun zamandan beri gerçekleştirilemiyor. 2020-2021 sezonunda dünyada 5 milyon 290 bin ton çekirdek üretimi gerçekleşmiş. 2022-2023 sezonunda 4 milyon 900 bin ton 2023-2024 sezonunda da 4 milyon 450 bin ton. Yani, baktığımız zaman 2021'den 2022'ye geçerken yüzde 7'lik bir küçülme olmuş. 2022'den 2023'e geçerken de yüzde 10'luk bir küçülme olmuş." Taycı, kakaolu ürünler sektörüne dünyada 10 civarında şirketin yön verdiğine işaret ederek, bu şirketlerin kakao üreticilerini desteklemeleri gerektiğini belirtti.

Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi

Tokat'ta meydana gelen deprem nedeniyle il genelinde okullarda eğitime 1 gün ara verildi.
18.04.2024 21:34:00 / Güncelleme: 18.04.2024 21:39:10
Haber Merkezi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat Valiliğinden yapılan açıklamada, deprem dolayısıyla il genelinde okullarda Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.

Öte yandan evlerine girmekte çekinen vatandaşların spor salonlarında misafir edileceği belirtildi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.