Atatürk'ün o sözünü işitmiş miydiniz?

Gazi Atatürk'ün o sözünü işitmiş miydiniz?
Kelimesi kelimesine aktarıyorum:
"Ben diyerek, Ben'dendir diyerek; Yüce Yaradan'ın sadece kendisine kulluk ve ibadet edelim diye yarattığı canı ve cana ait ihsanlarını heva ve hevesin doğrultusunda sarf ettiğin sürece, hayallerine av oldun gittin demektir."(1)
Bunu diyen, ülkemizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk!
Bu insandır, yıllarca "dinsiz" diye gösterilen. El insaf yahu! Yaradılış ve insanın ana esprisine bu kadar vakıf bir insan, nasıl dinsiz olabilir?
Bu sözü, nice hoca görünürlü insandan işitemezsiniz. Nice âlim sıfatlı kimseden duyamazsınız. Ama vatanımızın kurucusu Mustafa Kemal Atatürk söyledi.
Çünkü Atatürk dört dörtlük bir Müslüman.
Halkımızın görmesi gerek
Bir "Atatürk düşmanlığına", toplumca şahidiz. Yıllardan beri yapılan bir şey bu. En olmadık hakaretleri dahi içinde barındıran bu düşmanlığın, "mütebessim bir muhalefet" ile uzaktan yakından alakası olmadığı aşikâr.
Cebinden dolar taşmasına rağmen, püsküllü bir fes takarak "Osmanlı" olduğunu sanan tarihçi sıfatlı kimselerin; "Keşke Yunan galip gelseydi" dediğini duyuyoruz. Hem de gizli bir söz değil, utanmadan, sıkılmadan söylüyor bunu.
Ve bu sevda ve birliktelik, sadece bu dar olayla ilgili değil. Türkiye'de Atatürk düşmanlığının tohumlarını; Yunan, İngiliz ve ABD istihbaratları başta olmak üzere ülkemizde gözü olan çeşitli istihbaratlar atıyor. Bu yüzden, içimizde Atatürk düşmanlığının fitilini yakanlar, "düşmanımız ülkelerle" sıkı fıkı bir haldeler. Onları seviyorlar. Onları övüyorlar.
Ama bu vatanı o kan içen ülkelerden kurtarıp bizlere vermeyi Allah'ın zatına nasip ettiği Atatürk'ü sevmiyorlar.
Kişi sevdiğiyle beraberdir.
Milleti ve milletin dini İslam'ı seven Atatürk'ü; milletimizin düşmanı ülkelerle birlikte olanlar doğal olarak sevemiyor, savunamıyor.
Her şey aslen, bütün açıklığıyla önümüzde duruyor. Halkımızın, Atatürk düşmanlığının, düşman dostluğu olduğunu acilen görmesi gerek. O'nun peşinde şehit düşmüş dedelerimize, ancak böylece bir vefa göstermiş olabiliriz.
(1): Cenk Koray, Atatürk ve Din, sf. 40