Atasözlerimiz

- Yanık yerin otu tez biter.

- Yanlış hesap Bağdat'tan döner.

- Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

- Yaprağa yapış, atlas olsun; toprağa yapış, altın olsun.

- Yara, sıcakken sarılır.

- Yarası (yağırı) olan gocunur.

- Yâr (dost) beni ansın bir koz ile, o da çürük çıksın.

- Yarım elma gönül (hatır) alma. (Gönül alma, bir elma).

- Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder.

- Yaş kesen, baş keser.

- Yatan (yatar) arslandan, (kurttan) gezen (yelen) tilki yeğdir (iyidir).

- Yatanın yürüyene borcu var.

- Yatan öküze yem yok.

- Yatan (hasta yatan) ölmez, eceli yeten ölür.

- Yavaş (yumuşak huylu) atın çiftesi (tekmesi) pek (yavuz) olur.

- Yavuz hırsız ev sahibini bastırır.

- Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer.

- Yazın gölge hoş, kışın çuval boş.

- Yazın yanmayan kışın ısınmaz.

- Yaz yalan, kış gerçek.

- Yaz yaz gerek, kış kış.

- Yel gelen deliği kapamalı.

- Yel gibi gelen sel gibi gider.

- Yel kayadan ne koparır (alır, anlar, aparır).

- Yemeğinin iyisi hazırıdır.

- Yemeyenin malını yerler (demine hu çekerler) (üstüne bir bardak su içerler).

- Yenenle yanana ne dayanır!

- Yerin kulağı var.

- Yılana yumuşak diye el sunma.

- Yılanın başı küçükken ezilir.

- Yılan kendi eğriliğine bakmaz da "devenin boynu eğri" der.

- Yılan ne kadar eğri gitse deliğine doğru girer.

- Yırtıcı (alıcı) kuşun ömrü az olur.

- Yiğidim yiğit olsun da yerim çalı dibi olsun.

- Yiğidin malı meydandadır.

- Yiğit arkasından vurulmaz.