Atatürk’ten ödleri kopuyor

Yapımcı Alinur Velidedeoğlu 1998 yılında Atatürk filmini yapmak için ünlü oyuncu Antonio Banderas ile anlaşır.

40 milyon dolarlık film bütçesi ile çekilecek olan Atatürk filmi Rumların Antonio Banderas'a yaptıkları tehditler yüzünden çekilemedi.

Yüz çatısı Atatürk'e çok benzetilen Banderas "Ailem olmasaydı o filmi çekerdim" ifadesini kullanmıştı.

Anlaşılan o ki Banderas ailesi ile tehdit edilmişti.

Banderas, tehditçilerin kendisinin Atatürk'ü oynaması halinde Ulu Öndere hayranlığın daha da artacağını bu yüzden bu filmde oynamasını engellediklerini ifade etmişti.

Disney'in çekileceğini ilan ettiği Atatürk filminin yine lobiler tarafından engellendiği açıklandı.

Ermeni lobisinin bu filmin çekilmesinin ve yayınlanmasının istenmediği şeklindeki haberler şaşırtmadı.

Atatürk yaşarken kendisinden korkanlar vefatından 85 yıl sonra da ondan korkmaya devam ediyorlar.

İşin bir başka boyutu 86 milyonluk Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Batı Trakya, Irak Türkmenleri, Suriye Türkmenleri, Azerbaycan ve bütün Türk dünyası ile beraber 500 milyon kişinin konuştuğu Türkçe bir yapım çok kârlı bir iş olmasına rağmen neden yapılmasından vazgeçildiğidir?

Kapitalist sistemde her şey kâr olduğuna göre neden bu film yapılmadı ve bu milyonlarca dolar kârdan vazgeçildi?

Profesör Doktor Haydar Baş,  çatışmanın sebebinin inançlar olduğunu ve topların, tüfeklerin propagandanın ve filmlerin sadece bir araç olduğunu ifade etmişti.

Para kazanmak dışında bir amaç gütmediğini ilan eden Disney, bu kadar kârlı bir projeyi neden rafa kaldırdı?

Sebebi çok açıktır.

Kendilerine milyonlarca dolar kazandıracak bu proje sırf Atatürk'ü tanıtacağı ve yücelteceği için bu projeden vazgeçilmiştir.

İsveç bir taraftan Kur'an-ı Kerim yakarken bir taraftan Ermeniler, Atatürk'ü gizlemek için her türlü çabayı sarf ediyor.

Dikkat edilirse dini ve milli değerlerimiz ciddi bir saldırı altında bulunuyor.

Batılılar kendi değerlerini tartışmaya açmak ve tarihleri ile yüzleşmek yerine her defasında dini ve milli değerlerimize saldırmak yolunu seçiyor.

Günümüzde basın ve propaganda çok ileri boyutlara erişmiştir.

Devletlerin ve milletlerin milli bir propaganda yöntemi ve çıkarları olması gerekir.

ABD, Disney ve benzeri şirketlerle bu politikasını sonuna kadar sürdürüyor.

Asıl problem Atatürk'le ilgili filmin yabancılar tarafından çekilmesini beklemektir.

Bugün bütçesi 10 milyarlarca lirayı bulan TRT bu filmi rahatlıkla çekebilir.

Kaldı ki BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, yaptığı yazılı açıklamada böyle bir filmin çekilmesi halinde milletimizin seve seve destek olacağını daha özelde Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarının üzerlerine düşen her türlü sorumluluğu almaya hazır olduklarını ifade etti.

Cumhuriyetin 100. yılında böyle bir filmin kesinlikle kendi kaynaklarımızla ve kendi kadrolarımızla çekiliyor olması gerekiyordu.

Cumhuriyetin 100. yılında bu yılı ölümsüz kılacak, hatırlatacak ve gençlere anlatacak faaliyetlerin yapılmaması maalesef 100. yıl kutlamalarının çok sönük geçmesine sebep oluyor.

Emperyalistler, yedi düveli yenen ve bu şekilde bağımsız Türkiye'yi kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dirisinden korktukları gibi vefatından sonra da O'ndan çok korkuyorlar.

Yunus Emre boşuna "Ölen hayvan imiş âşıklar ölmez" dememiş. Gerçekten âşıklar ölmez.